Ölümü üzerinden tam yirmi yıl geçmişti. Bana yaptığı büyünün etkisinin azaldığını, bilincimin yavaşça geri gelmesinden anlayabiliyordum. Bunun, yıllar içinde olacağından bahsetmişti. Vücudumun yavaşça çözülmeye başladığını hissedebiliyordum. Ufak bir sıcaklık dalgası yavaşça vücudumda dağıldı ve bu dağılmanın ardından gittikçe sıcaklığı artan başka dalgalar gelerek vücudumu yakmaya başlamıştı. Sıcaklık kafamda daha da fazlaydı ve o anda bir kırılma sesi duydum, donmuş gözlerimi açtım. Açtığım anda gözlerim sıcaktan yandığı için gözlerimi yeniden kapadım ve bir kırılma sesi daha geldi.
Artık kollarım ve göğüsüm de serbest kalmıştı , sıcaklık o bölgelerimi de kavuruyordu. Son bir kırılma sesi ve son kavruluşu da yaşadıktan sonra yere düşmüştüm. Soğuk mermer zemin, bu kavurucu yangına bir su gibi gelmişti ve beni az da olsa rahatlatmıştı.•••
Yerde yatarken vücudum yavaşça ısıya alışıyordu, aslında vücut sıcaklığım normale yaklaşıyordu. Bir süre sonra artık sıcaklık hissetmiyordum, aksine mermer bana soğuk gelmeye başlamıştı.
Yavaşça gözlerimi açtım ve bekledim, gözlerim etrafı netlemeyi başarabilmişti , şimdi ise yavaşça köpek pozisyonuna geçmiştim. 3-4 saniye o halde durduktan sonra dengemi kaybetmemeye çalışarak iki dizimin üstünde durdum. İyi gidiyordum. Şimdi tek yapmam gereken ayakta durmayı başarabilmekti.
İlk önce sağ ayağımı öne doğru uzattım ve yavaşça ağırlığımı verdiğim sol bacağım ile kendimi yukarı ittim. Başarmıştım. Sadece biraz başım dönüyordu, normaldi. 22 senedir taşlaşmış halde, kılımı dahil kıpırdatamadan durmuştum.
Başımın dönmesi geçerken yavaşça ileriye doğru bir adım attım, kafamı yerden kaldırıp odayı incelerken, köşedeki ayna ilgimi çekmişti. Yavaşça aynaya doğru yürüdüm. Yürürken dengede durmakta zorlandığımdan yere bakarak yürüyordum. Aynanın önüne gelmiştim kafamı kaldırıp aynaya baktım. Şaşırmıştım, aynıydım.
Yorgun görünüyordum, Göz altımda mor halkalar vardı, biraz dinlensem geçeceğinden emindim. Yüzüm ve vücudum külle kaplanmış gibi simsiyahtı, eskiden gri olan elbisem , artık siyah olmuştu ve birazda yırtılmıştı. Çok umursamamam gerektiğini düşündüm, zaten burada, kıyafetlerim vardı.
Yavaşça odaya doğru ilerlemeye başladım. İlerlerken bir yandan etrafı dinliyor, bir yandan da dengemi kaybetmemeye çalışıyordum. Bu denge işi gittikçe kolaylaşıyor gibiydi. Ahşap merdivenlerden çıkmaya başladım. Etraf fazla sessizdi. Koridora ulaştığımda artık yere bakmaya ihtiyacım yoktu. Vücudum uyum sağlamaya başlamıştı. En son geldiğimde koridorun sonunda ki oda babamındı, yavaşça oraya doğru yürüdüm. Kapıyı yavaşça açıp odaya girdim.
Yatak başlığı , koyu yeşil ve siyahı eşit şekilde paylaşmıştı, aynı 22 sene önceki gibiydi. Kenardaki gömme siyah dolaba yürüdüm. Dolap ahşaptandı. Kapağı açarken gıcırdıyordu. Asam içindeydi.Çok yorgundum uyumam gerekiyordu. Uyandıktan sonra bir plan düşünmeye başlıya bilirdim.
•••
"Kalk". Emir alır almaz yatakta doğruldum. Emir ondan gelmişti. Derhal kalktım. Başka bir emir daha bekledim, tek bir ses daha. Fakat yoktu. Dışarısı karanlıktı. Gecenin karanlığında, odayı aydınlatan tek şey, ay ışığıydı. Bir süre öylece yatakta oturdum. Nereden başlamalıydım?, ne yapmalıydım?
