Aramaya değer miydi ?
Boşvermeli miydim ?
Yokmuş gibi davranmalıydım belki.
Fakat yapamazdım.
Benden çalınan zamanların hesabını sormalıydım.
Ben bana yapılan herşeyin hesabını
Zamanı geldiğinde burunlarından fitil fitil getirmeliydim.
Fakat yapabilecek miydim ?
Yapabilirim belki bilinmez ama
Bunları yaparken altında ezilirim , bilirim.Zamanı geldiğinde herşeyin hesabını soracağım.Evet öyle büyük bir hesap değil benimkisi . Ama sorulmayacak kadar da önemsiz değil.
Kafamdaki milyon tane sorudan en birincisi " O koku kime ait ? " . Düşündüğüm tek şey bu. Uzun zaman sonra ilk kez bu kadar düşünür oldum. Artık burada çalışacağım. Hem para kazanacağım hemde o eşsiz koku kime ait onu öğreneceğim.
~
Kafamdaki onca şeyden sıyrılıp yanımda benimle evine doğru yürüyen oğlana baktım. Fazla yakışıklıydı. Tam bir şey soracakken arkadan gelen kalın ve hos bir tınısı olan sese baktım.
Arkamı döndüğümde , yanımdaki oğlanın 5 katı hatta 10 katı daha iyi -tip olarak '- bi oğlan gördüm. İlginç bir giyim tarzı vardı.
Fazla yakışıklıydı. Bize baktığı yoktu. Sadece eve doğru yaklaşıyordu o kadar." Evin reisi ! " dedi arabadan inen ćoktan. Oysa onun bunu duyduğuna eminim ama bakmaya tenezzül bile etmedi.
Yavaş ve ağır adımlarla içeri girdiğimizde evin reisimi her neyse o gelmedi. Sanırım dışarda bekliyor." Kurallar var ! " diyen sese çevirdim yüzümü. Evin içi o kadar muazzam ki !
" Kurallar ! " dedim anlamayan gözlerle." Odanda asılıdır. Bakarsın ! " deyip yukarı çıktı. Evin içinde yukarı giden bi merdiven vardı. E odam neresi ki şimdi ? Diye düşünürken içeri adını bilmediğim o oğlan girdi. Hiçte yabancı gelmemişti yüzü. Sanki görmüş gibiyim ama bu imkansız .
" Odam tam olarak neresi ? " dedim sıkkın tavırlı oğlana !
Cevap vermedi. Acaba duymamış olabilir mi düşüncesiyle yeniden söylerdim ama yok. Cevap verdiği yok. Tam o sırada üstü çıplak aşsagı inen arabadaki çocuğa baktım." Aybora . " dedi. Sanırım adını söylemişti.
" Kuralları okudun mu ? " dedi .
" Ben odam neresi bilmiyorum ." Dedim.
Tabi ya gibisi bir ifade oluştu yüzünde" Ubeyd' e sorsaydın " dedi .
" Kim ne ? " dememle bi gözlerini deviren Aybora beye baktım.
" Ubeyd , reis " dedi. Adı Ubeyd miymiş diye düşünürken çok aradınızmı bunu diye sorasım gelsede nafile." Ben , denedim ama cevap veren olmadı " dedim.
" Tabiki vermez . " dedi ukala tavırla beni süzerken ." Beni takip et ! " dedi. Birbiri ardına açılan kapılarının ardından nihayet varmıştım odama .
" Kuralları oku ! " dedi tekrardan . Ve ardından çıktı. Odanın tamamı gri ve tonlarıydı. Fena sayılmazdı .Kurallar yazan kağıdı elime aldım.
KURAL 1 : Konuşmak yok. ( Evin sakinleri konuşana ve soru sorana dek . )
KURAL 2 : Her denilen koşulsuz şartsız yerine gelecek .2 maddeden oluşan kurala göz attım. Az ve özdü. Zaten az bi süre kalacağım burada . Sorun olmaz .
Üzerimi değiştirip banyoya girdim. İşlerimi halledip çıktım. Hemen salona indim .
" Ubeyd , çıkacak mısın bugün ! " diyen Aybora beye baktım. Geldiğimi fark etmiş olacak ki bana soran gözlerle baktı Ubeyd ' se televizyonla fazla meşgul gibiydi .
