Bugün ben ne giyecektim? Tamam buldum. Orta kulak iltihabı geçirdiğimi söyleyecektim. Geçirebileceğim en kötü hastalık buydu. Sadece iğneyle yapılan ağrı kesicilerle durabiliyordum. Ve tabii ki antibiyotik. O da iğne tabii ki. Ne kadar çok hasta olmamın yollarını arasam da grip falan olmayıp direk kulaklarım cezamı veriyordu ve bir hafta beni benlikten çıkartıyordu. Bu yüzden bunu söylemeliydim. Ama bana inanmazlardı ve beni görmeye gelmelerindede inanmazlardı. Hayley beni kaç defa hastayken görmeye gelmişti bu yüzden anlardı. Tamam. Gidicem. Dolabımı açtım. İçinden bir şeyler bulabilmek için önce düzelttim. Keşke daha fazla elbisem olsaydı. Ne giyecektim ki? Alışverişe çıkmayı sevmiyordum. Sadece kıyafet için dışarı çıkmak çok saçma.. Yani vaktinizi daha farklı şeylere ayırabilcekken neden kıyafet? Bende görüp beğendiğim bir şey olursa direkt alıyordum yani bunun için ayrı bir güne ihtiyaç yoktu. Ama bu sefer tıkanmıştım. Tamam, buldum!!! Belinden boğumlu göğüs kısmı dantelli (içerinin astarı var tabii ki :D) , diz kapağımın biraz üstünde biten, kolsuz lacivert elbisem... Bu elbiseyi seviyordum, gerçekten. Altına pudra renginde babetlerimi giyebilirdim. Topuklularla aram hiç olmamıştı. Bir keresinde annemin kırmızı, dolgu topuklu, ince kemerli ayakkabısını giydiğimde sürekli ayağım dönmüştü bende bu yüzden sürekli kopmasına sebep olmuştum. İğrenç bir gündü. Ve işte en zor yer. Saçlarım. Herkes düzleştirdiğimde çok beğenirdi, bende beğenirdim, beni farklı gösteriyordu. Ama tam bir saat sonra gözüme çok sönük geliyordu. Bende bu yüzden hemen duşa girip saçlarımı doğal dalgasıyla bırakmaya karar verdim. Makyajdan nefret ediyorum... Olamaz... Ama yapmalıyım galiba. Bu kıyafete olmalı. Üst göz kapağımın içine ince göz kalemimi ardından rimelimi sürdüm. Rimel her zaman olmazsa olmazımdı. Benim için makyaj sadece rimelden oluşuyordu zaten, rujumuda sürekli yedğim için sürmeye gerek yoktu aslında ama ben yinede yedikten sonra ışıltı kalsın diye sürdüm. Ve en sevdiğim, olmazsa olmazım: 212. En sevdiğim kokuydu. Doyasıya bu kokuyla uyuyabilirdim. Evet!!! Sonunda bitti. Hayley, Danny ile birlikte arabayla gelip beni ve Alex'i evin oradan alıcaktı. Alex bana mesaj atıp 19.00'da kapının önünde olacağını söylemişti. Bende bunun iyi bir fikir olup geç kalmayacağımı söyledim. Telefonumu küçük ama elbisemle uyumlu çantanın içine attım. Hava güzel oldğu için üzerime ceket almama gerek yoktu. Salonda annemlerle vedalaştıktan sonra hızla kapıdan çıktım. Ve işte Alex. Her zamanki gibi çok hoş görünüyordu. Üzerinde siyah kot pantolonu, beyaz gömleği ve uyumlu bir ceketi vardı. Gömleğinin iki düğmesini açık bırakmıştı. Kollarınıda ceketiyle birlikte bşr kaç defa dirseğine gelmeyecek şekilde kıvırmıştı. Böylece kumral, damarları belli olan kollarını görebiliyordum. Saçlarına biraz şekil vermişti. Okula geldiği gibi değildi. Okula gelirken yataktan kalkıp bir kaç defa eliyle düzelttiğini söyledi. Öyle yapmasını seviyordum. Diğer erkekler gibi fön kullanmamasına şükrediyordum. Herkeste aynı modeli görmekten kusma vaziyetindeydim. Ama onun kendine has stili vardı. Bunu sevdiği için yapıyordu. Kapının kapanmasıyla bana doğru döndü. Ve ardından o mükemmel gülümsemesiyle gözleri üzerimi tararken bende utandığımı belli ederke gülümsedim.
