''Uyan,Chanyeol.'' bir ses Chanyeol'un rüyasını bölüp gözlerini açmasına neden oldu.
Yavaşça yatakta oturur pozisyona geçip sesin kaynağını bulabilme umuduyla etrafına baktı ama hiçbir şey yoktu.Çoğu sabah gün ışığı pencereden içeri girip tüm odayı aydınlatırdı ama bugün oda her zamankinden daha karanlıktı.
Chanyeol hastaneye gitmek için daha fazla zaman kaybetmedi,yolda kahve almak için bile durmadan hastaneye gitti.Midesi protesto eder gibi gurulduyordu ama o umursamadı.
Baekhyun'un odasının kapısına ulaştığında bir süre orada dikildi.
Bugün son gün;ya bir mucize olur ya da...
İç çekerek sessizce odaya girdi ve yine hiç ses çıkarmadan kapıyı kapattı,ama Baekhyun Chanyeol'un geldiğini biliyordu çünkü varlığını hissedebiliyordu.
Chanyeol selam falan vermedi,sandalye alma zahmetine bile girmeden gidip Baekhyun'un yanına oturdu.
Büyük olanın elini kavrayıp kendi ellerinin arasına aldı ve yüzüne baktı.
Baekhyun'un yüzü rengini yitireli çok zaman olmuştu artık hayalet grisi gibi bir renk almıştı.Chanyeol'un sıkıp oynamayı çok sevdiği yanakları içeri çökmüş,elmacık kemikleri en küçük detayına kadar belirgindi.Chanyeol'un sayamayacağı kadar çok içerisinde kaybolduğu gözleri de içeri çökmüş ve aylardır açılmamıştı.Bir zamanlar sıcak,kahkaha ve sevgi dolu olan dudakları tehlikeli bir beyaz mavi karışımına bürünmüş ve bir soluk borusu onu hayatta tutmak için dudaklarını hafifçe ayırmıştı.
''Hey,Baek?Bir şeyi merak ediyorum.'' Chanyeol söyledi.
Evet,Yeollie?
''Sonraki hayata inanıyor musun?''
Sonraki hayat?Neden soruyorsun?
''Dürüst olmam gerekirse,bu yaşadığımız hayattan sonra başka bir hayatımız olacağını hiç düşünmemiştim,ama en azından bir şans verebilirim değil mi?Sen ne dersin?''
Sonraki hayat hakkında ne düşündüğümü bilemiyorum...
''Eğer ikimiz için başka bir hayat olacağına inanırsak,Başka bir hayatta görüşebilme şansımız olduğunu düşünüyor musun?''
....bilmiyorum,dev....
''Eğer bir şans varsa,ne kadar küçük olursa olsun,sanırım inanırım.Sen de aynısını yapar mısın?Aynısını yapacağına söz ver?''
...tamam,yapacağım...söz veriyorum,dev...
''Duydum ki bazı insanlar bu dünya onlar olmadan 'dünya' diyebilecekleri bir yer olmadığı ve narsisistik oldukları için bir sonraki hayata inanıyorlarmış ya da karanlıktan korktukları için.Hem haklı hem de haksızlar;Haksızlar çünkü sen benim dünyamsın ve sen olmadan bu dünyada gerçekten ait olduğum hiçbir yer yok.Ama haklılar çünkü karanlıktan korkuyorum.Sen olmadan tüm hayatım kasvetli ve bir hiç olurdu.''
Chanyeol daha fazla konuşmadı ve ikisinin arasını sağır eden bir sessizlik yayıldı.
Neden bu kadar sessizsin,Yeol?Bir şeyler söyle...lütfen bir şeyler söyle.Zamanım kısıtlı, Baekhyun çaresizce düşündü ödünç aldığı zamanı hızlı bir şekilde kaybettiğinden Chanyeol'un sesi hariç hiç bir şey duymak istemiyordu.Zamanının dolduğu ve yakında ayrılacağı gerçeğini benimsemişti ve başına gelebilecek şeyler için kendini zihinsel olarak hazırlamıştı.
''Hey,baek,düşünüyor musun ki;bu hayat hiç bitmeyen ve sürekli sürekli ve sürekli oynayan bir dizi olaylar zinciri?'' Chanyeol sonunda sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Will Follow You Into The Dark
FanfictionByun Baekhyun ölüydü.Öldüğü günü net bir şekilde hatırlıyordu;kollar onu korumak için etrafına sarılmıştı,ama çok geçti.Metalin bedenine çarptığında çıkardığı sesi,çatırdayan kemiklerin sesini,asfalta dağılan vücudun sesini..hepsini hatırlıyordu. Öl...