Eve geldiğimde arabadan inip anahtarımla kapıyı açtım.
Saat çok geç olmuştu ve şuan eminim babam çoktan uyumuştur sabah tam zamanında kalkan akşam belirli bi zaman da yatan bir adamdı.Merdivenlerden çıkarak odama girdim telefonuma hiç bakmadan masamın üzerine koydum sadece ceketimi çıkararak kendimi yüzüstü yatağıma bıraktım.
Ellerimi boyun girintime saklayıp bacaklarımı kendime çektim ve gözlerimi kapattım uzun zamandır kendimi bu şekilde güvende hissediyordum...
Uyandığımda etrafa 10 saniye boyunca bakınıp tekrar gözlerimi kapattım.
Okula gitmek istemiyordum o Rüzgar'ın isteklerini de çekmek istemiyordum.Kalkıp önce duşa girdim rutin işlerimi halledip kısa bornozumu geçirdim.
Saçlarımı kuruttuktan sonra dolabımın önüne geçtim.İç çamaşırlarımı giydikten sonra hafif yırtık kotumun üzerine göbeğimi açıkta bırakan ince gri kazağımı giydim.⬇
Saçlarım normalde düz sayılırdı ara sıra uçları dalgalı olabiliyordu.
Saçlarımı sol tarafıma atıp makyajımı yaptım.
Çantamın içine kulaklığımı koyup beyaz ayakkabıalrımı giydim.
Telefonumu ve paramı dar cebime sıkıştırıp aşağı indim.
"Günaydın"
"Günaydın"
Babama cevap verdikten sonra masaya oturdum.
"Ben çıkıyorum istediğin birşey varmı?"
"Hayır yok"
Kafasını sallayıp kısa diyolôğumuzdan sonra
dışarı çıktı.Kahvaltımı yaptıktan sonra arabama binip okula geldim.
Bahçeden içeri girdiğimde etrafa baktım ama tetikte olacak birşeyler görünmüyordu en azından Rüzgar ortalıkta yoktu demekki daha zamanım var.
"Derin"
Sıçramıştım resmen arkamı dönüp Emre'ye baktım.
Kafamı hafif yana eğdim
"Günaydın"
"Günaydın"
Tekrar yürümeye başladım oda yanımda yürüyordu.
Dolaplarımızın olduğu yere geldiğimde çantamı açıp içine defterimi kalemliğimi attım.
Sınıfa geldiğimizde Rüzgar ve arkadaşlarıda çantalarını sıraya koyuyorlardı.
Sessizce çantamı Emre'nin yanına koyup arkamı döndüm 2 adım attım ki
"Derin"
Gözlerimi sımsıkı kapattım şimdi başlıyoruz...
"Açabilirsin"
Alayla söylediği cümleye karşılık gözlerimi açtım tam karşımda duruyodu.
"Ne var"
"Unuttun mu yoksa?"
"Mümkün olsa!"
Gözlerimi devirdim.
Arkasını dönüp yanındaki çantayı eline alıp benim sıramdaki çantayla yer değiştirdi.
Emre'ye baktığımda kaşlarını çatmış Rüzgar'a bakıyordu.Zil çalınca yavaş adımlarla Rüzgar'ın yanına oturdum ders neydi ki?.
Dersin yarısı geçmişti bile göz ucuyla Rüzgar'a baktığımda kalemine bakıp sanki çok önemli bişeymiş gibi inceliyordu.Cebim titreyince aşağı kayıp telefonumu zorda olsa çıkardım.
Emre mesaj atmıştı.
' Bişey yapmamı istermisin'
'Gerek yok biliyosun o kazandı bu yüzden istediğini yapmam gerekecek'
Sınıfın en köşesine baktığımda Emre telefona bakıp diziyle ritim tutuyordu zaten sıralarımızın hizzası aynıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLİ
Teen FictionKarşımdaki adam öyle çaresiz, öyle bitkin, öyle solgun görünüyordu ki benim bile canım acımıştı. "Sana seni seviyorum demek çok basit ama senin bana bu iki kelimeyi söylemen kalbimde ki bu karıncalanmayı, kafamın içinde ki bu uğultuyu götürebilir a...