"Vay canına!! Emma nerede?" Dedi kahkaha atarak
"Hey!! Sadece benim" dedim.
"Çok güzel olmuşsun, ek koruma tutmalıyım, bu gece işim baya zor olacağa benziyor." Neden böyleydi?
"Yapma, sadece bir elbise ve rimel hepsi bu"
"Peki, öyle diyorsan..."Fazla uzatmamıştı. Daha fazla utanmama gerek kalmayacaktı. Danny Alex'i arayıp 10 dakika sonra orada olacaklarını söylemiş. Bizde beklememek için sokağın başına yürüdük. Alex ellerini cebine atmış etrafına bakarak yürüyordu. Karanlık olmuştu. Bende yolda duran araba camlarına bakarak kendime bakıyordum. Bir türlü ikna olamıyordum.
"Çok kötü durmuyorum değil mi?"
"Çok güzel olduğunu biliyorsun"
"Bunu en yakın arkadaşım olduğun ve beni rahatlatmak için olduğunu söylediğini biliyorum. Şimdi açık konuş. Yabancı bir gözle bak"Bunu söylediğimde Alex'in yüzü biraz düştü. Ama hiç bozuntuya vermeden her zamanki espri anlayışını kullanarak sanki bir robotmuş gibi taklide yaptı.
"Tamam şimdi başka biriyim." Bana biraz daha yaklaştı. "Göz kamaştırıyorsun." Ne diyeceğimi bilmiyordum.
O an bize yaklaşan bir araba fark ettik. Bunu tabii ki gözlerimizin kamaşmasından anladık. Hayley ve Danny gelmişlerdi.
"PARTİ ZAMANI!!!!" diye bağırdı Danny. Hayley ile ortak yönleri çoktu. Hemen pati moduna geçmek gibi. Alex bana kapıyı açıp geçmemi söyledi. Bende O'na teşekkür edip yana doğru kaydım.
Bu gece ne olacağını bilmiyordum ama eğleneceğimiz kesindi. Bu arada, Hayley kız kardeşim gibi ya, Danny'de erkek kardeşim gibi. Takımda saygınlığı vardı (olcak tabii, takım kaptanı sonuçta...). En son yazın gittiğimiz bir ev partisinde Danny'nin kusmuğunu temizlediğim günden beri ve Hayley ile sevgili olduklarını hesaba katarsak beni kız kardeşi gibi görüyordu. Bir kardeşim vardı, evet. Ama hep beni koruyan birinin olmasını istemiştim. Biraz geçte olsa Danny bu rolü kapmıştı.
