Zanlının Sorgusu

65 6 0
                                    

Zanlının Karakola Getirilmesi....

Tekin komiser zanlıyı merkeze getirdiği gibi hiç vakit geçirmeden sorgu odasına aldı. Sorguya tek başına başladı. Sorularını ardı arkasına soruyordu. Bu sırada zanlının merkezde ve sorguya geldiğini öğrenen Mert komiser ile Osman amir hemen sorgu odasının bulunduğu kata indiler. Sorgu odasının canımdan sorgunun ilerleyişini izlemeye başladılar. Zanlı yirmili yaşlarının sonunda bir genç sayılırdı. Hayli oldukça korkmuş bir hali vardı. Sorgu ilerlerken Tekin komiser önemli o soruyu sordu.

"İki gün önce emniyetin karşı caddesinden koşarak neden uzaklaştın?"

Zanlı bir süre sessiz kaldı sanki anlatacakları vardı ama konuşmaması gereken bir hali de mevcuttu. Tekin komiser bu sessizliğe karşı kızmış ve adeta sinirden köpürmüş şekilde sert bir ses tonuyla aynı sorduğu soruyu tekrarladı. Tekin komiserin sesindeki sertleşmeyi hisseden zanlının artık direnmeye gücü kalmamış olsa gerek o an yavaş yavaş konuşmaya başladı.

"Bir hafta önce iş ilanları için internet kafede bir kaç forum sitesine başvurdum. Ertesi gün cep telefonumdan sesi gırtlaktan gelerek konuşan biri aradı. Önce şaşırsam da sonra konuştum. Bana sormuş olduğunuz yerde ve zamanda yürümem için yedi yüz lira vereceğini söyledi. Bende maddi durumumun sıkışık olmasından dolayı kabul ettim. Bu zamanda caddede dediği kıyafetlerle yürüyüp o parayı almak bana güzel ve kolay bir işmiş gibi geldi. Fakat olaylarını ilerleyişi benim kahveci arabasının kapısını açıp cesedin üstüme düşmesi anı tüm güzelli bitirdi. O andan itibaren ne yapacağımı bilemedim. Koşarak bölgeden uzaklaştım. İş bittikten sonra hızlı bir şekilde korkmuş bir halde evime geldiğimde zarf içinde para bana çoktan ulaştırılmıştı."

Zanlı anlatmaya devam ederken Tekin komiser ise bu genci oldukça dikkatli bir şekilde boydan süzerek tavırlarını çoktan incelemişti. Anlattıklarıyla tavırları doğru orantılı olduğunu gösteriyordu. Zanlının gözündeki korkuyuda ve ses tonnundaki endişede hissediliyordu.. Bu adamın cinayetlerle uzaktan yakından alakası olmadığına kesin gözüyle bakıyordu. Tekin komiser zanlının konuşmasına bir soru ile dâhil oldu.

"Peki, anlattığın gibiyse sana gelen zarf ve paralar nerede?"

Zanlı bu işten kurtulmak istercesine hemen komiserin sorduğu soruya cevap verdi.

"Paraların bir kısmını borçlarımı ödemek için harcadım. Gerisi şuan cebimde duruyor. Zarfı ise çöpe atmıştım," dedikten sonra cebinden üç adet elli lira masanın üstüne çıkardı.

Tekin cebinden bir peçete çıkartıp masanın üstünde duran parayı dikkatlice aldıktan sonra zanlıya 'sen burada bekleyeceksin' dedikten sonra sorgu odasından çıktı. Zanlı ise kocaman sorgu odasında tek başına kalmış oldu. Tekin komiser odadan çıkar çıkmaz elindeki delili görevli memur yardımıyla poşete koyup incelenmesi üzerine Serkan amire yolladı. Sorgu odasındaki camın önünde bekleyen Mert komiser ve Osman amirin yanına giderek konuşmaya başladı.

"Ben bu adamın olayla ilgili bir şey bildiğine inanmıyorum. Anlattıkları ve hareketlerine bakılırsa adam doğruyu söylediği kesin. Bence bir süre beklesin nezarete götürülsün. Nöbetçi mahkeme cezasını versin derim," dedikten sonra susup gelecek emri bekledi.

Osman amir ve Mert komiser düşünceli bir halleri olsa da bu genç komiserin dediğine hak vermekten başaka ellerinden bir şey gelmiyordu. Olayda bir adım bile ileriye adım atamamışlardı. Herkesin canı böylelikle biraz daha sıkılmıştı. Osman amir bu iki komisere baktı 'hadi benim odaya gidelim ' dedi. Bu sözü duyan iki komiser amirini takip ederek odasına gittiler. Bir süre oturup değerlendirme yaptılar. Saat dokuz civarına çoktan gelmişti. Zaman oldukça ilerlemiş ama hala elde tutulur bir detaya sahip olunamamıştı..

Tekin komiser sorgudan bir şey çıkaramadığı için kendisini oldukça kötü hissediyordu. Ne kadar belli etmek istememiş olsa da kendine olan kızgınlığı yüzünden belli oluyordu. Bu arada sorgu sırasında aklına gelmeyen bir soru Tekin komiserin aklına takılmıştı. Bu olay için önemli olabilirdi. Osman amirden izin istedi ve odadan ayrıldı. Tekin komiserin aklına zanlının telefonla katil ile konuştuğu aklına geldi. Hemen olay yeri inceleme bölümüne indi. Serkan komiserin yanına gitti. Aklındaki soruyu anlattı. Serkan Tekine hak verdi belki oradan bir şey çıkarılabilirdi. Hemen oradaki bir memura zanlıya ait eşyalardan cep telefonunu getirilmesi istenildi. Vakit kaybetmeden incelemeye başlanıldı. Numarasının bağlı bulunduğu operatörden dokümanlar savcılık yoluyla derhal istenilmek üzere prosedürler hazırlanmaya başlanıldı.

Şanslıydılar olay üzerinden kısa bir süre geçtiği için operatör bu dokümanlara çok kolay ulaşabilmişti. Savcılık kanalıyla istenildiği için zorluk çıkarılmadan da emniyete ellerindeki bilgilerin tamamını mail yolu ile attılar. İki genç komiser tarafından Maili didik didik incelenmeye başlandı. Birkaç saat sonra o konuşmaya ulaşılmıştı. Evet, aşağıdaki zanlı doğruyu söylemişti katil zanlıyla irtibat kurmuş dediği gibi para önermişti. Ses incelenmeye çoktan başlanıldı. Tekrar tekrar dinlenildi. Ses sanki dijital olarak değiştirilerek verilmiş gibiydi ama aranan yer hakkında arka planda gelen ses dikkati çekiyordu. Böyle bir ses Afyonkarahisar içinde bir tek çimento fabrikasından gelebilirdi. Artık ellerinde katilin konuştuğu bölge tahmini olarak elde edilmişti.

Tekin ve Serkan komiser iki ekip ayarlayarak incelemeleri için görevlendirdi. Olay yerine, o gün ve saatlere ait kayıtta olan tüm kameraların görüntülerinin tespit edilip merkeze getirilmesi istenildi. İki komiser bu işlerle sabahlayacakları şimdiden belli olmuştu. Bu sırada saat oldukça ilerlemişti Osman amir ve Mert komiser merkezden birlikte ayrılıp evlerine gittiler. Böylelikle karakolda bu gün onlar için gün bitmiş oldu.

Komiser   Mert           Peşimdeki KatilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin