İstemiyorum Git! Alsel

Mide Bulantısı Sorunsalı

Selin dakikalardır kımıldayamadan Ali'nin göğsüne yatıyor, dinlenmeye çalışıyordu. Nefesi yeni yeni normale dönerken Ali'nin ellerindeki hareketlilikle huzursuzca kıpırdandı.

"Yok artık Ali!"

"Ne var ya?"

"Niyetin beni öldürmekse eğer, az kaldı aşkım doğru yoldasın. Resmen oturamıyorum bile, üç gündür şu odadan çıkmadık. Balayından anladığın bu mu?"

"Ne anlamam gerekiyor?"

"Gezebiliriz mesela?"

"Gezmek mi? Balayında mı?"

Selin gülümseyerek Ali'nin yanağına eğildiğinde Ali de hemen kafasını çevirerek dudaklarından öptü.

"Hadi aşkım kalk hazırlanıp Kordon'a gidelim. Yemek yeriz hem ben çok açım."

"Oda servisine söylesek?"

"Ali! Ya kalk hadi, biraz deniz havası alalım. Üç gündür havuza bile giremedim senin yüzünden."

"Küvete girdik ya aşkım, hem de saatlerce kaldık ayrıca bayılacak kadar eğlenmiştin yanlış hatırlamıyorsam..."

"Ya cıvıtma kalk hadi!"

Ali oflayarak kalktığında Selin de hızla duşa koştu. Bir saat sonra Kordon'a geldiklerinde Ali de huysuz bir çocuk gibi somurtuyordu.

"Hadi artık neden mutsuzsun?"

Ali Selin'in kısmen açıkta kalan bacaklarına ve göğüslerine sinirle baktı ve cevap bile vermeden yürümeye devam etti.

"Elbiseyi çıkarmadım diye mi böyle yapıyorsun?"

"Yürü Selin, acıktım ben."

Selin elinden hızla çekip yolun ortasında onu durduğunda Ali de meraklı gözlerle ona bakıyordu.

"Kıskandın mı sen Mavi?"

"Ne alakası var?!"

"Of tamam bunun kavgasını akşam yapsak aşkım? Şimdi güzelce yemek yesek ve eğlensek?"

Ali yürümeye devam ettiğinde Selin de kıkırdayarak onu takip etti. Güzel bir yeri gözlerine kestirip içeri girdiklerinde Selin de hala hoşnutsuz bir şekilde oturan Ali'ye bakıyordu.

"Çok özlemişim ya İzmir'i. Ne güzel düşünmüşsün Ali..."

Ali hala cevap vermeyi düşünmeyen bir tavırla sipariş verdiği halde elindeki menüyü inceliyordu. Selin ise duruma içten içe gülerek konuşmaya devam etti.

"Zamanında Kordon'dan hiç çıkmazdım, resmen gençliğim burada geçti. Ee okulun en efso kızıydım, herkes peşimdeydi."

Ali menüye sabitlediği bakışlarını bir anda Selin'e yöneltti ve tek kaşını kaldırdı.

"Bak sennn..."

"Her gün birisi çıkma teklif ederdi, çok popülerdim Mavi. Şu Kordon'un bir dili olsa da..."

"O dili daha konuşamadan kesseydim değil mi?"

Selin kahkaha attığında yan masadaki insanlar ona bakarken Ali de öldüren bakışlarla onlara bakıp yemeklerine dönmeleri gerektiğinin sinyalini gönderdi.

"Aman ya Ali, seninle de hiç konuşulmuyor."

"Ne anlatacakmış o Kordon? Hadi anlatsın gerçekten çok merak ediyorum."

"Mesela... O zamanlar bir sevgilim vardı, çocukluk işte her gece evden kaçıp buraya geliyorduk. Kırmızı bir arabası vardı, sabaha kadar eğlenip gün ışıyana kadar dans ediyorduk."