Alex ve Danny bildikleri güzel bir mekan bildiklerini söylemişlerdi bizde kabul dedik ve onlara uyduk. Sonuçta bildiğimiz çok fazla bir yer yoktu. Bildiğimiz yerlerede gidebildiğimiz için yeni mekan görmek ikimizin de yararınaydı. Gürültülü bir yerdeydik. O ses... İlkten güzeldi, sonra kulaklarımın patladığını bu yüzden her şeyin uğultulu geldiğini fark ettim. İlk baştan dördümüz gayet güzel eğleniyorduk. Ama sonra Danny ve Hayley birlikte dans etmeye başladılar. Kaçıncı tekila olduğunu hatırlamıyorum ama hepimizin kafası güzel olmaya başladı ve hala daha ben elimde içki bardağıyla tanımadığım biriyle dans ederken Alex'in ard arda diktiği shotları hatırlıyordum. Aramızdaki mesafe kapanırken ve dans ettiğim kişinin arkamdan belimi kavramasıyla Alex'in son içkisini hızla yudumlayıp hızla bize doğru geldiğini anımsıyorum. Daha sonra kulupten atılmıştık zaten. Alex'in durumu Danny'e göre daha iyiydi. Bu yüzden arabayı Alex kullanıyordu. Hayley omzuma yaslanmış, Danny ise ön koltukta uyuyordu. Hayley ve Danny'i son anda kulüpten atılmadan önce bulup beraberimizde çıkarabilmiştik. Alex'in arkasına gelecek şekilde arkada oturuyordum ve geceyi aydınlatan loş ışıklar sayesinde yolu izliyordum. Bir Alex'in bana kaşları çatık bir şekilde bakarken gördüm. "Bir sorun mu var?" dedim kısık sesle. Ama soruma cevap vermeyip gözlerini yola dikti. İlk önce Hayley'i daha sonra Danny'i evine bıraktık. Danny arabayı alabileceğimizi söyledi ama bir kaç blok yürümek bize iyi gelecekti bu yüzden, Alex, anahtarları girişteki sehpanın üzerine bıraktı. Hiç konuşmamıştı. Yoldada konuşmadı. Eve yaklaştığımızda herşey iyi olup olmadığını anlamak için yüzüne baktım ama donuk ifadesinden başka hiçbir şey yoktu. Nefret ediyordum. Herhangi birinin bana anlatmamasından nefret ediyordum.İyi geceler deyip ayrıldık. Yüzüme bile bakmadı. Biz arkadaştık ve yakındık. Bana anlatmalıydı.
Eve girince herkesin uyumuş olduğunu anladım. Sadece mutfakta küçük sarı ışıklandırma açıktı. Geceleri düşme tehlikemizin olmaması için kullanıyorduk. Banyoya gidip duş aldıktan sonra, dişlerimi fırçalayıp pijamalarımı giydikten sonra yatağa girdim. Hala tekila tadını alabiliyordum. Hayley'nin çoktan uyumuş olduğunu düşününce Alex'e mesaj atmak istedim. Whatsapp'a girdim. Son görülmesi 10 dakika önceydi. Kimle konuştu?
"İyi misin?"
"Evet, neden sordun?"
"Neden bana böyle davranıyorsun?"
"Önce ben sordum."
"Çok gıcıksın."
"Evet, öyleyim."
"Merak ettiğim için."
"Tanımadığın insanlarla çok samimi olduğun için. Bu saflığınla yakında kendini öldürteceksin. Başına bir şey gelebilirdi."
"Teşekkür ederim."
"Ne için?"
"Beni korudun."
"Arkadaşlar bugüne."Bir şey demeyip kapattım. Söylenecek bir şey yoktu. Herşey açıkça ortadaydı. Bende daha fazla onu düşünmemeye çalışıp kapının kolunda asılı olan çantamı alıp içindekileri boşaltmaya başladım. Bir kağıt vardı ve bir de telefon numarası: "Dans etmek çok güzeldi." Hahahahahahahahahahaha komik. Şaka mı bu? Hangi ara? Neyse bunu sabah düşünebilirim bence...
Telefonumu baş ucuma koyup yatağa girdim. Birden mesaj sesi geldi ve bu yerimden sıçramama sebep oldu.
1 yeni mesaj
Kimden: Alex"Araba yansımasından kendine bakmanı seviyorum."
Merhabaaa... Bu sefer uzun oldu baya. Kendimi kaptırdım açıkçası. Şey okuyanları görmek cidden çok güzel ama beğenip beğenmediğiniz bilmiyorum. En azından yorum falan atsanız süper olur ya :D neyse ben yazmaya devam edicem bir süre daha zamanla daha açılırım umarım. :D