Bölüm 7

146 36 5
                                    

Semihin ağzından

Dün akşam bir rüya gördüm . Ben vardım . Açelya vardı . Biz vardık. Mutluyduk . Açelya gülüyordu kahkahalarla . Şu beni kendine hayran bırakan gülüşüyle . Gözleri gülerken küçülüyor ve bazen görebiliyor mu acaba diye merak ediyordum . Sonra tam sarılacakken ben uyanıyordum . Rüyanın en güzel yerinde...

Nasıl olduğunu merak ediyordum . Aklıma gelmişti . Hastaneden sonra hiç görüşmemiştik . Telefonunu aradım . Sonuna kadar çaldırdım  her defasında . Ama açan olmadı. Bu sefer endişelenmeye başladım çünkü bir kaç defa aramıştım . Bir şekilde evinin adresini öğrendim . Evine doğru yola koyuldum . Verilen tarife göre olan yerdeydim. Sanırım burasıydı. Değilse rezil olurum düşüncesini umursamıyorum pek . Kim kapıyı açarsa açsın sempatik tavırlarımla herkesle anlaşabilirim . Apartman numarasına baktım . 25 numaralı apartmanı görüp oraya ilerledim . Söylenen zile de bastım . Yukarı doğru ilerledim . Bir yaşlı teyze çıktı daireden . " Buyur evladım bize geldin herhalde . Hasanın arkadaşımısın ?" Dedi . "Teyzecim Açelyanın Hasan diye abisimi var ? Siz de onun ninesi oluyorsunuz galiba ? Dedim . "Hayır evladım benim bir torunum var o da Hasan . Sen galiba üst kattaki Bilal Beyin kızı Açelya kızıma geldin . " dedi . "Evet teyzecim çok teşekkür ederim ." Diyip elini öptüm . "Önemli değil çocuğum " dedi . Gülümsedim dişli dişli. Yukarı doğru çıktım . Bir tane açık kapı vardı. Apartmanda zaten her katta üç daire vardı öyle büyüktü . Açık kapının ardından sesler gelmiyordu . Acaba bir şeymi olmuş diye bakmak için kafamı eğdim . Hırsız falan olabilirdi . Ama gördüğüm görüntüyle başımdan aşağı sular döküldü  deyimini gerçekleştirdi. . Neden böyle hissettim bilmiyorum . Açelya birine sarılıyordu. Bana anlattığı çocuktu herhalde.  Saf mı bu kız ? Onu o kadar üzen birine hala tüm kalbiyle aşıktı. Ben niye bu kadar kötü oldum bilmiyordum. İçimden ağlamak bile geçti ama ben hiç bir zaman ağlamadım hayatım boyunca . Erkek adamız ya karizmamız bozulmasın .

Açelyayla gittiğimiz sahil buraya çokta uzak değildi üç dakika gibi bir şey . Oraya gitmek istedim . Ayaklarım zaten benden önce oraya gitmek için ilerliyordu. Biraz deniz havası iyi gelir diye düşündüm . Sahile geldim  . Boş bir banka oturdum , tek başıma . Boş bir bank değil aslına bakarsak Açelya ile oturduğum bak . Onun acısını, ağlayışını , gülüşünü gördüğüm bank . Ve bana inanan bir Açelya vardı o bankta.  Bana güveniyordu . Ben dalgalara anlat dediğimde hiç kuşkusuz ne saçmalıyorsun demeden anlatmaya başlayan bir Açelya . Kalbi kırık , yorgun . Ruhu ise paramparça bir Açelya vardı o bankta . Sonra banka oturup kulaklığımı taktım , müzik dinlemeye başladım . Sessiz sakin yalnız bir gün .

Bir kaç şarkısan sonra artık sıkılmıştım . Pek zaman geçmedi de zaten . Kulaklığımı çıkardım . Etraftaki insanlara baktım . Hava hala güzeldi , soğumaya başlamamıştı. Çocuklar çimenlerde oynuyor , kadınlar birbiriyle muhabbet ediyor , gençler çimlere yatmış gülüşüp duruyor , sevgililer birlikte olmanın tadını çıkarıyorlardı . Yakınlarda bir ağlama sesi geldi gibi oldu . Başımı çevirdim . Ağlayan bir kızdı .  Biraz daha dikkatle baktım . Ağlayan Açelyaydı. Neden ağlıyordu ? Mutlu olması gerekmezmiydi ?

Hızla yanına kalkıp ilerledim . Ama önce beni görmemesi için bir ağacın arkasında durdum . Neler yapacağına bakmak istedim . Uzaktanda olsa onu izlemek istedim . Etrafına bakındı . Sonra benim kalktığım banka oturdu . Bu hareketine istemsizce gülümsedim . Sanki bizim oturduğumuz yeri biliyormuş gibi .  Dayanamadım yanına gittim . Tam dibine oturdum . Ama o kadar dalmıştı ki beni görmedi bile .
"Yine bu sahilde , yine bu bankta ağlayan güçsüz bir Açelya görüyorum ben " dedim . Beni görünce sevinçle gözleri parladı . Sanki şuan beni bekliyormuş gibi . " Semiiih senin ne işin var burada ? İyiki geldin . Ne güzel tesadüf bu ." Diyip sarıldı . Heyecanlamıştım . Bana bir kız sarıldığında heyecanlanmıştım . "Noldu bakalım anlat " dedim . "Şimdi yine dalgalara anlatsam geçerdi ama ben geçmesini değil hiç bilmemiş olmayı diliyorum . Bu mümkünmü ? Dedi .

