Bölüm-6

71 4 0
                                    


3 ay sonra...

"Haberi gördün mü? Yine şu yeni yapılan yol çökmüş, 4 yaralı varmış."

"Orayı da bir yapmayı beceremediler."

Öksüz kahvesinden bir yudum aldı "Millet denizi doldurup şehir inşa ediyor, bizimkiler bir asfaltı dökemediler."

Selim kafasını telefonundan kaldırarak dikkatini Öksüz'e verdi "Yolun altında mağaralar, galeriler olduğunu bu yüzden olmadığını söylüyorlar."

"Valilik yalanladı. Hiçbir şekilde doğaya zarar vermeyeceklerini söylüyorlar."

"Belki. Ama yine de... Dördüncü yapışları bu."

"Belki de toprak kalitesizdir?"

"Olabilir."

Öksüz okuduğu gazeteyi bir kenara koymuş bardağını alarak ayağa kalkmıştı.

"Cumartesileri seviyorum."

Selim de telefonuyla ayağa kalktı "Ben daha çok."

Öksüz'e belinden sarılmıştı, güldüler.

"Kahvaltı yapmalıyız."

"Dediğin sergiye gidecek miyiz?"

Öksüz Selim'in kollarından kurtulmuş, salondan geniş hole çıkmıştı "Eğer istersen?"

"Uzun zamandır yapmıyoruz böyle şeyler, değişiklik olur."

"Ihım."

Açılan giriş kapısıyla ikisinin de kafası o yöne döndü. Beklenmedik misafirlerle ikisi de şaşkına dönmüştü.

Selim "Anne?"

Zehra Hanım'ın kaşları da Öksüz'ü görmesiyle çatılmıştı. Yakası açık spor tişörtü, eşofmanı ve ayağındaki pofuduk terlikleriyle bu evde yaşıyor izlenimi veriyordu Öksüz.

"Oğlum? Öksüz?"

Öksüz adını duymasıyla kafasını başka tarafa çevirdi. Azad abi, Ayşe, Pusat, Zehra Hanım gözlerini ona dikmişlerdi.

"Ho-hoşgeldiniz." Dedi Öksüz üzerindeki şaşkınlığı atamazken.

Azad Abi "Senin ne işin var burada Öksüz?"

Selim Öksüz'den daha çok kendine gelmişti "Şey. Biz dün biraz çalıştık. Geç saatlere kadar. Yani Öksüz burada kalmadı yanlış anlamayın."

Öksüz "Hıhı. İşte gece gelince- pardon çalışınca bazı önemli evraklar karışmış, onları almaya geldim bende."

Selim derin bir oh çekti çaktırmadan "Aynen öyle."

Ayşe ve Azad abi kıs kıs gülmeye başlamışlardı. Zehra Hanım ise yarı şaşkınlık yarı kızgınla bakıyordu onlara.

"Eee de, senin bu hal ne Öksüz?"

Öksüz şöyle bir üzerine baktı anlamayarak, sonra kızardı biraz "İşte acele olunca evden çıktığım gibi geldim."

"Onca yolu bu halde?"

"A-arabayla."

Zehra Hanım tatmin olmamış bir onaylayış gönderdi.

Selim "Siz niye haber vermeden geldiniz anne?"

"Aa, kendi evime gelmek için izin mi isteyeceğim?"

"Estağfirullah da, ev dağınık biraz. Temizletirdim."

ÖksüzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin