FOTOĞRAF: OĞUZ ARAS KARAN
MÜZİK: KOLPA: GURUR BENİM NEYİME.
YAZARDAN
En sonunda Nehir zor da olsa arkadaşı Deniz'i hastaneden geçirebildi. Deniz o kadar çaresizdi ki ne yapacağını bile bilmiyordu. Her ne olursa olsun Oğuz'u her şeyden herkesden çok seviyordu. O olmazsa bu dünyada kalmak bir anlam ifade etmiyordu onun için.İçinden keşke Oğuz yaşasaydı keşke bir mucize olsa ve kızımın babası yaşasa . Bir mucize olsun ve Oğuz yaşasın söz veriyorum ona kızım babasının kim olduğunu bilecek. '' diye içinden bilinçsizce dualar etmeye devam ediyordu.
En sonunda Deniz'e telefon açan danışmanı buldular. Danışman onları da alıp Oğuz'un annesi ve babasının da beklediği kapının önünde durdular. Danışman müsaade isteyip gittiğinde Oğuz'un anne ve babası yabancı olan ve daha önce hiç görmedikleri Deniz ve Nehir'e bakıyordu.
Görevli gelip cesedi kim teşhis edecek diye sorduğunda Deniz ağlamaya başladı. '' Oğuz'um seni seviyorum diye sesli ağlamaya başladı. Oğuz'un anne ve babası sonunda Deniz'in Elif'in anlattığı o kız olduğunu anladılar. Elif gitmeden önce Oğuz'un annesine her şeyi anlatmıştı. Tabi ki bunu yine bir mektup ile yapmıştı. En sonunda Oğuz'un babası yaşlı gözlerle odaya girmeye karar verdi. Görevli ile birlikte beraber odaya girdi. Görevli cesedin üzerindeki beyaz örtüyü kaldırdı. Ve Oğuz'un babası bu defa daha fazla ağladı. Ne hissedeceğini şaşırmıştı. Oğlu ölmedi diye sevinse miydi? Yoksa yine gencecik olan ve buz gibi mermerde yatan bu gence üzülse miydi?.
Oğuz'un babası ağlayarak karısına sarıldı ve oğlumuz değil diye karısına duyurdu sevincini. Bunu duyan Deniz ne yapacağını şaşırdı. Ve sımsıkı Nehir'e sarıldı ölen sevdiği adam değildi. Sonra Oğuz'un babası ve annesi göz göze gelip beraber Deniz'in yanına yaklaştılar. Karşılarında gerçek torunları ve karsilarinda torunlarının annesi duruyordu. İlk görüşte kanları ısınmıştı Deniz'e hem yaşının küçük olduğu da belliydi. Oğuz'un babası bunu ilk duyduğunda oğluna o kadar kızmıştı ki. Ama artık vazgeçmişti bu kızgınlığından ve oğlunu affedecekdi. Çünkü bu dünyada kimsenin bir garantisi olmadığını bir kez daha anladı ya ölen gerçekten oğlu olsaydı.
Deniz ona yaklaşan ve az önce Oğuz'un ailesini olduğunu öğrendiği çifte doğru döndü. Oğuz'un annesi sıcak kanlı ve sevimli bir kadındı. Deniz'e elini uzatıp merhaba kızım diye seslendi. Deniz de aynı anda merhaba efendim diye seslendi. Oğuz'un annesi kızım biz her şeyi biliyoruz. Karnındaki bebeğin babasının Oğuz olduğunu da biliyoruz diye Deniz'e iletti sözlerini. Deniz cevap vermek yerine kafasını salladı. Oğuz'un annesi birden içinden gelen istek ile Deniz'e sarıldı. Deniz bu sarılma ile bir an kendine geldi ve gözyaşlarını tekrardan salıverdi.
Oğuz'un annesi Deniz'e daha sıkıca sarıldı ve ağlama kızım her şey düzelecek sen üzülme diye Deniz'i teselli etmeye koyuldu. Sonra sarılma faslı bitti ve oğullarını çok merak eden aile Oğuz'u aramaya koyulmak için harekete geçtiler.
Yaptığı hatalardan ve dönüşü olmayan yollara giren kendini bir anda bataklıkta bulan Oğuz öğretmene ne olmuştu peki o neredeydi? Telefonu nasıl başkasında , ölü olan bir gençte çıkıyordu ? Bunun bir açıklaması var mıydı?
Deniz ve Nehir içleri huzurlu bir şekilde eve döndüler ama Deniz Oğuz'u çok merak ediyordu. Nasıl etmesindi ki zaten sevdiği adamı. Deniz ona bir şey olduğunu duyduğunda kendini kaybetmişti. Onu sevdiğini , ona deli gibi aşık olduğunu bir kez daha anladı. Onsuz yaşamaktan sıkılmıştı artık. Oğuz'u özlemişti. Eski hayatını özlemişti, öğretmenini özlemişti, bebeğinin babasını özlemişti. Bu özlem içinde bir yerlerin sızlamasına neden oldu. Artık bu acıya son vermeliydi. Acaba Oğuz'u affetsem de ben o ve kızımız beraber mi yaşasak bir ömür diye düşünmeden de edemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baba Gitti Kızım
ChickLitBen neye nereden başlayacağını bilmeyen tamamen hayatını yarım bırakmak zorunda kalan biriyim. Canımdan çok sevdiğim bebeğimin ya canına kendim kıyacaktım ya da onu babası olmadan da koruyup sevecektim.Ben ikinci şıkkı seçtim. Kim bilir belki babası...