Sabah kulağıma gelen hışır hışır eden sesler gerçekten hiç de hoş değilde ayrıca kimdi bu?
Gözlerimi yüzüstü yattığım yatakta hafif açtım önce büzüşen dudağımı düzeltip sonra kolumdan destek alarak arkamı dönünce yatağıma ikidebir elleriyle ritim tutturarak vuran bir adet eylem Eylem iticiydi bikere.
Gözlerimi kısarak onu süzdüm neden vardı ki neden gelmişti ne güzel sabah beni uyandıran da yoktu yanlızlık her zaman güzeldi işte derin bi nefes aldım ve onun 'kalk kalk'
nidâlarına hiç aldırmadan olduğum gibi kendimi tekrar yatağa bıraktım.Yumuşak pamuk beyaz yastığım hiç bu kadar hoş gelmemişti doğrusu.
"Ahh Derin deliricem şimdi kalksana kızım yeter artık öğlenide geçti saat bu ne ya ben daha hayatımda bu saatte kakmadım sen nap.. şuna bak hâlâ yatıyor"
Sözünü yarıda kesicek hayıflanmasıyla oflayarak yataktan kalktım ama ondan önce yapmam gereken bişey vardı önemliydi bu.
Ev terliklerimi giyip Eylem'in önüne geldim biraz başım dönmüştü dün geceden kalmaydı herhalde iyice dibine girip daha o ne olduğunu bile anlamadan saçını çektiğim gibi banyoya koşturdum depar attırdım desek daha doğru olur.
"Deriin"
Eylem'in çığlığına biraz tırsarak kapıyı kitledim.Önce bi duş alıp üzerinde ki âlkol kokusunu giderdikten sonra ağzımı açabilmiştim şöyle bi huyum vardı ki yüzümü yıkamadan hiç gülümseyemiyordum.
Kapının ardından ses varmı diye kontrol ettikten sonra kapı kolunu aşağıya indirdim baş ağrım bana eşlik ederken odada kimsenin olmadığına karar verip yatağıma doğru yürüdüm önce biraz yatmayı düşünsemde Eylem Ablacığımın öfkesini kazanmak istemezdim sonuçta.
Dolaptan giyeceklerimi çıkarıp kot pantolonum üstüne salaş t-shirtümü aldım.
Saçlarımı da ıslak haliyle bırakmak isterim dicektim ama bu sıcakta ensem yanıyordu bu yüzden normal bir ev topuzu yapıp aşağı indim.
Aşağıda sadece Uğur oturuyordu Eylem yoktu.
"Günaydın"
Diyerek çaprazındaki ikili koltuğa oturdum.
"Günaydın"
Dedikten sonra televizyondaki yüksek sesli müziğin sesini kıstı.
Arkama yaslanıp telefonumu elime aldım ve bildirimlere baktım ilk önce tanımadığım bir numaradan gelen mesajı açtım."Öldünmü?" yazan mesajla kaşlarımı çattım kimdi bu?
"Öldüm sayılır hem sen kimsin?"
Yazıp gönderdikten sonra gelen mesaja dikkat kesildim.
"Azrailin"
Gelen mesaja sırıttım komikmiydi neydi?
"Şaka şaka ben Rüzgar;)"
Ağzım ve gözlerim kocaman açılmış numaranı nerden aldığını sorgularken Eylem'in 'kahvaltı yapmayacakmısın?' sorusuna masaya doğru ilerledim. Hizmetliler masaya hâlâ bir kaç tane daha kahvaltılıklar yerleştirirken çayımdan bir yudum alıp Eylem'e döndüm."Dün gece biraz(!) içmişim galiba sonra ne oldu?"
Önce kıkırdadı sonra yüzümde ki ciddiyeti anlayınca derin bi nefes aldı nolmuştu ki?"Dün akşam biz dans etmeye kalktıktan sonra yanına bi çocuk gelmiş sana asılmış galiba tabi sen hatırlamıyorsun.
Biz de zaten sonra Rüzgar mıydı Poyraz mıydı ne ondan öğrendik varya resmen dağıldı çocuğun yüzü gözü görünmüyordu."
Deyip hatırlarcasına yüzünü buruşturdu gerçekten bana yardım mı etmişti şimdi bu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLİ
Fiksi RemajaKarşımdaki adam öyle çaresiz, öyle bitkin, öyle solgun görünüyordu ki benim bile canım acımıştı. "Sana seni seviyorum demek çok basit ama senin bana bu iki kelimeyi söylemen kalbimde ki bu karıncalanmayı, kafamın içinde ki bu uğultuyu götürebilir a...