Ayağa kalktım . Derin bir nefes aldım . Onu güçsüz görmeyi sevmiyordum . Mutlu olduğunu hiç görmedim . Ne öğrendi de bu kadar bilmemek istiyordu ? " Açelya bazı şeyler geçmiyor . Bilmemek istesende anlatsanda geçmiyor . Bir anlık unutursun , zamanla eksilir .  Bu sefer mümkün değil galiba , bu sefer yapabileceğim bir şey yok . Sadece yanında olabilirim ." Dedim . "Olsun . Ben anlatıyım sana azalsa da razıyım ." Dedi umut beklercesine omuz silkip . Yere baktı ve oraya odaklandı . İç çekip anlatmaya başladı . O anlattıkça benim gözlerim doldu . Ama son anlattığı şeylerde sinirden yumruğumu sıkıyordum . Bir anda Açelya " Semih elin... Semih elin kanıyor ." Diye bağırdı . O an elime baktım . Anahtar elimdeymiş yumruğumu sıkınca da elimi kesmişti. "Semih çok canın yanıyor mu ? Dedi tekrar konuşarak. "Senin kadar değil . Senin kadar canım yanamaz Açelya. O şerefsizleri bulacağız  ve  o çocuğa da diğerlerine de yaptıklarını ödeteceğiz . Duydun mu beni Açelya ? Yanlarına kalmayacak . Ya sen o piç yüzünden ölseydin ? Onu kalbinden çıkartacaksın . " dedim sonlara doğru sesimi yükselterek . "Şimdi bunları bırakıp eline pansuman yapalım bize gidip " dedi sesi hüzünlüydü son derece . Tamam anlamında başımı salladım . Arabama bindim . Onlara gittik . Evlerinden içeri girdik. Girer girmez rüyamdaki evin burası olduğunu hatırladım . Ve büyük bir şokla evi incelemeye başladım . Ağzım açık evin duvarlarının rüyamdakiyle aynı oluşuna , büyüklüğünün , mobilyalarının , girişlerinin , kapısının her şeyinin aynı oluşuna tekrar tekrar şaşıyordum .  "Ben malzemeleri alıcam sen geç otur rahatına bak " dedi gülümseyerek. O sırada telefonum çaldı . Arayan bizim çocuklardı . Merak etmişler tabi. "Efendim Kerem " dedim . "Abi neredesin ya hani haftasonu için sözleşmiştik , takılacaktık falan . Unuttum deme salın " dedi. " Aa kanka aklımdan tamamen çıkmış , ben seni yirmi dakikaya arıcam " diyip kapadım telefonu. Biz kızlar gibi görüşürüz canım , görüşürüz bebeğim , öptüm , bende öptüm , hadi bay, bay gibi uzatmıyoruz gördüğünüz gibi . Açelya salondaydı ve beni diniliyordu . Gülmeye başladı. "Ne gülüyorsun bir şey mi yaptım ?" Diye sordum . Az önceki kızlarla ilgili düşüncemimi duydu acana diye şüphelendim. Gözlerimi kısıp bakmaya başladım . " Ahahahaha hayır ya bende kızlara söylemiştim bugün takılırız diye unutmuşum . İstersen sen arkadaşlarına söyle bende kızlara buraya gelsinler . Oturur sohbet ederiz falan . " dedi . "Olur valla sonra kız gibi trip yapıyorlar zaten , mesaj atıyorum hemen damlarlar " dedim .

O sırada gelip yanıma oturdu. Elimi avuç içine aldı ne olmuş diye bakmak için. Ama elim avucundayken kafamı kaldırdım ona baktım , o ise bana bakıyormuş . Bir süre baktık öyle . Tentürdiyotu dökünce elim bir yandı . Ah diye ses cıkardım . korkulu yüz ifadesiyle " öözür dilerim bilerek olmadı " dedi . Biraz kızsam ağlayabilirdi. " şişşt bir şey olmadı sakin " dedim . Elimi bantladı. "Pek birşey olmamış doktor bey . Terzi kendi söküğünü dikemezmiş bak işte kaldın elime ne kadar yapabildiysem artık. " dedi gülerek tekrar. "Eh olmadı ama idare edicez artık " dedim muzipçe sırıtarak. Koluma bir tane yapıştırdı . " İyilikte yaramıyor ya olmamışmış idare edicekmişmiş bak sen şuna " diyip bana sinirli sinirli bakmaya çalışıyordu. Sinirli hali bile o kadar güzel geldiki gözüme . "Şaka şaka çok güzel yaptın teşekkür ederim " diyip gönlünü almaya çalıştım . Gülümsedi. Kapı çaldı . Bizim çocuklar ve galiba Açelyanın arkadaşları göründü kapıdan . Bir kız söylenip duruyordu . "Ben böyle öküzlük görmedim ama ya " diye .

Bu bölüm biraz geç oldu. Ama diğer bölümüde yarına kadar atmaya çalışacağım.

Gök, Yüzünde #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin