6-SARDUNYA KOKULU KADINIM OL!

263 68 169
                                    

MULTIDE ULAS VE KADIR VAR..........

meraba mıllet bısey soylıcem.Kelımelerıme bırer hazıne gozuyle bakın.Bır 'de' nın ayrımıyle bıle bır mesaj vermek ıstedım.sızden rıcam sadece her cumleyı dıkkatlı okuyun ve kafanızda tartın.Ne alaka demeyın.Ilerkı bolumlerde anlayacaksınız ;D hepınızı cok cok sevıyorum.VOte ve yorumlarınızı eksık etmeyın benı mutlu edın sardunyalarım ;D

TAVSİYE ŞARKI:LARISS-DROPPIN DA BOMB

Elif dans eden kalabalığın arasından ilerlerken Kağan'ın peşinden gelmesini umursamıyordu.Ne diye peşine takılmıştı ki sanki?Ah lanet...Neler düşünüyordu?O değil de nasıl da gözünden kaçmıştı Ekin'in içki içtiği?Ama asıl önemli soru; o içkiyi kardeşine veren şerefsiz kimdi?O saftirik çocuk bunu yapamazdı çünkü O'nu tehdit etmişti.Ne?Yapmasamıydı yani?Canını, gözünün önünde olmasına rağmen, O'na emanet ediyordu sonuçta.

Dışarıya ulaştığında anlamsızca kalabalık caddede yürümeye başladı.Siniri biraz geçsin Ulaş'ın yanına gidip bir de kendisi hırpalayacaktı Kerem'i.Kağan sağ elini doğal bir tavırla tutunca kendisini bir garip hissetti.İlk kez sağ elini tutuyordu ve avucu, sigara sönüklerinin oluşturduğu kabuklu yaralarla dolu, avucuna temas ediyordu.

Kağan avucuna değen pürüzleri hissedince kızın elini çevirmiş ve bakamk için ellerini gevşetmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kağan avucuna değen pürüzleri hissedince kızın elini çevirmiş ve bakamk için ellerini gevşetmişti.O'nun kendi avucunu iyice kavrayıp aşağıya doğru çekiştirmesini anlamsız bulsada o ele bakacaktı.Malesef ki birlikte geçirdikleri şu iki ay içinde kızın bedeninde keşfettiği tek şey; ensesine uygulanan her bir harekette sanki bıçakla vücudu delinmiş gibi tepki vermesiydi.

Elif elini böyle sıkıca tutmuşken bunun biraz daha tadını çıkarmak istiyordu fakat avucuna baskı yapan pürüzler yüzünden adam akıllı düşünemiyordu bile.Onların elleri hala inat içindeyken Kağan birden Elif'in önüne geçip sağ eliyle ince belini kavramış ve O'nun ne yapmaya çalıştığını anlayamadığı gözlerle kendisine bakmasına neden olmuştu.Kafasını hızlıca boynuna yaklaştırıp kalın telli saçlarının arasından ensesine üfledi.

Elif olduğu yerde donup kalmış ve gücünün bütün vücudundan çekilmesine engel olamamıştı.Kağan'ın avucuna bakıp acımasızca küfretmesine ve

''Ne yaptın lan sen kendine?'' demesine şöyle bir bakmış ve hırsla elini O'nun elinden kurtararak Kağan'ı geriye itmişti.O kadar tuhaf hissetmişti ki; o nefesi ensesinde hissedince.Miğdesi mi bulanmıştı?Sanki...Sanki Karan'ı aldatmış ve o yakışıklı suratına fütursuzca tükürmüş gibiydi.

O'nun sorusunu umursamadan gözlerine baktı Elif.Güzel mavi gözlerine...Ama dur; Karan'ın çok, çok daha güzel gözleri vardı.

Daha ne kadar böyle devam edecekti bu?Hayır, hayır...Kesinlikle isyan etmiyordu.Sessiz çığlıklarının aşkı tanıyacağını, aşkı bu genç adamın gözlerinde tanıyacağını, hiç düşünmezdi.Kendisine beden bularak şu veledin gönlüne taht kuracağını hemde.Olabilir miydi?Yapabilir, deneyebilir miydi?Ya da denemeli miydi?Bunca yaşanandan, koskoca beş yıldan, sonra...Bütün gücünü tüketmek uğruna...Cehenneme gidememek uğruna...Yoo, hayır; aşkı kendisine adayamazdı.O ki tutkun olduğu mavi gözlerin esiri, bunu yapamayacaktı.Bugün bu iş bitmeliydi.O, Karan yerine konulduğunu bilmeden ümitleniyordu.Bu haksızlığı O'na yapamazdı.

ÖYLELEŞMİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin