Asansörün sesi geldiğinde tezgahta hamur çırpıyordu.
"Canım bir şey mi unut-"
Gördüğü kişiyle şaşırıp kalmıştı. Çırpmayı bıraktı.
"Günaydın Öksüz."
"Günaydın Zehra Teyze."
Öksüz elindekileri bırakıp girişe çıktı. Bir çırpıda Zehra Teyze'nin elini öpmüştü. Önüne düşen saçları kulağının arkasına attı.
"Buyur geç otur." Dedi salonu göstererek.
Zehra Teyze girişe sırtı dönük olan koltuğa oturdu.
"Sen oturmayacak mısın?"
"Ben bi üstümü değiştire-"
"Gerek yok. Oğlumun karşısında böyleysen benim karşımda da böyle durabilirsin."
Öksüz başını eğdi. Üzerinde mutfak önlüğünden daha kısa bir şortla, sıfır kol bir tişört vardı. Normalde böyle şeylerden çekinmezdi ama Zehra Hanım onu geriyordu.
"Şey ben kahvaltı hazırlıyordum-"
"Daha kahvaltı etmediniz mi?"
"Dün çok geç geldik de-"
"O zaman işine devam et Öksüz. Ben kahvaltı ettim."
"Size kahve-"
"Gerek yok."
Zehra Teyze neden bugün onun sözlerini kesip duruyordu? Öksüz'e sinirlenmişti.
"O zaman ben mutfağa geçeyim."
Zehra Teyze kafa salladı.
Öksüz mutfağa geçti. Hamuru çırpmaya devam etti. Hamur olunca tavaya hafifçe yağ dökerek pişirmeye başladı.
"Ne hazırlıyorsun?"
"Krep yapıyorum, bayağıdır canımız istiyordu."
"Selim nerede?"
"Markete gitti."
Öksüz bir yandan da kahvaltılıkları hazırlamaya başladı. Asansörün çın sesi geldiğinde kapıya döndü. Selim onunla göz göze gelince gülümsemişti.
"Mis gibi kokuyor canım."
Öksüz kaşlarını kaldırarak başını hafifçe Zehra Teyze'den yana salladı.
Selim o tarafa baktığında annesini gördü.
"Anne?"
"Hoşbulduk Selim."
"Hoş geldin Anne de niye geldin?"
"Misafire neden geldin diye mi sorulur oğlum? Böyle mi öğrettim ben sana."
"Çünkü normal bir misafirlik değil bu anne. Bizim eve niye gitmedin?"
"Seni aradım aradım açmadın, baban da Selim nerde de Selim nerde. Azad da bana burada olduğu söyledi, ben de buraya geldim."
Selim neden geldiklerini anlamıştı "Hani hafta içi gelecektiniz?"
"Oğlum biz Öksüz'ün işinin bitmesini beklemiyor muyduk? Baban da fazla uzamasın, milletin ağzına sakız olmayalım dedi."
Öksüz utanarak ocağa dönmüştü. Son krepi de alarak kalan hamuru bir kaba doldurdu. Buzdolabına kaldırdı. Selim de aldıklarını tezgahın üzerine bırakarak hazırlamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öksüz
General Fictionİnsanlar sizi Nirvana olarak görürken onların arasına nasıl kaynaşabilirsiniz ki? Öksüz -ardından yetim- ülkenin en büyük sorumluluklarını omuzlarında taşırken, hayatının erkeği karşısına çıkınca ne tepki verecek? Bununla baş edebilecek mi?