Son Şarap

4. Bölüm

Merhaba arkadaşlar. Bölümü beğenmenizi umarak sizi bölümle başbaşa bırakıyorum. Lütfen oylarını bizden eksik etmeyin...
Multimedia da Feyza Nastia var.
🍷

Feyza'dan

Eve ulaşıp bir duş alıp yatağa atladım. Baran'ın sözleri tekrar tekrar hiç durmadan beynimde yankılanıyordu. Derin bir nefes aldım ve uyku için kapattım gözlerimi.

*

Sabah annemin beni dürtüklemesiyle gözlerimi açmaya çabaladım.

" Kalk kız hadi " diyordu annem gülerek.

" Komik olan ne anne ?" dedim gözlerimi açmaya çabalarken.

" Gaye, Soner, Emre ve Batu bir saate yakın senin sayıklamalarını dinliyor kızıcım hadi bebeğim kalk " dedi annem gülmeye devam ederken.

Gözlerimi zorda olsa açıp karşımdaki dingillere baktım. Gözlerimi devirip ayağa yavaşça kalkıp banyoya doğru onları umursamayarak yol aldım. Hızlıca bir duş aldıktan sonra dişlerimi fırçaladım. Gözlerime eyeliner sürüp, dudaklarımı bordo rujumla renklendirdim. Okulun  siyah eteğini giyip üstüne beyaz gömleğimi geçirip gömleğimi eteğimin içine soktum. Hava soğuk olduğundan yarım dize kadar olan siyah çoraplarımı giyip üstüne siyah dizimin iki karış üzerinde biten salaş hırkamı giydim ve son olarak siyah ayakkabılarımla beyaz çantamı takıp çıktım. Salona hızlıca inip bizimkilerin yanına oturdum.

" Dingiller " diyerek sarıldım hepsine.

" Uyuz " diyerek güldü Gaye. Emre saçlarımı karıştırırken, Soner ve Batu kısıkça güldü. Kapıya doğru ilerlerken koluma giren Emre çok olmadan konuşmaya başladı. Hiç susmazdı zaten.

" Çok güzelsin kankiş " diyerek sırıtmaya başladı.

" Tenks " diyerek böbürlü bir bakış yolladım.

Soner'in arabasına doluştuk hepimiz. Emre'yi arkaya gelmesi adına çokca zorladım. Batuşla hep kavga ederlerdi bu konu yüzünden. Ön benim kavgası. Şükür ki bugün kavga olmadan huzur dolu bir şekilde okula ulaştık.

Emre hemen koluma girip " Kankiş bugün o sana bulaşan kızın saçını başını yolalım " diyip hınzırca bakmaya başladı.

" İtinayla kavga çıkarırım kankişim " dedim birbirimize munzurca sırıtmaya başladık gözlerimizi kısarak.

Bir tek Gaye, Soner, Emre ve Batu'nun yanında eski hâlim gibi görünmeye çalışıyordum. O gün barda onlara haksızlık ettiğimi düşünerek çabalıyorum eski günler adına.

Sınıfa girdik. Göz gezdirdim kız gelmemişti. Emre ile birbirimize bakıp gözlerimi devirdik. Sırama çantamı takıp yerleştim. Emre önümde, Gaye aslında yanım oturuyordu ama piçliğine Baran'ı kaldırmıyordu. O yan sırada, Soner bir arkamda Batu ile oturuyordu. Kafamı Baran'a doğru çevirip ona baktım. Kulağında kulaklık ifadesizce tahtaya doğru bakıyordu. Yüzü çok güzeldi. Yüzünde en çok dikkatimi çeken şey elmacık kemikleriydi. Çok belirgindiler. Kaan'a benziyor demiştim fakat pek de benzemiyordu. Kulaklığının tekini çıkarıp kaşlarını yukarı kaldırıp kafasını ne var anlamında salladı.

" Hiç " dedim kısaca umursamayarak önüne döndü. Dün yanıma oturan çocukla alakası yoktu. Sanki o değilmiş gibiydi. Aman çok da fifi. Hoca girdiğinde ayağı kalktık. Baran ayağa kalkmamış kulaklığını çıkarmamıştı. Hoca onu umursamayarak bize oturun dedi. Yoklamayı kısaca alıp derse geçti. Derste her hocanın yaptığı gibi "Dersi dinlemek istemeyenler uyusunlar !" diye kaba sesiyle talimat verdi. Kafamı sıraya koyup gözlerimi kapattım. Arkadan dürtüklenince kafamı kaldırıp dürtükleyen Soner'e  doğru baktım.