Komiser Mert Peşimdeki Katil

Artan Cinayetler.....

Anonsu duyan izin istemek üzere olmasına rağmen bu olaya bakmak istediği için sustu.. Osman amir ise Mert komiserin söyleyeceklerinin olduğunu telsizden gelen anons yüzünden fark edememişti. Masasında duran telsizini de eline aldı. Mert komiserin yüzüne bakarak

'' Mert istersen birlikte bakalım şu olay yerine,'' dedi.

Zaten mesleği yüzünden olsa gerek Mert komiserinde bir yönü ne kadar çok evine, ailesinin yanına gitmek isteği olsa bile ağır basan yönü mesleği olduğu için olay yerine gidip bakmayı tercih etti.. Bu yüzden izin isteği bir anda böylelikle kendi kendine sonlanmış oldu. Kahveci Seyfi'den her gün kahvesini alıp merkeze girdiği için olsa gerek, o olay yeri onun için biraz daha ayrı bir önem taşıyordu. Amirinin teklifini düşünmeden hemen kabul etti. Osman amir ve Mert komiser Afyonkarahisar merkez karakolunun merdivenlerinden hızlıca inip binadan çıktılar. Olay nedeni ile trafiğe kapatılmış caddeden kolayca hemen karşıya geçtiler. İkili böylelikle olay yerine çabucak intikal etmiş oldu.

Olay yerine vardıklarında onları oldukça karmaşık durum olduğu onları bekleyen gözlerde görülüyordu. Kahveci Seyfi'nin arabasının camında yazan yazı Osman amir ve Mert komiseri gelir gelmez şoka uğratmıştı. O yazı bir kez daha Mert komiseri ilgilendirdiği apaçıktı. Kahveci Seyfi'nin kanlarıyla yazılmışa benziyordu. 'Seçim yapma zamanın geldi Mert komiser' yazan . Osman amir emniyete gelen az önceki kutu olayından haberi olmadığı için şok durumu Mert komiser kadar değildi. Olay az önceki kutuyla bağlantılıydı. Kutunun adresi tam burasıydı. Mert komiser oldukça kendisini kötü hissediyordu. Mert komiserin peşinde olan katil bu sefer hem karakolun karşısında bir cinayet işlemiş işlemeden öncede olay yerinden Mert komisere kargo ile kutu yollamıştı. Katil oldukça iyi plan yapıp ve uygulamış görünüyordu. Kutuda ailesinin ve kendisinin resimleri vardı. O an Mert komiser oldukça kötü bir durumda kendisini tükenmiş hissediyordu. Osman amir, evladı gibi sevdiği Mert'in halini gördükçe kendisini bu durumun vermiş olduğu stres ile birlikte kötü hissetmeye başladı. Onu kolundan tutup çekmek olay yerinden uzaklaştırmak istedi. Ne kadar istemiş olsa da o an yapamadı. Çünkü Mert komiser bir süre daha orada kalmak olay hakkında olup biteni anlamak istiyordu. Bu sırada ikilinin yanlarına olay yeri inceleme bölüm amiri Serkan komiser çoktan gelmişti. Olay yeri incelemede olduğu için bölgeye Tekin ile birlikte hızlıca gelmiş araştırmalarına çoktan başlamışlardı. Serkan komiser konuşmaya olay hakkında ilk bulduklarını anlatmaya başladı.

"Bu sefer katilimiz kurbanını öldürdükten sonra arabadan inip yürürken bir bayana çarpmış. Katil ile çarpışan kadın, üstü kanlı olan şahsı görünce önce korkmuş bu yüzden bir süre susarak donup kalmış. Sonra ise olayın şokunu üstünden atıp bağırmış 'imdat' diye. Fakat katil bu arada koşarak çoktan olay yeri bölgesinden uzaklaşmış." Bir süre elindeki notlara bakıyordu ki Mert komiser ve Osman amir duydukları bu cümleler karşısında katile bir adım yaklaşmış olmanın heyecanı içlerinde umut doldurmuştu. Mert komiser bu genç komiserin sözünü içindeki merak ile bölerek araya girdi.