•••
ÇAT! Diye bir ses geldi. Ben kafamdaki sorularla boğuşurken, yine aynı yavaşlıkta ahşap siyah dolaba ilerledim. Dolabın kapağını hafifçe aralayıp, asamı elime aldım. Yavaşça aşağıya indim. Ayaklarım soğuk mermerin üzerinde sessiz ve yavaşça ilerliyordu. Merdivene ulaşmıştım, asamı arkamda tutuyordum ama tetikteydim.
Salona doğru ilerliyordum, yavaşça köşeyi döndüm ve salona girdim. Burada kimse yoktu.ÇAT!
Ve bir ses daha duymuştum.
Karanlık Lord asla böyle davranmamı, bir korkak gibi görünmemi istemezdi. Şimdi gelen kimse, beni bu halde görmemeliydi. Ona yakışan bir kız olmalıydım. Yavaşça sırtımı dikleştirdim ve yüzümü salon girişine döndüm.
"Kim var orda?, Derhal karşıma çık!" Diye bağırdım, hala bekliyordum. Adım seslerini duymaya başladım. Gelen kişinin korktuğunu hissedebiliyordum. Tam karşımda duruyordu fakat karanlıkta kaldığı için kim olduğunu göremiyordum, bana ay ışığı vuruyordu.
"Öne çık"diye seslendim. Yavaşça öne bir büyük adım attı. İşte karşımdaydı Bellatrix Lestrange. Yıllar onda izlerini bırakmıştı. Saçları grileşmişti ama hala kabarıklardı, teni 20 yıl önce ki gibi beyazdı ama o kadar taze değildi artık, suratı pekte değişmemişti sadece biraz çizgiler vardı o kadar. Bana soran gözlerle bakıyordu, gerçekten beni hala tanıyamamış mıydı?
Konuşmaya başladım,"Karanlık Lord'un sana benden bahsettiğini sanıyordum" dedim.
Bir anda rahatlamıştı ama hala tedbirli olmaya çalışıyordu. Bana inanması için bakışlarımı mermer sütuna çevirdim ve sonrada yerdeki kalıntılara. Yavaşça kafamı ona doğru çevirdim, artık o da anlamıştı. Yavaşça önümde eğildi, "kalk" dedim ve yavaşça sırtını dikleştirdi. "Nasıl olduda seni Azkaban'a atmadılar?" Dedim.
"Artık geri gelmesinin mümkün olmadığını düşünüyorlar ve bu yüzden yaşayan ölüm yiyenleri serbest bıraktılar, gerçi pekte serbest sayılmayız. "Dedi.
"O da ne demek?" Dedim.
"Bizi takip ediyorlar yani onun gibi bir şey." Dedi.
Sinirlenmiştim ne demek takip edilmek, nasıl buraya gelebilirdi bunu bile bile."Benden haberleri var mı ?" Diye sordum sinirle. "Hayır, 20 yıldır buraya seni kontrol etmek için her hafta 1 akşam gelirim ama onlar benim gelip Karanlık Lord için yas tuttuğumu sanıyorlar efendim." Dedi. Bu iyiydi "herhangi bir büyü bulabildin mi ? Biliyorsun ben onu geri getirmek için varım." Dedim.
"Birkaç şey buldum lakin kesinliğinden emin değilim efendim." dedi.
"Diğer ölüm yiyenler ile iletişimde misin? ve karanlık işaret hala duruyor mu?" Diye sordum.
"Artık pek fazla iletişimde olmuyoruz efendim, dediğim gibi ,izleniyoruz lakin artık eskisi gibi değil. Yaklaşık 5 yıl önce üzerimizdeki bu baskı azaldı ve bu sayede bende büyüyü bulmak için daha fazla zaman elde ettim ve bir şey buldum fakat ne kadar işimize yarayabilir bilmiyorum. Böyle bir şeyin kullanıldığını daha önce hiç görmemiştim ayrıca , evet karanlık işaret hala duruyor efendim." Dedi. "Harika, diğerleriyle de konuşmam gerek lakin önce bana bulduğun büyüden bahset." Dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığa Giden Yol
FanficBen koskoca Slytherin varisinin, Lord Voldemort'un güçlü ve asil kızı Ravenna'yım ve onu geri getirmek benim görevimdi.