Not even death could make

1.7K 139 43
                                    

Hava ölümün ve kaybın ağırlığı ile kalınlaşmıştı.Oradan buradan gelen ayak sesleri,insanların fısıldayan sesleri histeri ve teselli cümleleri ile odada varlığı duyulan tek şeydi.

Tatlı bir şekilde kokan renkli çiçeklerin içine yan yana yerleştirilmiş iki fotoğrafın yanlarında tütsü çubukları ışıldıyor,beyaz duman havada kıvrılarak dans ediyordu.

Yifan Tao'nun ellerini kendininkilerle kenetlemiş bir şekilde odaya süzüldü.Yavaşça tabutlara yaklaşıp başlarında dikildi.

İlk fotoğrafta bembeyaz dişlerini gösteren parlak gülümsemesi,gülümsemekten kenarları kırışmış hilal şeklindeki gözleri yaşam ile dolu bakan Baekhyun vardı,Yifan onun kahkahasının kulaklarında çınladığına yemin edebilirdi.

Baekhyun'un fotoğrafının yanına yerleştirilmiş diğer fotoğrafta Chanyeol,Baekhyun'un ki kadar parlak bir şekilde gülümsüyor,onun da gözleri gülümsemekten kırışmış ve alnının ortasında sadece Baekhyun onu güldürdüğünde oluşan erkeksi çizgiler belirmişti.

Yifan tabutlara saygı içinde eğildiğinde kalbinin acı içinde kıvrandığını hissedebiliyordu,bir gözyaşı damlası göz pınarının kenarından düşüp yanaklarından aşağı yuvarlandı.Tao da aynı şekilde Yifan'ı takip etti ve kendini gözyaşlarını salmaktan alıkoyamadı.

Saygılarını gösterdikten sonra,bir kenara çekilip diğer insanları izlediler.

''Gittiğine inanamıyorum.'' bir ses söyledi.

Yifan arkasını döndüğünde Jongin ve erkek arkadaşı Kyungsoo ile karşılaştı.

Yifan zayıfça gülümsedi,''Evet,ama denedik.Denediğin için teşekkür ederim Jongin;gerçekten.''

''Kendine sakla.'' Jongin cevapladı,elleri yumruk halini aldı ve saf öfke gözlerini yakıyordu.''Daha hızlı olmalıydım,belki o zaman şuanda lanet olası bir tabutun içinde yatıyor olmazdı.''

Kyungsoo küçük elini Jongin'in yumruğunun içine sızdırıp esmer adamın avucunun içinde sakinleştirici daireler çizdi.

''Senin hatan değildi,Jongin.Senin hatan değildi.'' Kyungsoo yumuşak bir sesle söyledi.''Hiçbirimiz bunun olacağını bilmiyor ve tahmin etmiyorduk.''

Jongin'in bakışları yumuşadı ve Kyungsoo'nun elini sıkıca kavradı,omuzları rahatlamıştı.

''Nereden bildin,Yifan?Kötü bir şey olacağını nereden bildin?'' Jongin sordu.

''Bilmedim.Sadece hissettim,uyandığımda onunla ilgili bir rüya gördüğümü hatırladım.Ve sonra onu aradım ve şey olduğunu öğrendim...'' Yifan daha fazla devam edemeyip sessizliğe gömüldü.

''B-benim ona bir şey vermem gerekiyordu,'' Yifan Chanyeol'a verdiği sözü hatırladığında üzgünce gülümseyip söyledi.

''Evlenmeleri gerekiyordu.'' Kyungsoo sessizce söyledi,gözleri uzaklara dalmıştı.

''Jongin ve ben onları ziyaret ettiğimiz gün,Chanyeol bir yüzük seçmek için yardım istedi ve ondan sonra Baekhyun'a teklif etmeyi planladı.Neden Baekhyun'un onu göremeyip,duyamadığı bir zaman böyle bir şey planladığını merak ediyordum,ama Chanyeol bu konuda kararlıydı,ve Baekhyun onu göremese ve duyamasa bile,ona teklif edeceğini söyledi.''

Baekhyun ve Chanyeol ile olan anılarını hatırladıklarında iki çift arasını yeni bir sessizlik kapladı.

''Sakar devi yeterince tanıyamamıştım,bilirsin?'' Jongin üzgünce söyledi,''Anılarımız sadece benim ona kabadayılık etmem ile dolu ama paylaştığımız bir kaç iyi anı-altın kadar değerli.Keşke daha fazla iyi anılar yaratabilseydik.''

I Will Follow You Into The DarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin