Bölüm 3

212 48 7
                                    




- Öncelikle sakinliğinizi korumalısınız. Arkadaşınızın önemli bir sağlık sorunu yok. Zaten buraya sadece bayıldığı için geldi. Bayılma sebebi aşırı üzüntüden. Onu üzen şeyleri etrafından uzaklaştırırsanız gayet iyi olacaktır. Tek bir sorun var ki arkadaşınızın kanında yabancı bir madde yani uyuşturucu tespit ettik. Bu olaydan haberiniz var mıydı?


-Hayır, doktor bey böyle bir şeyden haberimiz olsa emin olun onun için elimizden geleni yapardık. Şuan sağlıklı düşünemiyorum şokun etkisinden. Şuan sadece iyileşip iyileşemeyeceğini düşünüyorum, yani bırakabilecek mi? Kurtulma imkanı var mı şu şeyden? Onun için her şeyi yaparız.

-Sonuçlara göre yeni başlamış görünüyor. Tamamen kanına karışmamış gibi. Burada yarına kadar dinlendikten sonra onu rehabilitasyon merkezine yatıracaksınız ve eğer kendisi de bunu isteyerek yaparsa tedavisi iyi sonuçlanabilir. Ona tedavi olacağını söylerken tedaviyi reddedebilir ve bunu kabul ettirmek de sizin göreviniz. Ama fark ettim ki ailesi şuan burada değil. Haber verecek misiniz yoksa biz mi bir şekilde ulaşalım?

-Tamamen aklımızdan çıkmış, hemen babasını arıyorum, bilgi verdiğiniz için de teşekkür ederiz. Onu ne zaman görebiliriz?

-Hemen şuan görebilirsiniz çocuklar, hadi bakalım ben gidiyorum babası gelince birde ben konuşacağım.

-Tabi doktor bey.

Kızlar bana, ben kızlara bakıyordum. Şuan o kadar tuhaf hissediyorduk ki. Açelyadan beklemediğimiz şeyler görmüştük ve bu bizi büyük bir şoka sokmuştu. Atakan, Açelya'yı bırakıp durumunu öğrenemeden annesi aradığı için gitmişti. Sonra geleceğini ve ona gelişmelerden haber vermemizi istemişti. Bir on dakika kadar sessiz bir şekilde ben bunları düşündüm, kızlar da suskundu ve hepimiz birbirimize bakıyorduk farklı düşüncelerle. Artık sessizliği birinin bozması gerekiyordu.''Kızlar,'' diye bozdum sessizliği. Babasını arayıp ne diyeceğiz? Sanırım bu haberi ben veremeyeceğim. Kim konuşmak ister?

-Şuan babasını aramadan önce kesinlikle Açelyanın kendisiyle konuşmalıyız Minel, sonra ne yapacağımıza karar veririz, dedi Zeynep.

-Durduğumuz hata! Gidip hesap sormamız gerekiyordu şimdiye kadar on defa, dedi Erva sinirli şekilde. Sinirliydi, hem de çok sinirliydi. Sanırım o da bizim gibi Açelya' ya bir şey olmasından korkuyordu. Ama o bunu daha farklı bir şekilde yansıtıyordu, sinirle.

Odaya girdik. Açelya hala bitkin görünüyordu. Sorduğu ilk şey şu oldu ;
-Bana ne oldu? Doktor ne dedi? Kendimi hiç iyi hissetmiyorum.

-Açelya böyle bir şeyi nasıl saklarsın bizden?

-Şuan konuşmamız gereken konu Atakan'la ayrılmam mı? Onu sonra açıklayacağım ama cidden iyi değilim. Doktorun dediklerini söyler misiniz korkuyorum zaten.

-Açelya biz onu saklamanı kastetmiyoruz zaten.

-Peki, neyi kastediyorsunuz? Sizden bunun dışında bir şey saklamadım. Ki sakladıysam burası konuşmak için hiç uygun değil.

-Uyuşturucuyu ne zamandan beri kullanıyorsun Açelya? Diyerek direk lafa dalmıştı Erva.

-Pardon? Ne uyuşturucusu kızlar dalga mı geçiyorsunuz?

-Daha fazla gizlemenin ne sana ne de bize faydası var. Tedavi olmaya başlayacaksın yarın ve birazdan babana haber vereceğiz. Dalga geçtiğimiz yok, asıl sen bizimle dalga geçme. Bilmiyormuş gibi yapıyorsun birde.

-Ne saçmalıyorsunuz böyle bir şeye inandım demeyin. Kim dedi bunu? Atakan mı?

- Hayır doktorun. Daha fazla yalan söyleme artık sana destek olacağız diyorum, yanındayız diyorum gerçeği de biliyoruz neden hala gerçeği söylememekte ısrar ediyorsun?

Gök, Yüzünde #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin