5.Bölüm

903 85 112
                                    

5.Bölüm "Kaçakların Peşinden"

"Gray-sama kendini daha iyi hissediyor mu?" Juvia'nın başını uzatarak kapı eşiğinden sorduğu bu soruyla Gray hafifçe ona baktı. Burukça gülümsedi. "Evet. Sağ ol Juvia." Juvia bu sözlerle cesaret bulmuştu. Hafifçe odanın içerisinde ilerlemeye başladı. Gray'in sırt üstü yattığı yatağın ucuna oturdu. "Gray- sama, Lucy-sama'nın neden böyle yaptığını biliyor mu?"

"En ufak bir fikrim yok." Akıllarına gelen Raven Tail amblemiyle ikisi de üşüdüğünü hissetti. Juvia hala çaresizce Gray'e bakıyordu. "Lucy-sama'yı buna zorlamış olamazlar mı?"

"Nasıl?" 

Juvia duyduğu cevapla heyecanlandığını hissetti. Pekala Gray'in mutluluğunu ve eski hevesini yerine getirebilirdi. Üstüne üstlük düşündükleri kesinlikle saçma sayılmazdı.

"Lucy-sama'nın iki çocuğu var ve gördüğüm kadarıyla onları tek başına büyütüyor. Acaba çocukları zayıf anında yakalayıp onu zorlamış olabilirler mi? Sonuçta Lucy-sama büyüsünü kullanmadığı halde dehşet bir büyü gücü yayıyordu ve bu onu hedef konumuna getirmiş olabilir."

Juvia'nın dediklerinden ümidi yoktu Gray'in. Yine de heyecanlandı. Olduğu yerde doğruldu. Kalbi hızlıca sıcacık bir hissi ulaştırıyordu tüm hücrelerine. "O halde Raven Tail'e baskına gidiyoruz!"

****

Lucy üstündeki ceketi düzeltirken Luna ve Pedro'da kararsız adımlarla yanında ilerliyordu. "Emin misin?" diye sordu Luna. Bakışları ayaklarına odaklanmıştı. İçinde bir şeyler kırılıyordu... "İsmim kadar." 

Pedro, annesinin kastının bir kelime oyunu mu yoksa içindekiler mi olduğunu çözemedi. Lucy Heartfilia mı, Lucy Fullbuster mıydı onun gerçek kimliği? Annesi kendinden ve isminden hiçbir zaman emin olmamıştı.

'Arada kalmış' diye düşündü Pedro. Yine de onun bundan birkaç yıl önce giriştiği bir görev vardı. Luna'da öyleydi. Görev bitmediği takdirde kurtulabilecek bir dünya olmayacaktı. Lonca kapısını itip içeriye girdiklerinde her zamanki gibi Fairy Tail'in gıybeti yapılıyordu. Onlar yavaş adımlarla ilerlerken İvan merdivenlerden inmişti bile.

"Lucy, tatlım; vaktin geldiğinden emin misin?" Lucy durgunca başını salladı. Loncasına son bir kez göz gezdirdi. Başta amaç sadece kendisine sahip çıkabilecek bir yer bulmaktı. Ama her şekilde burada büyümüştü o. Arkadaşları, iyi - kötü anıları, ve dahası... Ayrılmak acı veriyordu. Yıpratıyordu düşüncesi bile. İvan elini öne doğru uzatarak Lucy'nin karın hizasına doğru tuttu. Mavi amblem yavaş yavaş yok oluyordu. 

Luna ve Pedro'nun da amblemi silindikten sonra gerisin geri kapıdan yürüyerek çıktılar. Lucy kaldırım taşlarını izlerken bilekliğine doladı parmaklarını. Gökyüzünden izlendiğini biliyordu.

"Sence doğru mu yapıyorum Flare?"

***

Kapıdan gelen büyük gürültü tüm loncanın ayaklanmasına sebep olmuştu. İvan kaşlarını çatarak kapıya baktı. Sisler dağıldığında gördüğü siluetler dişlerini gıcırdatmasına sebep olmuştu.

"Fairy Tail?"

"Lucy'yi geri almaya geldik!" diye bağırarak ortama daldı Erza. Zeref'in sıkıştırdığı kollarından kurtulan Mavis'te savaşa bodoslama dalmıştı. Juvia çoktan su haline bürünmüş, loncanın yarısının su kaplamasına sebep olmuştu. Natsu "Çok pis gaza geldim!" diye bağırarak loncanın kalan yarısını yaktı. Gray'in ise kulakları uğulduyordu. Attığı adımların çıkarttığı gıcırtılar dövüş seslerine baskın geliyordu. Yüzler kayıyor, bakışları tek bir noktaya odaklanıyordu. Onun hala kanayan bir yarası vardı....

"Lucy nerede?" diye adeta kükreyerek İvan'ı sıkıştırdı. İvan duygusuz bakışlarla onu süzüyordu. Gray eline aldığı mızrakları İvan'a doğru rastgele savurmaya başladı. Ama İvan her ataktan kolayca kaçıyordu.

"Nerede, nerede, Lucy nerede?!"

"Gitti." Tek bir kelime, sahiden savaşın durmasına sebep olabilir miydi?

Erza gözlerini kırpıştırarak boynundan yakaladığı adamı bıraktı. Adam boğazını tutarak yere düşmüştü. "Ne demek gitti?"

"On dakika önce amblemini sildirdi. Kar Dağları'na gidiyordur şimdi herhalde."

'Olamaz. Yeniden gitmiş olamazsın. Seni yeniden bulmuşken gitmiş olamazsın.' Gray yanağından damlayan bir damla yaşı aceleyle sildi. Yalpalayarak doğruldu. "Gitmiş olamazsın!"

"Gray, bekle!" Kapıdan alelacele çıkan çocuğun ardından tüm ekip koşarak yollara dökülmüştü. "Derdin ne lan senin?! Aramızda hamile olan birileri var!" diye bağırdı Zeref. Bir yandan da Mavis'i kolundan destekliyordu. Kucağına alırdı. Tabii eğer Mavis'in tekme tokat ona dalacağını bilmeseydi.

"Gray-sama!" diye bağırdı Juvia. Natsu dişlerinin arasından tısladı. "BENİ GEÇEMEYECEKSİN!" Gidemezdi Lucy. Gray bu sefer izin vermeyecekti.

"MADEM GEÇEN YILLARIN SORUMLULUĞUNU ALMAMA İZİN VERMİYORSUN..." Gray dağı sekerek tırmandı. Topallamıştı ancak dağın diğer yanında gördüğü sarı saçlar onu kendine getirmişti.

"O ZAMAN ŞİMDİ SENİN SORUMLULUĞUNU ALIYORUM!"  Lucy, Gray önüne düşünce irkildi. Luna ve Pedro anında saldırı pozisyonunu almışlardı. Ancak Gray'i görünce bir anlığına şaşırdılar. "Gitmene izin vermiyorum." diyerek soluk soluğa dizlerine yasladı elini.

O sırada güçlü bir çığlık, ve de bağırış kaplamıştı dağı. "GRAY, MAVİS DOĞUM YAPIYOR!"

***

Ehuiuheue. Hala düzen gelmedi :") Abi... Son bir ay. Dayanabilirim. Yapabilirim. Huh. Hadi bakalım.

Ve bu arada Mavis'in ikizleri için isim önerebilir misiniz? Birinin ismi Skyler, ama diğerini bulamadık. Kaldı ki kız mı yoksa erkek mi olsun hala karar veremedim :3

Neyse.

Kendinize iyi bakın! Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!

Kar Fırtınası (Fairy Tail-NaLu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin