" Batmış bir geminin kaptanıydım ben.
Rotam neresiydi bilinmez.
Sadece bir an önce gitmek istiyordum
Bu lanet şehirden.
Belki kaybolurum bilmem ,
Ama kurtulurdum işte.
Kaybolmak bile benim için kurtuluştu.
Batmak ? Ya ona ne demeli.
İşte o en muazzam kurtuluş şekli . "Anar Ubeyd Temur :
Bi kızın sözünü dinlemek mi ? Asla. Ah , inanamıyorum enfes bi hatundan vazgeçmemi sağlayan kadına bak ! İçerde mışıl mısıl uyuyor . Git evinde uyu ! Aptallık bende , değişiklikmiş sıçarım böyle değişikliğe " dedi genç adam oldukça sinirliydi. Çenesi seyrilmiş , gözleri dönmüştü. Derin derin ve yavaş yavaş soluk almaya çalışıyordu . Bunda bu kadar büyütülecek ne vardı ? Alt tarafı genç kız sarhoştu ve sızmıştı ! Ne bekliyordu ki ?
Hiçbir şey . Sadece genç adam ilk kez evinde baş başa kaldığı bi kızla birlikte olmamıştı.Bu garibine gitmiş olmalıydı. Herhalde kadınlar onda sigara gibi bağımlık yapmıştı. Olmazsa krizlere bile girebilir. Anlaşılan bu denli sinirlenmesinin sebebi bi nevi reddedilmiş olmaktı . Düşündü genç
" Hadi yanımda uyu " . Uyu. Sadece uyumakmı . Asla . Bi kızla asla uyunulmaz.
Beni tanıyan kızlarla bi bağım olmadığınıda bilir. Cinsellik dışında. Ve anlaşılan bu aptal beni tanımıyordu. Ulan iyiki bi ilk kez esmerle birlekte olayım dedim " dedi. Sonra ufak ve kısık sesle söylediği küfürleri biraz daha sert söyledi.Kapıdaki korumayı çağırtıp genç kızı eve bırakmasını istedi.
Yavaş ve ağır adamlarla gelen korumaya ufak bi bakış attı. Düşünsene sadece tek bi bakışıyla herşeyi yürütebilen bi adam.Genç kızın kapısında beliren iri cüsseli koruma kızı kucakladığı gibi aşşağıya doğru yürüdü. Grnç adam kapıdaydı. Korumaya bekle bakışını attı. Ardından önce kucağında uyuyan genç kıza baktı. Sonra ise ufak fısıltılarla kulağına eğilerek ;
" Sakın hatırlama. " dedi.Genç kız hatırlarmı bilinmez . Ama bilinir ki unutulmayan ve beyne kazınan tek şeydir ; koku. Heleki bilmesende kapıldığın adamın kokusuysa , işte o unutulması imkansızdır.
Tusem Timur :
Ah , saat kaç böyle . 13:47 yuh ! Niye o kadar uyudumki ! Tabi ya . Annem.
Dün annemin ölümünün üzerinden tam 1 yıl 14 saat geçmişti. Nede zordu.
Hızla elimi yüzümü yıkadım. Yemek yemeden, lanet baş ağrısıyla beraber. Odama girdim. Elime bir kalem ve bir kağıt alıp bir sandalye çekip masaya kağıtları indirdim . Ve yazdım. Çünkü biliyordum. Unutacaktım. Ve unutmamak için yazmalıydım.
"Neden ? "
Tüm herşeyin cevabı ap açık ortadaydı.
Ama duymak istemiyordu kulaklarım.
Sessizlikler içinde boğuluyorum anne.
Bu koca dünyada sadece ben ve dört duvar varız.
Yalnızlık hat safa !
Eskiyen kitabı andırıyor içim.
O kadar çok söylemek istediğim şey varki.
Fark edilmek istedim sadece.
Ama olan tekşey.
Köşe raflarda tozlanmak ve yıpranmak oldu.
Okunsun istiyordum.
Senden önce sadece yıpranmıştım.
Oysa şimdi koca bir ateşte yakıldım.
Küllerim sert esen rüzgarda daha çok parçalanıp savruldu.
Nerdeler bilinmez ama ,
Ben öldüm anne.
Senden sonra yemin ederim ki
Bende öldüm anne "Alışmalıydım. Alışmıştımda. Ama yapamadım işte .
" Kahretsin ki götürmedi ayaklarım beni sana.
Dokunmak istemedi ellerim toprağına.
Kabullenmek istemedi be anne ,
Kalbim öldüğünü .
Yapamadım anne !
Sana gelemedim.
Sadece unutmaya çalıştım.
Çalıştım .. çalıştım.
Ama gelmedim işte.
Unuttum derken yine hatırlattın kendini .
Söz vermiştin.
Ama olmadı.
İlk içkimi senle değil annem ;
Sensizlikle içtim . ".Dayanmıyordu kalbim bunları yazmaya. Ama yazmalıydım. Unutmamak ićin. Seni yazmalıydım anne , çizmeliydim. Zaten odamın heryeri sen ama ben yinede yazıp çiziyorum. Hatırlasana sen demiştin ; yakıp yıkmaktansa , çizip yaz kızım. Belki iyi gelir o minik ve saf yüreğine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİHAR NOTLARI
Teen Fiction" Seni neden seveyim ? " dedi genç adam. Yüzüne yayılan mükemmel ve ukala sırıtışıyla . Oysa herşeyden habersizdi. Az sonra kabul etmediği kadını , gözlerinin önünde kül olup savrulacaktı . Herşeyden habersiz , tamda ihtiyacı olduğu zamanda. Geç k...