Ne diyecektim? Tabiki de Hayır.
"Dur ya bi saniye.. ya emir şaka yaptığını söyle. "
"Gayet ciddiyim"
"Kusura bakma ama..."
Sözümü kesip
"Tamam anladım git şimdi burdan lütfen " dedi. Sol gözünden bir yaş aktı bunu söylerken.
Arkama döndüm yürümeye başladım. Madem git diyecekti neden çağırmıştıki? Aynı şeyleri ben duysaydım bende böyle yapardım . Haklı biraz da. Ama çok kaba davrandı. Davranmamalıydı. Yürümeye devam ettim. Evden çıktım taksi çevirdim. Yanımda hiç birşey yoktu. Parayi nasıl verecektim. Annemi aradım.
"Anneciğim ben eve geliyorum paraya ihtiyacım var taksiyle geliyorum. "
"Tamam kuzum gelince ara beni inerim "
Yolda biraz düşünme fırsatı yakaladım. Aslında doğruyu söylemek gerekirse evet bende Emirden hoşlanıyorum. Neden bi an öyle söyledim? Arasam mi? Neyse yaa yarın yüzüne söylerim. Evet evet. En iyisi. Öyle yapayım. Hem yanağından da öperim. Geçer belki. Inşallah bir şey yapmaz.
Eve geldik . Annem apartmanın önünde beni bekliyordu. Parayi amcaya uzattım. Arabadan indim ve annemin birsey söylemesini dinlememek için hızlı adımlarla merdivenden çıktım. Kapıyı çaldım.
Şevval."Abla anahtarın yok mu senin?"
"Bitanem çok yoruldum hadi bay bay"
deyip yanağından öptüm. Odama çıktım hemen yatağımın içine girdim. Telefonumu aldım. Elim Emir'in numarasına gitti ama arayamadım. Yarın söyleyeceğim nasıl olsa. Biraz üzülsün. Dedim otuz iki dişimi göstererek.
Dokuz saatlik uykudan sonra uyandım. Bugün özel gün . Emir e
"Seni seviyorum " diyeceğim. Yatağımdan zıplayarak kalktım. Banyoya koştum. Yüzümü yıkadıktan sonra aşağıya indim. Annem yine döktürmüş. Masadaki salatalıklardan bir tanesini ağzıma kattım. Annem"Çatalla ye şunu. " deyip elimi vurdu.
"Sakin Ayşegül sultan sakin. Bir daha yapmam. " dedim gülerek.
"Benden birsey mi saklıyorsun sen?"
"Yooo . Ne saklayayım ki? " dedim. Hücrelerim halay çeke çeke yanağımı kızartıyorlardı. Yanağım domates gibi olduğunu düşünüyordum. Şevval ' e baktım. Şevval durumu anlayarak
"Abla çantamı yukarıdan getirir misin?" dedi gözlerini oynatarak.
"Tamam alıp gelirim. " dedim. Sandalyeden kalktım. Annemin arkasına geçtim ve Şevval 'e öpücük gönderdim . Yukarı çıktım. Şevval ' in çantasını aldım. Aynaya baktım. Yanaklarım çok kızarmış. Kızarıklığı umursamayarak aşağıya indim. Kahvaltımı yaptım. O esnada annem hiç soru sormamıştı. Hayretler içinde kaldım doğrusu. Kahvaltımı yaptıktan sonra yukarı çıktım ve okul formlarımı giydim. Saçlarımı şekillendiriciyle şekil verdim. Hafif bir makyaj. Ohh mis. Kendimi süslerken Angelina Jolie gibi hissediyordum nedense???
Okula geldim. Okulda bizimkiler oturuyorlardı. Yiğit hariç. Sahi bir kaç gündür Yiğit neredeydi?? Yiğit nereden çıkmıştı? Gözlerim Emir ' i arıyordu. Bahçede değildi. Koşarak merdivenden çıktım . Sınıfa girdim . Sınıfta kimse yoktu derken gözüm mavi gözlü çocuğu gördü. Sıramda oturmuş kağıda birseyler çiziyordu. Beni gördü. Elindeki kâğıdı çantasına sıkıştırdı. Ayağa kalktı ve çantasını aldı. Bana doğru yürümeye başladı. Gözleri bana sinirli sinirli bakıyordu.
Sanki ateş çıkacakmış gibiydi. Açıkçası korkmuştum."Dünkü söylediklerim doğru değildi. Seninle biraz eğleneyim istedim. Seni saf bilirdim . Aferin beni şaşırttın. "
"Ne yani? Dün söylediklerin benimle eğlenmek için miydi?"
"Evet ne sandın. Davul bile dengi dengine. Hadi canım bay bay" deyip yanağımdan makas aldı. Çantasından az önceki sıkıştırdığı kâğıdı çöpe attı ve kapıdan çıktı.
Biri bana az önce burada ne olduğunu açıklayabilir mi? Kafamdan aşağıya sanki kaynar sular döküldü . Kendimi oyuncak gibi hissettim. Ayaklarım sersemleyen vücudumu taşıyamadı ve olduğum yerde bayıldım.
Desteklerinizi bekliyorummmm.
💗💓