DARK RAIN 22. BÖLÜM

307 27 28
                                    

DARK RAIN

22. BÖLÜM

"Çocuklar yavaş olun. Yavaş Baekhyun..."

Suho sessizce fısıldıyordu çünkü Çin'deki yurda henüz giriş yapmışlardı ve Sehun'u olabildiğince çabuk şekilde yukarı çıkarmaları gerekiyordu. Zayıf çocuk baygındı. O kadar hafiflemişti ki baş kısmından Kyungsoo, ayak kısmından da Baekhyun tutup onu taşıyabiliyordu.  Kyungsoo adeta hipnotize olmuşcasına yüzünde gezdiriyordu gözlerini. Nasıl böylesine değişmiş olabileceğini düşünüyordu. Bunca zamandır nasıl kimsenin onu tanıyamadığını sorguluyordu, hatta neden Sehun'un uyanır uyanmaz kendisini aramadığını ve geri dönmediğini merak ediyordu. Bunların her birinin cevabı kollarındaki bedendeydi. Bir an önce uyanmalıydı. Kyungsoo'nun ona söylemek istediği o kadar fazla şey vardı ki... Özlemi adeta kavuruyordu vücudunu. Şuan da kollarında duran adam bir mucizeydi. Geçen onca zamandan sonra yeniden bulmuştu onu. 

Yurdun iç kapısını çalmadan önce bir an duraksadılar. Luhan fısıldayarak Suho'ya döndü. "Kapıyı çalmalı mıyız yoksa Yifan'ı arayayım mı?" kapıda öylece kalmışlardı. Şimdilik mümkün olduğunca saklamaları gerektiğini düşünüyorlardı Sehun'u. Bu yüzden yüzüne maske takmışlar ve başına da siyah bir şapka geçirmişlerdi. Üyeler arasındaki eksik de düşünülürse onun Sehun olabileceği kimsenin aklına gelmezdi. 

"Kapıyı çal, onlardan da saklayamayız ya. İlla ki görecek zaten Menajer Hyunglar. Sonrasında ailesine ve şirkete de haber verilecek. Gizlilik içinde hareket ederler bir şeyler netleşene kadar. Zaten doktor da çağırmamız gerek. Sehun hala baygın ve ateşi de var. Ayrıca kim bilir ne kadar zamandır beslenemiyor ki bu halde. Mutlaka bir doktorun görmesi gerek."  Sehun, derken sesinin titremesine engel olamamıştı. Herkes olayın şokundaydı ve daha ne olduğunu tam olarak idrak edememişlerdi. Asıl olan ise öldüğünü sandıkları en küçük üyeleri, bebekleri geri dönmüştü. Sanırım uyanmadan da bunu tam olarak kabullenemeyeceklerdi. 

Luhan onaylarcasına başını salladı ve kapının ziline bastı, gergin birkaç saniyelik bekleyişin ardından hızlı ayak sesleri duyuldu. Birden fazla oldukları kesindi. Kapı hemen açıldığında ilk çıkan yüz Chanyeol'un endişeli suratıydı. Bir anlığına gözleri üyelerde dolaşsa da kollarındaki bedeni gördüklerinde gözleri kocaman oldu ve açık ağzını kapatmak için elini bastırdı. Resmen donakalmıştı olduğu yerde. Arkasından da endişeli gözlerle çıkan  Minseok da aşağı yukarı aynı şeyi yaşamıştı ancak çabucak kendini toparlayabilmiş, kapıyı ardına kadar açmıştı. 

"Çabuk girin içeri." Soğukkanlı sesi diğerlerini de harekete geçirerek Sehun'un dikkatli bir şekilde içeri taşınmasını sağladı. 

"Hyung benim odama götürelim. Tao doktora haber ver lütfen. Ona durumu anlat ama şimdilik isim verme. Hazırlıklı gelmesini söyle." Kyungsoo kendine bile yabancı gelen bir sesle otoriteyi eline almıştı. Odası zemin kattaydı ve götürülmesi kolay olacaktı. Kalabalık grup o tarafa gitmeye başladıklarında Tao'da arkalarında kulağında telefonla ilerliyordu. Kime haber vermesi gerektiğini biliyordu. Zaten konserlerde ve pratiklerde de yaralandıklarında aynı kişiye ulaşıyorlardı. O gerekli görürse de hastaneye başvuruyorlardı. 

Kyungsoo önce dikkatle başını yerleştirdi yatağa, diğerleri de elbette yardım etmişlerdi. Sonrasında da Baekhyun ayaklarını yerleştirdi. Chanyeol şok olmuş halinden gram eksilmeden olanları izliyordu. Geldiklerini kapı sesinden anlayan Yixing ve Yifan da aşağı inmişlerdi. Her gören aynı tepkiyi veriyordu ancak hiçbirinin ağzından bir şey çıkmıyordu. 

"Chanyeol Menajer Hyunglardan biri evde mi?" Baekhyun Sehun'un ayaklarındaki tabanları büyük oranda yırtılmış ve ona büyük gelen ayakkabıları çıkarırken sordu. Beklemesine rağmen cevap gelmediğinde gözlerini ona çevirdi. Chanyeol şuan bulundukları dünyada değilmiş gibi Sehun'un bedenini inceliyordu. Yixing yavaşça dirseğinden dürttüğünde kendine gelebilmişti ama verdiği tek cevap  boş bir 'Ha?' olmuştu. Bunun üzerine Kris olaya el atmıştı. 

DARK RAINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin