GİZLİ

Bölüm-13

Ama o..

Ama onun daha gelmesine çok yokmuydu dört gün vardı daha.
Tepemde tersten bana bakarken omuzlarından hafifçe geriye ittirdim.
"Eylem, sen niye geldin."
"Eylem değil Eylem abla diyeceksin hem gelmemi istemiyormuydun?"
Kaşlarını kaldırıp dudaklarını büzdü gözlerimi devirdim benden sadece 1 yaş büyüktü bu çocuk hallerini hiç sevmiyordum.

"Boşver şimdi ablayı falan tabiki istiyordum ama sen hatırladığım kadarıyla dört gün sonra demiştin."
"Olsun biz şimdi geldik."
Ellerini çırpıp kollarıyla tabiri caizse ahtapot gibi omuzlarımdan sardı bende kollarımı beline dolayıp sarıldım aklıma 'biz' deyişi gelince yavaşça geriye çekildim.

"Şu meşhur 'biz' kim söyleyecekmisin artık"
Tırnak işareti yaparak gösterdiğim bize karşılık kapıyı gösterdi.
Kapıya dönüp merak içinde kim olduğuna baktım.
"Bu sevgilim Uğur"
Uğur kapının pervazına yaslanmış bizi izliyordu başından berimi buradaydı..
Yatağımın üstünde dizlerim üzerinde dikilmeyi bırakıp ayağa kalktım Uğur yavaşca bize ilerlerken Eylem 'nasıl buldun'
der gibi kaşgöz yapıp hafifçe kafasını sallıyordu.
Uğur yanımıza gelince elini uzattı
"Ben Uğur, Uğur İçer"
"Bende Derin"
Uzattığı elini sıkıp geri çekildim.

Uğur beyaz tenli kumral saçlı birisiydi ama en beğendiklerim dövmeleri ve piercingiydi. İstemsizce gözlerim onu incelemeye başladı.
Dövmeleri ellerinden başlayıp kollarından boynuna kadar ilerliyordu, burnunda piercingi ve küpesi vardı ve tarzı hoştu doğrusu Eylem'in şu ana kadar olan sevgililerinin içinden en iyisiydi yada bana dövmesi olduğu için öyle geliyordu dövmelere karşı büyük bi zaafım vardı ama dövmem yoktu.En kısa zamanda bende yaptırmak isterdim.

Eylem'in ilişkileri çok uzun sürmediği için çabuk sevgili değiştirirdi buna karşılık etrafındakilerin söylediklerini de hiçbir zaman takmamıştı zaten.

"O zaman siz aşağı inin ben de geliyorum."
"Tamam bekliyoruz biz seni aşağıda"
Diyerek indiler.
Bugünde okula gidemezdim yarında tatildi zaten Eylemler gelmeseydi yine gitmezdim karın ağrım şuan sıfırdı nasıl birden gitmişti hiçbir fikrim yoktu ama iyi olmuştu sonuçta.

Pijamalarımı çıkartıp çok kısa bi duş almak için banyoya girdim ve bu zamana kadar yaptığım duşların en kısasını yapıp havlumu vücuduma sardım.
Dolabımdan kot şortumu ve salaş bir t-shirtümü giydim. Spor ayakkabımıda alıp
yatağımın örtüsünü üstüne kapattıktan sonra elimi üzerinde gezdirip içinde oluşan havasını indirdim.
Aynanın karşısına geçip saçlarımı ellerimle düzelttim ve taradım telefonumu alıp merdivenlerden indim.

Eylem ve Uğur kahvaltı yapıyorlardı bende Eylem'in karşısındaki sandalyeyi çekip oturdum.

"Ee babamı gördünüz mü gerçi o erken çıkıyo ama"
"Gördük gördük biraz konuştuk sonra gitti zaten kısa bi süre kalacağız biliyorsun senden büyüğüm üniversitede okuyoruz" deyip elleriyle saçlarını geriye attı.
"Sadece bir yaş"
Diyerek onu uyardım.
Hafifçe öne eğilip eliyle sır verirmiş gibi ileri geri salladı ve fısıldadı.
"Semih amcadan izin almak biraz zor oldu"
Anlamamış gibi kaşlarımı çattım neden izin vermemiş olabilirdi ki
"Nasıl yani?"
"Uğur'un burda kalması için anlarsın ya"
Deyip göz kırpınca Uğur'a baktım sessiz sakin kahvaltısını yapıyordu bizle ilgisi bile yoktu.
"Anladım"
Deyip kafamı salladım ve geri çekildim haklıydı sonuçta. Utku amcamda izin vermezdi tanımadığı bir erkeğin evinde olması hoş değildi.
"Kalacağınız odaları seçtiniz mi?"
"Evet seçtik Semih amca gitmeden önce yardımcı oldu"

Yemeğimizi yiyince kalkıp koltuklara oturduk.
"Uğur sen neden hiç konuşmuyorsun"
Eylem'in sorusu Uğur'un dikkatini çekebilmişti.
"Canım sıkıldı benim biraz"
"Tamam o zaman biraz dışarda bi yerlere gidip gezelim ne dersiniz?"
"Bize uyar"
Diyerek onayladı beni Eylem ,Uğurda onaylayınca onlar yukarı çıkıp üstlerini değiştirmeye gittiler.
Bende yukarı çıkıp hazırlanmak üzere yukarı çıktım.