" Evet . ! " dedi gür ve boğuk çıkan sesiyle. O koku evdeydi. Ama kime aitti bilmiyorum. Herkese sinmiste olabilirim. Ama bulacağım dedim kendime.
" Bir şeye ihtiyacınız var mı ? " dedim .
" Kahve yap ! " dedi.
" Benim ki şekerli olsun , reisin ki acı " dedi.
Kafamla onaylayıp mutfağa doğru ilerledim. Aradan geçen 5 dakikanın ardından kahveler artık hazırdı. Kahveler elimde salona ilerledim ." Kahveler hazır ! " dedim. Tepki vermedi. Konuşsa bir yerleri eksilir zaten . O sırada gelen bi telefonla Aybora hemen çıktı. Bende elimdeki kahveyi Bay Dilsiz ' in önüne indirdim. Ardından mutfağa ilerledim. Amerikan mutfağı olduğu salonu rahatlıkla görebiliyordum. Durdum ve onun beni göremeyeceği şekilde onu seyretmeye başladım. Amacım inanın sadece nasıl bi kafası olduğunu çözmekti. Aģzına aldığı kahveyi dudaklarıyla buluştuğunda yine tepkisizdi . Ardından hemen beni çağırdı. Yüzüme bakmaya tenezzül etmeden kahveyi alıp yere döktü. Neye uğradığımı şaşırdım. Ne yaptığını zannediyor bu ? Kafasını ağır ve sert bi şekilde kaldırıp her bi kelimenin üstüne basa basa ha tabi bide unutmadan alayla ;
" Beceriksiz. Yeniden yap ! " . Ne zannediyor bu kendini.
Sinirden gerilmiş kös kös yüzüne bakakaldım hala şoku atlatamamıştım." P-peki efendim . " diyebildim sadece. Şuan yemin ederim o kahvenin içine karabiber , kimyon ne varsa dökebilirim. O kafadayım şuan. Sinirle mutfağa ilerleyip kahveyi yaptım . Ona doğru ilerlerken kahveyi çok değil ama anlayacağını düşünerek sert bi şekilde sehpaya koydum. Keyfine diyecek yoktu.
" Götür . "Dedi hissiz ćıkan sesiyle. Ulan Allah 'tan kork madem içmiyeceksin...
Anlam verememiş bir halde yine ona baktım." Başka bi arzunuz ? " dedim . Bu kez sesi alaycı çıkan bendim. Koskoca evde benden başka çalışan yoktu. Evede hemen kabul ettiler. Halleride bi garip zaten diye düşünürken tabiki yine alaycı ses tonuyla gelen sesle sıyrıldım tüm düşüncelerden.
" Defol yeter ! " dedi. E ama yuh ! Hadi hizmetliye saygın yok bari kadına olsun.
" Pekala ! " diyebildim sadece ah ulan ah şu kokuyu bi bulayım o zaman göstereceğim ben size. Zaten hepinizden aynı koku geliyor. Artık nasıl aģır ve pahalı bi parfümse ! Hayır o kadar muazzam kk diğer parfümlerin kokusunu bile yok edecek derecede.
Yavaş adımlarla odama çıktım. Evin manzarası benimki ile aynıydı. Sonu uçurum diğer tarafı yol. Agaçlar , kuşlar , temiz hava . ... Herşey yolunda. Planda sıkıntı yok. Tabi Bay Dilsiz ' i saymassak. O zaten çizginin dışında. Başlı başına bir bela. Her neyse zaten kokuyu öğrenmem çok zamanımı almaz. Gelen ayak sesleriyle düsünceleri bi kenara fırlattım. Odaya lak diye birden giren bay dilsize hatta bay sinir etmekte üstüne yok' a "Dostum ne yaptığını zannediyorsun " bakışları attım. Ama lanet olsun ki o yüzü bütün bu öfkemi örtmeye yetiyordu. Hadi ama sencede fazla tatlı değil mi ? Diyen içimdeki ufaklığa kızıp , bana ne diyeceğini merak ettiğim " Bay Dilsiz ' e " çevirdim kafamı....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİHAR NOTLARI
Teen Fiction" Seni neden seveyim ? " dedi genç adam. Yüzüne yayılan mükemmel ve ukala sırıtışıyla . Oysa herşeyden habersizdi. Az sonra kabul etmediği kadını , gözlerinin önünde kül olup savrulacaktı . Herşeyden habersiz , tamda ihtiyacı olduğu zamanda. Geç k...