Gördüğüm rüyadan sonra uyuyamamıştım,artık rüya mı değil mi ondan bile emin değildim.Her gece aynı şeyi yaşıyordum.Kim bu adam yahu ? Her gece bela oldu başıma.Gözlerini de dikiyor falan,ay korku filmi mi çekiyoruz acaba..
Ama bence bu Jongdae bir cin ve bana musallat oldu,kesin yani.Yoksa niye her gün rüyama girsin ?
Ayrıca birini rüyada görmemiz için gerçekte bir kere bile olsa görmemiz gerekirmiş,yani ben bu adamı farkında olmadan gördüm.Ama nasıl ve daha önemlisi nerede ?-
Yatağımda bağdaş kurmuş oturuyordum.Tahminlerime göre Luhan salondaydı.Kesin su içmeye aşağı indi ve salonda uyuyakaldı...
Bir süre sonra kendime gelebilmek için yataktan çıkıp adımlarımı banyoya ilerlettim.Saat sabah 4:30 civarıydı.Üstümdekileri çıkardım ve banyonun kapısını kapattım.Kabinin kapısını açtım ve suyu ayarladım.Tenimin soğuk mermere değmesi titrememe sebep olmuştu.Ilık su bedenimi uyuşturuyordu.Başımın altından sular akmaya devam ederken ben sadece düşünüyordum.Düşünmeliydim de,bu yaşadıklarım.. Ah korkutucu,birine anlatsam beni deli sanar.Belkide öyleyim bilmiyorum kafayı yemiş olabilirim.Bu olay beni fazlasıyla olumsuz etkiliyor.Ders dinliyorum mesela bir anda kulağımda o adamın rüyamda söylediği saçma şeyler yankılanıyor.
"Cennetime gel,Minseok."
"Seni özledim,küçüğüm."Şu adam rüyalarımda değil de gerçekte karşımda olsa büyük ihtimal ilk mutfağa koşarım elime bir bıçak alıp karnına saplarım sonra da "goodbye bitches" falan derim yani.Aksi takdirde bu rüyalar devam ederse de kendime saplarım bıçağı.
Suyu kapattım ve kendimi odaya atıp bornozumu giydim.Bornozum diyorum çünkü eşyalarımın yarısı burada yarısı kendi evimde.Bence Luhan'la birlikte bir eve çıkmalıyız.
Kafamda planlar yaparken bir yandan da Luhan'ın dolabını açmış kıyafet seçiyordum.Daha okula gitmemize yaklaşık 3 saat kadar bir süre vardı.Bütün gün yorulacağımı düşünürsek de 3 saati uyuyarak değerlendirmek mantıklı olurdu.
Üstümü giyindikten sonra yatağın içine girip yorganı üstüme çektim.Artık düşünmek istemiyordum.O Jongdae denen adam istediği kadar girsin rüyalarıma,yine de düşünmemeliydim.Sonuçta hayali bir varlık,önemi yok.Değersiz somut bir şey.Kafama takarsam aptallık etmiş olurum.
"Sen Kim Minseok'sun aptallık etme."
Kaç sene Aşk-ı Memnu izledik,bu felsefeye uymamız gerekir,yani bir Firdevs Yöreoğlu kolay yetişmiyor sonuçta.
Aşk-ı Memnu'ya bağlayınca aklıma final bölümü geldi de yine hüzünlendim.
"Beni beni Bihterini."Aklımdan geçenlere gülümsemekten kendimi alamadım.Yatağa iyice sindim,yanımdaki yastığa elime alıp sarıldım,çünkü birşeye sarılmadan uyuyamıyorum.Garip bir takıntı ama yapacak bir şey yok.
Saate baktığımda 5:20'yi gösteriyordu.Düşüncelere dalmışken uykumdan oluyorum yahu.Artık uyumaya karar verdikten sonra tek istediğim rüyamda yine o adamı görmemekti.
-
"Xiumin uyan."
Luhan'ın sabah kız gibi çıkan sesiyle güne başlamak ne kadar da muhteşem!
"Ya boynum tutulmuş zaten kalksana."
"Ne var Luhan ? Uykumu bölecek kadar önemli olan şey ne ? Sabah senin cırtlak sesinle uyanmama sebep olan şey ne ?"
"Demek sesim cırtlak.."
"Yani sabah öyle oluyor."