Selin kucağında Gece ile annesinin kapısını çaldı, o sırada Ali de arabayı park ediyordu. Annesini özlemişti, doya doya sarılıp özür dileyecekti. Ama annesi kapıyı açar açmaz evdeki 'HERKES' koşturarak gelmiş büyük bir curcunanın içinde kucağındaki Gece'yi almışlardı.
Selin kapıda öylece kalakaldı, ne yani bu evde hiç kimse onun gelişiyle ilgilenmemiş miydi?
"Hoşbuldum canım ailem..."
"Anneannem büyüdün mü sen?"
"Ay anne şuna bak nasıl güzel ya, tosbağa bu."
"Maşallah de Nazlı!"
"Ay maşallah benim küçük aşkıma."
Peri de onların yanında tatlı çekişmelerini dinlerken yeğenine uzandı.
"Anne versene ya sabahtan beri sende."
"Daha şimdi geldiler Peri."
Selin kapının önünde onları izlerken kendini tutamayarak konuşmaya dahil oldu.
"Aaa ilk kez bir cümlenizde çoğul eki geçti, evet geldiler!! Ben de geldim, yani Selin!"
Güneş torunundan kafasını bile kaldırmadan cevap verdi.
"Bence sen çok kurcalama Selinciğim çünkü cezan hakkında daha sonra konuşacağız."
Tekrar çalan kapı sesi ile kapıyı açmaya giden Selin, Ali'nin geldiğini tahmin ederek kapıyı açar açmaz dışarı çıktı.
"Büyülenmişçesine Gece'yi seviyorlar, resmen benim suratıma bile bakan olmadı Ali, şimdi gitsek kimse fark etmez."
"Ee gidelim o zaman, hem yarım kalan işlerimiz vardı zaten."
Selin 'hhhıııııımmm' gibi bir ses çıkararak Ali'ye yaklaştı Ali de ellerini beline yerleştirdi.
"Çok acıktım ben, hadi Aliş içeri girelim."
El ele içeri girdiklerinde herkes hala Gece ile ilgileniyor, Gece de keyifli keyifli sesler çıkarıyordu.
"Selam..."
Selin merakla annesine baktı, annesi gelmiş Ali'yi öpmüş hoş geldin demişti. Ne yani bu evde insan yerine konulmayan tek kişi kendisi miydi? Gece yavaş yavaş uyku moduna girerken Selin de minik bir bebek gibi söylenmeye başladı.
"Kahvaltı için geldiğimizi sanıyordum, açlıktan her an ölebilirim."
Güneş gülerek kızına baktı, bu kızın iştahı her daim böyle olmuştu.
"Yemekten başka bir şey düşünmediğin bir zamanı görecek miyim Selin çok merak ediyorum."
Selin annesine gülümsedi, sahi üç gündür tek lokma bir şey yemediğini nasıl açıklardı? Bozuntuya vermemeye çalışarak cevapladı.
"Emziriyorum anne, farkındaysan benim minicik bir bebeğim var. Haksız mıyım Aliş?"
"Haklısın aşkım. Güneş anne biliyorsun ki normalde pek iştahlı birisi değildir. Hep emzirdiği için böyle olu..."
Ali daha sözünü bitiremeden Selin tarafından karnına inen dirsek darbesi ile iki büklüm oldu. Gece Nazlı'nın kucağında mışıl mışıl uyuyunca Güneş de kalkıp torununu rahat edebileceği bir yere yatırdı ve herkesi sofraya çağırdı. Nazlı ve Selin sofrada yan yana oturmuştu, Nazlı kafasını yavaşça eğdi ve fısıldayarak Selin'e dünün hesabını sordu.
"Senin yüzünden erken yaşlanacağım Selin, aklımı kaçıracağım zannettim. Hangi cehenneme girdiğini uzun uzun anlatacaksın."
"Özür dilerim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstemiyorum Git! Alsel
FanfictionRüya gibi bir aşk, güzel giden bir evlilik ve harika bir bebek... Filmlerden ya da kitaplardan beklediğimiz mutlu son bunlar değil mi? Peki ya bunlar olduğu halde oluşan mutsuzluklar? Peki tüm hikaye asıl burada başlıyorsa? Kızının doğum sancıla...