accident

890 78 31
                                    

Üvey annemle uzun bir tartışma yaşadıktan sonra kendimi sokağa atmıştım.Bu kadın cidden canımı sıkıyordu.Her şeyime karışıyordu,her hareketim ona bir iğne gibi batıyordu sanki.Üstelik beni sürekli babama şikayet etmesi de cabası... Sahiden her gün benimle bu kadar uğraşırken yorulmuyor muydu ?

Bir süre durdum ve düşüncelerimi anlatan kelimelerin git gide anlamsızlaştığını fark ettim.
Adımlarımı sinirle ilerletirken nereye gittiğimin farkında bile değildim, sadece yürüyordum işte.

Sokağın her bir köşesini temizleyen yaşlı adamın geride bıraktığı kurumuş ağaç yapraklarını izlemeye başladım.Bir sonbahar günüydü,sararmış ve kurumuş yapraklar her yeri kaplıyordu.Başımı kaldırdım,gözlerimi yürüdüğüm boş sokağa kaldırdım.Sokağa heybetle yükselen binalar yerine ağaçlar ve tek katlı evler hakimdi.Sokağın ayrımına geldiğimde seslerin arttığı yöne adımlarımı yönelttim.Gözlerimi bulunduğum yerde gezdirince gördüğüm son sürat hızla giden arabalar ve onların gürültüleriydi.Kırmızı ışık yandığında karşı kaldırıma doğru yürümeye başlamıştım ama en son hatırladığım bacaklarımı delercesine geçen bir araba ve arabanın içindeki adamın hızla arabadan çıkıp korku dolu gözlerle yüzümü incelemesiydi.

*

Gözlerimi açtığımda ormanlık bir yerdeydim.Hava karanlıktı ve benim gördüğüm sadece etrafımın dört bir yanını saran ağaçlardı.Ee ormandı sonuçta çok da yadırgamamak gerek.Düşünceme istemsiz olarak gülümsedim ve etrafı incelemeye koyuldum.Aslında bu eylemi tam olarak yerine getirdiğim de söylenemez çünkü gecenin bir yarısı bir ormanda tek başımayım, buraya nasıl geldiğim hakkında en ufak bir fikre sahip değilim ve tabiki de korkuyorum.Sonunda bir deli cesaretinde bulunup ormanın içinde yürümeye başladım.Sanki ileride bir adam var gibiydi yada ben halüsinasyon görüyordum.Adama doğru ilerledikçe görüntüsü bulanıklaşıyordu.Bu da beni halüsinasyon gördüğüme inandırıyordu.Ama gözümün önünde bir adam duruyordu,bu kesinlikle hayal olamazdı.Adamın arkası dönüktü ve boyu benden biraz uzundu.Saçlarını karanlıkta pek göremiyordum,üstünde koyu renkli kıyafetler vardı.Adama doğru ilerledim ve yüzüme bakması için omzuna dokundum.Ama adam umursamayınca kafamı omzundan yüzüne doğru uzattım.Ah bu cidden korkutucuydu.Gecenin bir yarısı kendimi ormanda buluyorum,bir adam görüyorum ve adamın yüzünde siyah bir maske var.Hadi ama... Korku filmi mi çekiyoruz ? Koyu renk kıyafetler,siyah maske ve yer orman.Güzel konsept tebrik ettim açıkçası.Adama döndüm;

''Hey,merhaba.''

Etrafımda sadece bir insan var ve o da bir 'merhabaya' bile cevap vermiyor.Çok güzel,ama pes etmemem gerek çünkü sadece bu adamdan yardım alarak kurtulabilirim buradan,yani öyle umuyorum.

''Neden buradasınız?''

''Senin için burdayım.''

''Ah,bayım güzel espri ama sadece sizden yardım istiyorum bu saçma yerden kurtulabilmek için.''

''Seni bırakmaya niyetim yok."

''Tamam mizahınızı sevdim,şimdi ciddileşir misiniz ?''

''Benim ol,Minseok.''

''Sizden yardım isteyende kabahat zaten.''

Adını bilmediğim adamın daha fazla saçma konuşmasını dinleyecek değildim.Ayrıca benim ismimi nereden biliyordu?  Cidden sinirlerim bozulmuştu.Adımlarımı ormanın içinde ilerlettim.Cidden korkutucuydu burası.Yürümeye devam ederken gök gürlemesi duydum,bu daha fazla korkmama sebep oldu.Sonuçta kim gök gürültüsünden korkmaz ki,üstelik böyle bir ortamda.Bir anlık keşke o adamın yanında dursaydım diye geçirdim aklımdan.Yanımda biri olunca çok da korkmazdım herhalde diye düşünürken arkamdan ayak sesleri duydum.Bu biraz önceki o maskeli adamdı.Adama döndüm ve konuşmaya başladım.

''Neden geldiniz ?''

''Çünkü korktuğunu hissettim.''

''Bakın size karşı sakin olmaya çalışıyorum ama sabrımı taşırıyorsunuz.''

''Bana alışsan iyi olur.''

Nefesimi bıkkınlıkla dışarı verdim ve adama tekrar döndüm.

''İsminiz ne.''

''Niye soruyorsun.''

''Çünkü benim ismimi biliyorsunuz ve benimle konuşurken yüzünüzde bir maske var bu çok garip değil mi ?''

Adam maskesini usulca çıkardı ve elini saçlarından geçirdi.Ah vay canına bu adam cidden hassiktir bir şeydi.Ben adamı incelemeye devam ederken,yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve kulağıma;

''Jongdae.'' diye fısıldadı.Nefesi kulağımdan enseme,bütün vücudumu uyuşturmuştu.Bu da kimdi böyle şimdi ? Yaşadığım şoku atlatamadan dudağını dudaklarıma doğru yaklaştırdı,nefesini dudaklarıma üfledi ve söylediği kelime bende yeni bir şok etkisi yaratmıştı.

''Cennetime gel,Minseok.''

lovefool | xiuchenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin