"Günaydın Burak."
"Leyla! Cevap ver! Niye söylemedin?"
"Neyden bahsediyoruz?"
"Iddia! Nasıl kabul edersin?"
"Ya Burak! Onun yerinde ben de olabilirdim!"
"Ama değilsin!"
"Neden bu kadar çok tepki gösteriyorsun? Zaten sana söyleyecektim."
"Neden, öyle mi? Hiç bir şeyi anlamadığın gibi bunu da anlamıyorsun o zaman?"
"Açık açık konuşsana! Neyi anlamıyorum?"
"Seni sevdiğimi! Sana aşık olduğumu! Sana her şeyden çok değer verdiğimi! Senin için her şeyi yapabileceğimi! Seni herşeyden ve herkesten kıskanıp bunu belli etmemek için uğraşırken ne kadar yorulduğumu! Hiç birisini anlamıyorsun!"
"N-nasıl yani?"
"Öyle işte. Bak açık konuştum. Tıpkı istediğin gibi. Aşığım sana. Ve seni çok se-"
Suratına yediği yumruk susmasına sebep oldu. Iyi de, Koray'ın ne işi vardı ki burada?
"O sözünü tamamlama bence."
"Leyla, seni çok se-"
Suratına bir yumruk daha yedi. Her denemesinde Koray tarafından dövülüyordu. Ayırma çabalarım hep boşa çıkıyordu.
Işin tuhaf yanı da Burak'ın hiç vazgeçmiyor olmasıydı. Hep söylemeye çalışıyordu.
Zar zor kavgayı ayırdığımda Koray'a gitmesini söyledim. Gitti.
*
Geçmek bilmeyen bir günün ardından odamda oturup dizi izliyordum. Burak ile hiç konuşmamıştık. Biraz alışmam lazımdı. Her şeye...
Koray'ın yaptığı neydi peki? Sadece iddia ve kız kardeşi miydi? Salak Leyla, tabi ki de sadece onlar! Seni sevdiğini düşünmedin herhalde?
Aslında en çok ihtiyacım olan şeylerden biriydi Yiğit ile konuşmak. Ancak onunla bile konuşamayacak kadar yorgun hissediyordum kendimi.
Saate baktığımda çok geç olduğunu gördüm ve uyumaya karar verdim. Sonuçta önümde koca bir haftasonu vardı ve ben istediğim kadar uyuyabilir, dizi izleyebilir ve düşünebilirdim! Tabi bir de Yiğit ile konuşabilirdim...
*
Asansöre girip '12' yazan tuşa bastım. Haftasonu Yiğit ile konuşmaya üşenmiştim. Bugün de geç saate kadar okulda kalması gerekiyormuş. Yani yarın konuşacaktık mecburen. Bugün okulda ne Koray ile, ne Özgür ile, ne de Burak ile... Kimse ile konuşmamıştım.
Burak'ın beni sevmesi... Koray'ın bunu duyunca delirmesi... Sebepsizce Koray'ın yaptığına hafif sevinmem...
Çok tuhaf şeylerdi...
*
Yiğit'in kapıyı açmasıyla eve girdim. Biraz öylesine konuştuktan sonra konuya girdim.
"Yiğit... Burak iddiayı öğrenip bana aşık olduğunu söyledi. Koray da delirdi. Yardımına ihtiyacım var. Çok karışık hissediyorum."
"Nasıl hissediyorsun?"
"Burak ile bir daha nasıl konuşacağımı bilmiyorum. Her hareketimi yanlış anlayabilir. Ayrıca boşuna umut vermek de istemiyorum."
"Koray'ı anlat sen."
"Burak'ı dövmesine sevindiğimi hissediyorum ve böyle hissetmekten nefret ediyorum. Kendimi aşırı derecede bencil ve salak gibi hissediyorum."
"Ben senin neden sevindiğini biliyorum. Ya da neden Burak'ın yüzüne bakamayacağını düşündüğünü."
"Söylesen de ben de öğrensem?"
"Sen Koray'dan hoşlanıyorsun."
"Ne diyorsun Yiğit?"
"Kabul et Leyla. Ondan hoşlanıyorsun. Onun üzülmesini istemiyorsun. Seni önemsediğini gördüğünde seviniyorsun."
"Ama... benim ona aşık olmamam lazım."
"Neden? Oyundu, gerçek olsun?"
"Olamaz."
"Neden?"
"Koray beni sevemez. Bana baksana. Zaten 2 arkadaşım vardı birisini de bugün kaybettim."
"Kazanmak istiyorsan kaybetmek zorundasın Leyla."
"Peki ya kaybettikten sonra kazandığın şeyin önemsiz olduğunu görüp kendine kızarsan? Önemsiz bir şey için önemli bir şeyi kaybetmek yani."
"Burak'tan bahsediyorsan söyleyim, onunla sadece okulda tamamen yalnız kalmamak için konuşuyordun. Artık Koray var."
"Koray ile konusmuyoruz bile. Sadece küçük bir anlaşmamız var o kadar."
"Senin çıkarın ne? Yani o anlaşma-"
"Bilmiyorum Yiğit! Bilmiyorum! Kafam çok karışık."
"Peki. Sana sadece bir soru soracağım. Yanıtını bana vermek zorunda değilsin. Sence Burak'ı kaybetmeye değer mi? Eğer değer diyorsan, Koray'dan-"
"Tamam Yiğit!"
Koşarak kendi evime çıktım ve odama girip kapımı arkamdan kapattıktan sonra tuttuğum gözyaşlarımı serbest bıraktım.
Koray için Burak'tan vazgeçebilirdim ve bunun ne anlama geldiğini maalesef çok iyi biliyordum;
Hoşlanıyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Var Mısın Iddiaya?
Storie d'amoreVAR MISIN IDDIAYA? Hayatını insanlarla iddiaya girip onların hayatını mahvetmeye adamış bir adam olan Özgür... Kendi halinde, dersleriyle meşgul olan Leyla... Ve tek önemsediği kız kardeşi olan Koray... Ya Özgür'ün sonraki kurbanları Leyla ve Koray...