Komiser Mert Peşimdeki Katil

ÜÇ YIL ÖNCE........

13 Mart 2009 saat herkes için oldukça ilerlemiş görünüyordu. Afyonkarahisar emniyet müdürlüğünde ise gündüz ekibinin görevi devretme saati oldukça yaklaşmıştı. Organize suçlar bölümünde bulunan Komiser Mert ve ortağı Komiser Murat odalarında akşam için neler yapacaklarının hayaline çoktan dalmışlardı. Odalarını bu yüzden oldukça sessizlik hakim sürüyordu. İkisi de akşam için kendilerine özgü planlar yaparak mesailerinin bir an önce bitmesini iple çekiyorlardı. Bu sessizlik sandıkları gibi o kadar da uzun sürmedi. Masalarının üzerinde duran telsizlerden haykırırcasına bir ses tonu adeta sessizliği yararak işitildi. Telsizden gelen ses oldukça tedirgin bir şekilde " Ziraat bankası önünde çatışmanın ortasında kaldık. Acil destek ve ambulans bekliyoruz" adeta telsizden konuşan memur yalvarırcasına konuşuyordu. Telsizin öteki ucunda ki memurun oldukça zor durumda olduğu sesinin tonundaki titremesinden anlaşılıyordu. Artık ikilinin odasındaki sessizliğin hakim sürdüğü anlar böylelikle sona ermiş, yerini şaşkın gözlerle birbirine bakışmaya bırakmıştı. Üzerindeki ilk şoku atlatan Komiser Mert ayağa kalkarak ' hadi ortak bizi vazife bekliyor' diyerek arkasında duran soyunma dolabındaki askısından ceketini ve masasının çekmecesinde duran bellik tabancasını alıp odadan hızlı adımlarla ayrıldı. Ortağının kesin ve net konuşması Murat'ı önce biraz tedirgin etmiş olsa da sonuçta meslekleri gereği olaya hemen dahil olmaları gerektiğinin bilincinde olarak odada fazla vakit geçirmeden apar topar toparlandıktan sonra oda odadan kapıyı kapatarak çıktı. Eğer biraz daha vakit kaybedecek olsalardı telsizdeki memurlar için geç kalmış olacaklarının bilincinde olarak hareket ederek bitmek üzere olan gün artık ikili için adeta yeniden başlamış oldu.

Komiser Mert ve Komiser Murat merkezin oldukça eski kurtlarından sayılırlardı. Meslek hayatları boyunca aynı dönemde polis akademisini birlikte okumuş ve mezun olmuşlardı. Yaklaşık üç yıldır Afyonkarahisar ilinde görevlerini aynı birimde çalışarak geçiriyorlardı. İkili oldukça yılların vermiş olduğu dostlukla birbirlerine sıkıca bağlanmıştı. Olaylara yıllardır beraber gidiyorlar, olay yerindeki uçuşan kurşunlara karşı birbirinin sırtlarını kolluyorlardı. Bu günde geçmişte bir çok gittikleri gibi aksiyon dolu bir olaya doğru gitmek için karakoldan beraber çıktılar. İkili Afyonkarahisar emniyet merkezinin merdivenlerini koşarcasına indiler. Otoparkında duran araçlarına geldiklerinde ise Murat'ın cebindeki anahtarı çıkararak aracın kilidini açmasıyla apar topar bindiler. Hemen polis otosunun sirenlerini çalıştırarak olay yerine doğru yol almaya başladılar....

Olay yeri ise merkeze fazla uzakta sayılmazdı. Merkezde ki çoğu ekip görev yerlerinde işlerini icra etmekte olduğundan Merkezde müdahalede bulunacak ekip olarak Mert komiser ve Murat komiserden başka ekip zaten yoktu. Bu yüzden olay yerine ilk gidecek ekip kendilerinden başkası da değildi. İkili olay yerine yaklaştıkça silah sesleri giderek artıyor ve çevrede sağa sola kaçışan insan kargaşası net olarak görünmeye başladı. İki komiser bir ara göz göze geldiler. Birbirlerine "bu gün çok uzun olacak" dercesine sert birer bakış attıktıkları sırada olay yerinden seken bir kurşun kullanmış oldukları ekip otosunun kaportasına 'tak' diye çarpma sesi bir anda işitildi. Komiser Murat kullanmış olduğu ekip otosunu araca isabet eden bu kurşun yüzünden hızlı bir manevra yapmak zorunda kaldı. Aracın lastiklerinden gelen yanık kokusu bu manevranın durumunu belirtiyordu. Murat aracı gözüne kestirdiği yardıma ihtiyaçları olan memurların bulunduğu noktaya yakın yere böylelikle getirmiş oldu. İkili araçlarını kendilerine siper alacak şekilde önde Mert komiser arkada Murat komiser sıra ile ve hızlı bir şekilde terk ettiler. Böylelikle olay yerine yardıma gelmiş ilk ekip kendilerinden başkası olmamıştı......

Her son hayatımızda yeni bir başlangıcın adımıdır......