Selam! Çok çok çok uzun bir ara oldu. Bazen hiç bazen çok yazarak hazırladım bu bölümü. Arayı açtığım için çok özür dilerim. Anlayışınız için teşekkürler :) İyi okumalar.
----
"Evet!" dedi tüm gücüyle.
Salondaki küçük kalabalık kuvvetle alkışladı.
"O zaman ben de sizi karı koca ilan ediyorum." Dedi nikah memuru, gençlerin bu enerjisi onu da etkilemişti.
Öksüz gülümseyerek imzaladı defteri. Deniz'e bakıp gülümsedi, Selim'le göz göze geldiklerinde göz kırpmıştı. Bu sırada tüm gençler platformun önüne yığılmıştı. Dört tanesi sahneye çıkarak Mert'le Deniz'i ayağa kaldırmış, sahnenin ucuna doğru sürüklemişti.
"Deniz'e dikkat edin!" diye seslendi arkalarından.
Çocuklar çoktan Denizleri omuzlarına almışlardı. Selim Öksüz'ün elini tuttu.
Kadın "Evlilik cüzdanını kime vereyim?"
Öksüz "Ben alayım."
"Peki Fahriye Hanım." Diyerek ona uzattı.
Öksüz kadına teşekkür ettikten sonra salonda kalan bir avuç topluluğun yanına indi. Çoğu elini sıkıp tebrik etmiş, ardından hediyeleri vererek gitmişlerdi. En sona Selim'le Öksüz kalmıştı.
Selim "Hemen fotoğrafını çekip gönder gazeteye."
Onun önerisini onayladı Öksüz.
Selim "Gidiyor musun şimdi?"
Öksüz kafa salladı "Eve gidip üstümü değiştireceğim, ardından çıkacağım."
Selim cüzdanı aldı Öksüz'den "Bunu ben veririm o zaman."
Öksüz kafa salladı, Selim onu boştaki eliyle tutup kendine çekmiş dudaklarına sıkı bir öpücük bırakmıştı.
"Çok özledim seni." Yüzüne kocaman bir gülümseme yayılmıştı.
"Bana işkolik derdin, sen işkolik oldun çıktın Selim Ağa. Kaç haftadır sesini duyan cennetlik."
"Bir hafta görüşürüz işte şimdi, sen de kal yarın beraber gidelim."
"Yarın kına var, geç kalırsam darılır Kardelen."
"Öğlene biter benim işlerimde işte. Tabi sen bendense kardeşimi tercih ediyorsan o ayrı."
Öksüz güldü "Görümcelerimle aramı iyi tutmam lazım."
"Ha yani ben seni her türlü alırım zaten."
Öksüz Selim'in yanağından öpüp kulağına fısıldadı "Sen zaten bana aşıksın."
Selim'in 'hadi yine iyisin' bakışlarının üzerine bir kez daha öptü. Bu adamı öpmeye doyamıyordu.
"Görüşürüz yarın."
"Varınca haberdar et."
Öksüz kafa salladı. Selim onun elini tutmuştu, birlikte otoparka yürüdüler. Selim son bir kez Öksüz'ün saçlarından öptü, Öksüz Selim'in elini güven verircesine sıktı. İkisi de arabalarına bindiler. Öksüz çıkarken korna çaldı, Selim el salladı, onun arkasından çıktı. Otoparkın ucuna geldiklerinde ikisi de ayrı yönlerine dönmüşlerdi. Öksüz derin bir nefes alarak hafif bir müzik açtı.
Eve vardığında üzerini değiştirdi, hazırladığı çantalara alarak arabasına bindi. Yolculuk boyunca birkaç telefon görüşmesi yaptı, üç-beş mola verdi. İptidâi Lokantası'nda bir şeyler atıştırdı, Ali Beyamca'yla dertleşti. Küçük odada üstünü değiştirdi, Ali Beyamca onu ilk defa bu kıyafetlerle görüyordu, garipsedi. Vedalaşarak arabasına bindi, Savur'a vardığında doğruca Selimlerin konağına gitmişti. Adamlara arabasını bırakarak kadınların odasına çıktı. Kardelen onu görünce ayağa kalkarak ona sarılmıştı, Öksüz bu karşılama karşısında şaşırmış ama aynı içtenlikle karşılık vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öksüz
General Fictionİnsanlar sizi Nirvana olarak görürken onların arasına nasıl kaynaşabilirsiniz ki? Öksüz -ardından yetim- ülkenin en büyük sorumluluklarını omuzlarında taşırken, hayatının erkeği karşısına çıkınca ne tepki verecek? Bununla baş edebilecek mi?