Kusursuz Ol.

K.O ✩ 12

Hey! Akşam yeni bölüm var! Bu bölümü kısa yaptım. Bilerek.

✩Kusursuz Ol 12. bölüm ✩

Hakan ve Kemal Cansu ve beni eve bırakına annemin ve üvey babamın beni aramadığı aklıma geldi. Annem herneyse, ama çvey babam o bana iyi davranıyordu!

Saat sabahın 7'sinde çvey babam aramıştı. Bana nerde, nasıl olduğumu sorumuş ve annemle en kısa sürede konuşacağını söyleyip kapatmıştı. Saat 9'a doğru gelirken okul işlemlerini yaptığını söyleyip bana okulun adresini atmıştı.

Gruptan Hakan, Kubi, Deniz,Arda,Doğukan, Irmak, Özge, Gökhan ve Rüzgar üniversiteye gidiyorlardı. Ya da okumuyorlar. Ama eminim okuyorlardır. Beril Lise 2'ye , Eslem, Cansu, Yunus, Melih, Ahmet ve Kemal Lise 3'teydi. Şu okul konusunu onlarla konuşmalıydım.

Cansu," Can sıkıcısın." diye çemkirip televizyon kumandasını elimden aldı.

"Sen hangi okula gideceksin"

Düşünür gibi yaptı, " Bilmiyorum sanırım, Salih halleder"

"Ben bugün gidip bakacağım. Beni kaydettirmişler bile!"

"Gelmemi ister misin?"

"Gerek yok. Sen çocuklara söylersin."

Başıyla onayladı. Yukarı çıkıp yeni odama girdim. -Cansu eşyalarını koyduğu bir odayı boşaltmıştı, bende birkaç şey katmıştık içerisine-

Minik dolabımdan çıkardığım elbiseyi üzerime geçirdim. Çantamı ve şarjdaki telefonumu aldım. Zaten bendem çok şarj aleti telefonu meşgul ediyor. Cansu'ya çıkacağımı söyleyip dışarı çıktım.

Adresi açıp kontrol ettim. Evet adres doğruydu. Akyay Kolejinin önünde durdum. Pekala. Okul güzeldi. Yani , ben buraya ne için geldim ki? Sadece bakmak için, kayıtlarım tapılmıştı zaten.

"Bak, bak, bak. Kimler buradaymış." dedim yapmacıklığımı takınıp, anneme. "Başak." diye tısladı" Sus, sinirlerimi bozuyorsun."

" Neden buradasın"

Birkaç saniye bana bön bön baktı. " Burası bizim diğer iki alie ile ortak olarak yaptırdığımız okul." dedi sakince. Ben. Niye. Bilmiyorum. Peki.

"Ve benim bundan haberim yok öyle mi? Beni göz önünde bulundurmak için buraya kayıt ettirdin. "

"Baban dedi." sol gözümün seyirdiğine kalıbımı basarım. "Üvey." diye tısladım.

"Hayır. Hayır öz baban. Hapisten çıktı."

Beni, orada çok içine bırakırken arkasını dönüp, "Akşam evde ol, vaban gelecek, sana herşeyi anlatacağız. Ve evden kaçmanı konuşmalıyız."

Annem babamın çıktığı haberini aldığımdan beri bana sanki.. 1 metre daha yaklaşmıştı. Sorun babam mıydı? Yani babamın hapiste olup olmaması mıydı?

Telefonum çalınca elbisemin cebinden çıkarıp aramayı onayladım. Telefonu kulağıma götürüp Cansu'nun tiz sesini duyunca yüzümü buruşturmadan edemedim.

"Ne var, yine?" dedim bıkkın bir şekilde.

" Nerdesin sen! Olay var, olaay! Şuan alışveriş merkezindeyim, indirim var!" diye bağırdı. "Ne bakıyosunuz be!" diye tekrar bağırınca ordaki insanlara dediğini anlasım. Gülüp," ee?" dedim.

"Gelde alışveriş yapalım." dedi az öncekinin aksine sakin bir sesle.

"Olmaz. Akşam annem yemeğe gitmemi söyledi. Üvey babamın yanına gideceğim, sonra sanırım babamı görmeliyim." dedim iç çekip.

"Hmm meşgulsün galiba peki ok ben Özge'yi arayayim ." diyip telefonu kapattı. Trip miydi bu şimdi?