"Tanık nerede hemen onunla konuşalım."

Serkan komiser Mert komiserin bu konuşma isteğini anlıyordu ve 'Tekin komiser ile birlikte merkezin sorgu odasına gittiler 'diyerek daha fazla onları bekletmeden sorusunu cevaplamış oldu. Anlatacaklarını merkezde dinlemek ve kayıt altına almak istediklerinden tanığı hemen olay yerinden uzaklaştırıp sakinleşmesi için merkeze götürmüşlerdi. Osman amir ve Mert komiser vakit kaybetmeden karakolun sorgu odasına gittiler. Sorgu odasının camından tanığa baktılar. Tanık otuz yaşlarında sarı saçlı fizik olarak minyon tipli bir bayan olarak duruyordu. Odanın kapısı açıldı içerden Tekin komiser çıktı. Mert komiser içindeki telaşa mani olamıyordu. Bu yüzden olsa gerek içeriden çıkan Tekin komiserin konuşmasına bile fırsat vermeden 'Katil hakkında neler biliyor?' diyerek sorusunu hemen yöneltti. Tekin komiser '' tanık oldukça korkmuş eli ayağı titrer bir halde görünüyordu. Yeni yeni sakinleşiyor bu yüzden başlayamamıştım ' dedi ve cümlesini 'şimdi başlayacağım' diyerek bitirdi. Osman amir söze girdi.

"Mert odaya sen girme evladım. Senin girmen ve tanığa karşı olabilecek tavırların, soru şeklin hem onu korkutabilir hem faydalanmamıza engel olabilir."

Mert bu cümlelerin karşısında önce üzülmüş olsa bile daha sonra amirine hak vermişti. Olay kendisi açısından artık duygusallık karışmıştı. Adım atarken bu duygusallık ön planda olabilir, onu hataya düşürüp yanlış yönlendirebilirdi.. Osman amire durgun gözleriyle bakarak

"Amirim sizin dediğiniz olsun," dedikten sonra sustu.

Osman amir ve Tekin komiser sorgu odasına birlikte girdiler. İçeri girenleri gören kadın olayın şokunu üstünden artık atmışa benziyordu. Korkulu gözler biraz olsun yerini sakinliğe bıraktığını belli ediyordu. O ilk geldiğindeki korkulu eli ayağı titrer hali gitmişti. Bunu gören Tekin komiser tanığa adını sorararak konuşmanın başlaması gerektiğini odadaki herkese göstermiş oldu. Sandalyede oturan bayan isminin 'Merve' odluğunu söyledi. Bunun üzerine Tekin komiser merakla beklenen o soruyu zaman kaybetmeden yöneltti

"Merve Hanım, katil ile nasıl karşılaştınız?"

Kadın bu soru karşısında korku dolu anları tekrar yaşamışcasına sesindeki heyecan ile birlikte cevapladı.

"Öğle yemeğinden çıkmış iş yerime doğru yürüyerek gidiyordum. Bu sırada caddeden karşıma hızlı hızlı yürüyen iri bir adam çarptı. Üstünde ve pantolonunda kırmızı lekeler vardı. Dikkatlice tekrar bu adamın üzerine bakınca üzerindekilerin kan lesi olduğunu anladım. Çarpışma esnasında oda bir kaç saniye duraksadıysa da sonra koşarak yanımdan gitti. Bende önümdeki kahveci arabasına birkaç adım atmıştım ki arabasındaki akan kanları görünce o an çığlık attım," dedikten sonra konuşmasını bitirdi.

Sorgu istenilen yönde gitmediği şuana kadar tanığın ifadesinden bile anlaşılıyordu. Odada bir süre sessizlik yerini alırken Osman amir ve Tekin komiser ise akıllarında tanığa hatırlaması için sorularını hazırlamaya devam ediyordu. Mert komiser ise sorgu penceresinden sabırsızlık içinde devam eden olayı izlemekten başka hiç bir şey yapamıyordu....