~ 11. Bölüm ~

60 5 3
                                    

" Ve şimdi sessizlikler içinde boğulduğumda anlıyorum ki ,
Ölmüşüm.
Çünkü nefes alıyorum
Sessizlik denizinde.
Bi rüyaydı belkide bize mazi ama
Biliyorum ki o mazide
Sessizlikler içinde acımasızca
ÖLDÜM. "

İnanamıyordum. Şuan Ubeyt ve daha henüz çok değil daha dün aldıkları hizmetçi karşımda öpüşüyordu. Ama ne öpüşme ! Bi kordu sanki yüreğime düşen. Hikayelerdeki kötü oğlana nı bağlanmıştım ? Hayır bunun adı bağlanmak değildi. O tüm kızlara yaptığı gibi benide kendine hayran bırakmıstı. O muazzam suratıyla ne yaparsabyapsın mazur geliyordu bana ! Bize. Onu sadece beğeniyordum. Bağlanmak bana fazlaydı. Onu tanıyalı çok olmamıştı.
Ama beni kendine çoktan çekmişti bile.

Ama şuan bi burukluk vardı yüreğimde. Öyle herkezi beğendiğim felan yoktu. Seviyor felanda değilim . Sadece dediğim gibi onu beğeniyorum. Herkes gibi.

~ Ellerimdeki poşetleri geçirdiğim şokla yere düşürdüğümde bana dönülen yüzlere baktım . Kız hızla yukarı kata doğru çıkarken ben geçirdiğim şokla bihaber poşetlerden yere düşenleri topluyordum. Ellerim titriyordu. Şuan bu basit işlemi yapmak bana zordu.

Derken bana yaklaştığını ayaklarından fark ettiğim Ubeyte doğru hafifçe kaldırdım kafamı. Ama kaldırmamla indirmem bir oldu. Bir anda eğildi ve bana doğru yaklaştı.
Bu kadar yakınlık bana gördüğüm görüntülerden sonra çok değil ama biraz acı vermişti.

" Herşeyi mahfetmeyi çok mu seviyorsun ? "

Yüzümü incelediğini fark ettiğimde biraz kızarmıştım. Ama bunu sadece ben fark edebilirdim. Yani umarım.

" Be- ben kusura bakmayın yani- "

" Neyse ne ! Hemen burayı topla . Bir saate buradalar. "

Hemende eski haline dön zaten. Yerdekileri toplayıp mutfağa ilerledim. Nihayet kendime gelmiştim.
Bildiğim kadarıyla Ubeyt'in bu işlerle alakası yoktu. Partiyi hazırlayan Ayboraydı.

Zilin çalmasıyla kendime geldim. Kapıyı açmaya gittiğimde karşımda duran kokoş kadınlara baktım. Kadınlar mı ? Hepsimi kokoş olur be !

" Sanada hoş bolduk ! " deyip gelir gelmez beni tersleyen kızıla baktım. Beline kadar uzanan kızıl saçları , dar sarı elbisesiyle oldukça havalıydı ! Diğerlerininde ondan gelir yanı yoktu. Sadece kızılın saçları kızıldı. Diğerleri neredeyse boyatmaktan yıpranmış sarı saçlarıyla adeta ben buradayım diyordu.

Derken yavaş yavaş herkes gelmeye başladı. Sağa sola koşuşturmaktan belim feci ağrıyordu. Artık ayakta kalacak halim yoktu. Boş bir sandelye bulduğumda gözümle onu aradım. Ubeyt'i.

Koltukta oturuyordu. Kızlar etrafında pervaneydi. Öyleki öyle bir dans ediyorlar ki , belliki hepsi kendini beğendirmeye çalışıyordu. Ubeytse sadece izliyordu.

Sonra sadece ona odaklandım. O kusursuz yüzüne . Hafif sakallı ha ? Dedim kendime. Kusursuz olmak eminim çok güzel birşeydir.

Ben hep istemişimdir : beğenilmek. Hayatım boyunca mutsuzluğa mahkümdum ben. Oysa kusursuzdu. Herşeye sahipti , para , güç , huzur ...
Herşey.

Ona baktıkça hüzün kaplar oldu içimi . Nedensiz işte. Sadece öylesine bi hüzün.

Gözlerimi ondan ayıracağım sırada onunda bana baktığını fark ettim. Bi an , sadece bi anlık bi huzur kapladı yüreğimi .

İNTİHAR NOTLARI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin