DARK RAIN

DARK RAIN 9. BÖLÜM

DARK RAIN

9. BÖLÜM

YAZAN: DARKK SEHUN

Büyük Seul Hastanesi'nin önünde bekleyen muhabir ellerini saçlarına geçirmiş birazdan sunacağı -sunmak zorunda olduğu - haberin Kore halkının özellikle bir kesimi için nasıl büyük bir yıkım olacağını kendince sorguluyordu. Yapacak bir şeyi yoktu. Bu yapması gereken bir görevdi. Bu yüzden hafifçe boğazını temizleyerek kendini hazırlamaya çalıştı.

"Junsook, canlı yayına 5 saniye. 5...4..." Muhabir derin bir nefes alıp mikrofonu ağzına yaklaştırdı ve ifadesini daha iyi ayarlamaya çalıştı. Zaten çoğu insan neler olduğunu gizli kaynaklardan öğrenmişti ama şuan kesin onaylamayı Junsook yapacaktı. "3...2...1. YAYIN!"

"KBS haber programını izliyorsunuz, bugün Seul Hastanesinin önünde sizlere maalesef üzücü bir haber vermek için bulunuyoruz." Bir süre duraklayıp doğru kelimeleri ararken karşısındaki kameranın kırmızı ışığıyla daha fazla beklememesi gerektiğinin farkındaydı. "Az önce doktorlarından aldığımız kesin bilgilere göre, SM şirketi adı altındaki ünlü EXO grubunun bir hafta önce uğradığı talihsiz ve acı kaza sonucu saat bugün 09:20 sularında grubun maknaesi Oh Sehun'un, hayata gözlerini yumduğunu duyurmak istiyorum. Ailesine ve tüm sevenlerine kanal yönetimi ve çalışanları olarak baş sağlığı diliyoruz."

Kulaklığındaki cızırdamayla birlikte parmağını kulaklığına bastırırken sesi daha iyi almaya çalıştı. Ve hemen gözlerindeki şaşkınlıkla duyduklarını izleyicilere aktarmaya başladı.

"Son dakika da aldığımız bilgilere göre Oh Sehun'un hayatını kaybettiği saate çok yakın bir zamanda Park Chanyeol'un de uyandığı bilgisine şuan ulaştık! Üyelerden veya şirketten herhangi bir açıklama gelmedi ve üyeler hala hastaneden ayrılmadılar. Gelişmelerden sizleri haberdar etmeye devam edeceğiz." Adam saygıyla başını eğdikten sonra kameraman yayını kesip bağırdı.

"Ve kestik!"

Junsook derin bir nefes verip gömleğinin ilk düğmesini açarken yandaki duvara yaslandı. Kameraman da kamerasını kapattıktan sonra yanına geldiğinde sormadan edemedi. "Hyung, yıllardır seninle birlikte çalışıyorum. Ama bu şekilde zorlandığını gördüğüm çok nadir oldu. Gerçekten beni şaşırtıyorsun."

Adamın dudaklarında acı bir gülümseme belirdiğinde kenardaki şişeyi alıp ağzına götürdü ve büyük bir yudum alıp tekrar kenara koydu. "Çok fazla seveni vardı. Sadece ülkeden değil dünyadan da. Ve bu kadar gençken bu şekilde bitmesi, gerçekten çok üzücü geliyor. Özellikle bir haberci olarak gelişmelerini bu kadar yakından gözlemleyebiliyorken."

Kameraman hak vererek başını salladı. Aradan geçen birkaç dakikadan sonra kameraman tekrar sordu. "Haberci olmanın dışında onları takip ediyor muydun? Hayran olarak, çünkü gerçekten bir muhabirden fazlası olarak üzüldüğünü düşünüyorum Hyung."

Junsook başını iki yana sallayarak gözlerini hastanenin giriş kapısına çevirdi. "Hayır, sadece bu zamana kadar ki olan konserlerinin çoğunda görev aldım. Benim için ek iş gibiydi. Hiçbir zaman çok yakın olamasam da onların çalışmalarına ve diyaloglarına tanık oldum. Eğer o gün haber merkezinde görevli olmasaydım konserde yine görevli olacaktım... Oh Sehun da her zaman göründüğünden daha fazlası vardı. İfadesinin altındaki çocuksuluk ve saygılı tavırları. Neredeyse grup içinde bütünleştirici olandı O. Onsuz çok zor toparlayacaklarını biliyorum. Yine de Min, çocuğun bana olan kibar davranışlarını unutamıyorum..."

***

Kyungsoo göğsündeki sızıyla beraber tanıdık bir hisle bilincinin yerine geldiğini hissetti ve yüzünü buruşturdu. Solunum maskesinin yüzünü kapattığını hissedebiliyordu, yine. Resmen beyni uyuşmuş gibiydi ve cızırdıyordu. Kapalı gözlerinden farkında olmadığı yaşlar akarken saçlarında hissettiği parmaklarla titrek bir nefes verdi.