"Bak simdi, dik koseden dik cekersen öklid yapiyosun ama eger dik koseden kenarortay inmisse muhtesem uclu, anladin mi? Hadi amaa bu o kadar da zor degil"
"Evet tabii kesin degil... Ne fark eder ki ikiside ayni ucgen ayni sey"
"Ikisinede ayni sey dersen bir anlami kalmaz ve geometriyi batirmis olursun, beni sinir etme artik, iki saattir ayni seyi anlatiyorum sana"Gercekten iki saat olmustu. Gitmeyede niyeti yoktu. Nasil kovsam diyorum ama zaten evi yakin yani hic gitmez. Neyse. Cokta rahatsiz degilim aslinda yanimda kalmasindan. Kokusunu daha cok icime cekiyorum, yuz hatlarini ezberliyorum, sesini kulaklarima dolduruyorum...
"Alex birazdan kardesim gelicek"
"Ne guzel bende tanismis olurum"
"Ders calismamiza izin vermez"
"Sorun degil, kendim de calisirim yarin"
"Guzel"
"Guzel"O kadar derin bakti ki kendimi alamadim. Bakislarini cekmiyordu benimkilerden. Kapinin calmasiyla birden ayaklandım ve kapiya dogru ilerledim, ama hala arkamdan baktigini hissediyordum.
"Selam spidey!! Seni ozlemisim"
Sam'i cok seviyordum. O hayatimdan asla cikmayacak tek erkekti. Tabii ki daha 7 yasindaydi. Ama onu o kadar cok seviyordum ki bunu anlatmanin tarifi olmazdi. Sıkı sıkı ve uzunca kapida sarildiktan sonra iceri gecti. Buraya buyukannem getirmisti. Aksamlari ikimiz yalniz kalacaktik, o ise sabahlari eve gelecekti. Kapida vedalastiktan sonra kapiyi kapatip iceri gecmistim. Gordugum manzara baya tanidikti. Sam yabancilarla konusmazdi ama tanistiktan sonra aileden biriymis gibi davranirdi.
"Alex, bu benim kardesim Sam"
"Sam arkadasim Alex""Merhaba Sam!! Sana Sammy diyebilirmiyim?" Ben Alex, memnun oldum"
Tabii ki Sam konusmadan arkamda gizlenmisti.
"Odana git ve ustundekileri degistir. Ellerini, yuzunu yikamayi unutma" Yanagina kucuk bir opucuk biraktiktan sonra oda odasina gitti.
"Sam biraz..."
"Utangac"
"Evet" dedim gulerek
"Ablasi gibi"
"O kadar degilim ya"
"Evet oylesin, ayni suan gibi" zaten hafif kirmiziligi olan yanaklarim daha cok kizarmisti, iste bundan nefret ediyordum. Keske kontrol yeteneginim falan olsaydi...
"Ya ama bu haksizlik" dedim kahkaha atarak, boyle durumlarda daha cok guluyordum, o da guluyordu, o guldukce ben daha cok guluyordum.
"Evet bencede" dedi
"Haksizlik olan ne?"
"Gülmen"
"Bu kadar yeter Alex, birazdan havale geciricem" kendimi duzene sokabilmek icin mutfaga gittim. Sam ve Alex icin yiyecek bir seyler hazirladim.
"Bu aksam burada kalmak ister misin? Zaten kimse yok bir tek Sam ve ben"
"Zevkle!!!"Hayır dese sasardım zaten. Odamdan yastık, carsaf ve battaniye alarak odaya hızlıca girdim. Koltuga sermesine yardım ettim.
"Umarım rahat edersin, edemezsen haber ver baska bir seyler dusunuruz"
"Anlastık"~
Sam'i uyutmustum. Geldiğinden beri baya yorgundu o yüzden cabuk uyudu. Alex'e de yardım ettiğime göre artık kendimle ilgilenebilirdim. Toplu saçlarımı açıp, pijamalarımı giydim ve hızla yatağa girdim. Kendi düşüncelerimle oyalanırken bir den uyuyakaldım.
~
Gözlerimi bir anda açma isteği duydum. Yanımdaki saat 02.00'ı gösteriyordu. Uyumaya çalıştım ama olmadı. Susuzluktan olsa gerek. İlk Sam'e baktım ve sonra büyük bir bardak su içtim ve yatağa döndüm. Odaya girdiğimde, nasıl olduysa yatağımda yatan Alex'i gördüm. Wtf? Hangi ara? Yatakta ona doğru eğilerek uyandırmaya çalıştım.
"Alex!!..""Alex!!"
"Hey ne var? Uyuyordum burada"
"Yerine gitsene"
"Rahat değildi." Yüzüstü yatmış uyanmaya çalışarak gözlerini ovuşturdu. Keşke yapmasa bir daha uyuyamıcak. "Aslında rahattı. Yani yastıklar senin parfümün ve şampuanın kokuyordu, battaniye yine sen kokuyordu ama koltuk canımı çıkarttı, sonra sen yerinde yoktun, bende yatağına yattım."Hiçbir şey demeyerek yanına uzandım ve ona doğru yan yattım. Oda bana döndü. Dışarıdan gelen ay ışığı ve sokak lambalarının aydınlatmasıyla yüzünü az çok görebiliyordum.
"Bana bakmaya devam edersen uyuyamıycam"
"O zaman bakmadığımı sanman için gözlerini kapat bende izlemeye devam edeyim"(kendimde anlamadım boşverin :D)
"Sabah seni uyandırmak zorunda bırakma beni"
"Merak etme, yardımcı olurum sana Emm"~
Mutfağa girdiğimde mis kokulu demlenmis çay ve omlet beni çağırıyordu. Büyükannem gelmiş olmalıydı. En güzel o yapardı. İlk önce Sam'in odasına baktım ama Sam orada yoktu, bende mutfaga koştum. Baya koştum. Vauv. Gerçekten vauv. Alex ve Sam. Sam masada oturmus omlet yiyor. Alex tezgahta oturmuş onunla konuşuyor.
"Beni uyandırmak zorunda kalmadın güzellik"
Güzellik?
"Sana da günaydın çirkin, ve sana da günaydın örümcek" dedim ve Sam'in saclarının arasından öpücük bıraktım.
"Bana yok mu?"
"Neden olsun ki?"
"Bir çok nedenim var: gece kaldım, yanında korkmaman için yattım,bunu varsayıyorum, kahvaltı hazırladım, yani hak ediyorum"
"İyi tamam" istemiyorum. Onun yanağından öpmek istemiyorum. Yanına yaklaştım, bana yanağını uzatıyordu -suan saçlarını karıştırmak istiyorum hemde feci bir şekilde-ben onu tam öpmek için uzanmışken, o benden erken davranarak yanağımdan öptü. Nedeeeen??? Öptükten sonra geri çekilmedi ve kendine doğru tuttu. Dudaklarını ıslattıktan sonra konuşmaya hazırlandı ve gözlerimin içine bakarak,
"Bu beni akşam kovmadığın, kal dediğin ve çok güzel uyuduğun içindi güzellik"Sondaki video hsm nin tabiiki sevdiğim sahnelerinden ama özellikle koydum çünkü son 10-15 saniyesinde Alex'in Emma' yı mutfaktaki öpme sahnesine burdan esinlenmiştim o yüzden seviyorum aksjsjjsj