Biliyorum bölüm çok geç geldi bunun için çok özür dilerim fakat derslerim çok yoğun, üniversite sınavına hazırlanıyorum. Bulduğum her boşlukta yazmaya yazmaya çalışıyorum. Bir defterim var hikayeyi yazdığım, önce oraya yazıyorum ardından düzenleyerek word e geçiriyorum buda çok zaman alıyor. O yüzden tatillerde yazmaya çalışıyorum. yeniden özür diliyorum bölüm geç geldiği için.
Bu bölümde aralara müzik adı ve onların linklerini yerleştirdim eğer onlarla okursanız daha çok keyif alacağınızı düşünüyorum ve sizi bu bölümle baş başa bırakıyorum, umarım beğenirsiniz.
Hogwarts 00:00
Vakit gelmişti. Cep saatimi çantama geri koydum ve ardından Bellatrix'e işaret verdim. Dolabın aralık duran kapağını açı ve başını dolaptan çıkararak etrafı kontrol etti, kimsenin olmadığını anladığında kapağı ardına kadar açıp yere adım attı. Hemen arkasından da ben yere atladım.
"Hadi Bella, hemen gidelim." Dedim.
Fakat Bella'da bir şey vardı, şok olmuş görünüyordu. Bu beni endişelendirmiş ve korkutmuştu.
"Ne oldu? Neden bana öyle bakıyorsun?" dedim sesimi sakin tutmaya çalışarak.
"Bir dakika" dedi ve etrafı karıştırmaya başladı. Bir şey arıyordu.
En sonunda bulmuş olacak ki durdu ve elinde küçük bir aynayla yanıma geldi. Aynayı bana uzattı.
"Yaşlanıyorsunuz." Dedi şaşkın bir şekilde.
Aynayı hızla elinden kapıp suratıma baktım. Yüzüm biraz farklılaşmış ve oturmuştu. Karşımda bir genç kızdan çok daha olgun bir yüz vardı. Tahminimce 28-30 yaşlarındaydım. Dün gece boyunca çektiğim ağrıların nedeni buydu demek ki. Bunun olmasını uzun zamandır bekliyordum fakat bu kadar ani olacağını pek düşünmemiştim. Yaşım ilerledikçe yaşlanma hızım yavaşlayacak ve ben olmam gereken yaşa geldiğimde ise normal bir şekilde yaşlanmama devam edecektim. Bu hızla giderse yaklaşık bir aya kadarda normal yaşıma kavuşmuş olacaktım.
Nasıl ki büyünün etkisi geçtiği için taşlaşmış halimden kurtulduysam –20 yıl sürse de- şimdide olmam gereken yaşıma doğru ilerliyordum. Her ne kadar genç kalmam için bir büyü yapmamış olsa da taşlaşma büyüsü sayesinde 17 yaşında kalabilmiştim.
"Sonunda gerçekleşmeye başladı." Dedim.
"Nasıl yani?" durakladı ve biraz düşündükten sonra devam etti;
"Siz kaç yaşındasınız ki?"
"39 Bella, ne sanıyordun ki? Lord Voldemort küçük bir kıza kendisini kurtarma görevini veriri miydi?"
"Haklısınız" dedi ve devam etti, "Gidelim artık isterseniz."
"Evet gidicez fakat önce şu dolabı yok etmeliyim." Dedim ve ardından dolap alev aldı.
Alevler olması gerektiği gibi etrafa yayılmıyordu, sadece dolabı küle çeviriyordu.
"kimsenin buraya nasıl girdiğimizi anlamasını istemeyiz." Dedim.
Ateş sönmüş, dolap küle dönmüştü, buradan çıkmanın zamanı gelmişti artık.
"Hadi Bella, gidelim. Sırlar Odası'nın yeniden açılma vakti geldi."
***
tuvaletten içeri hızlıca girdik. Aynı babamın hafızasında gördüğüm gibiydi, tek farkı daha artık eskiydi.
Hızla lavaboya doğru ilerledim. Ulaştığımda hızlıca bakır muslukları incelemeye koyuldum. Ben bakır muslukları incelerken de Bellatrix tuvalet kapısının orada nöbet tutuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığa Giden Yol
FanfictionBen koskoca Slytherin varisinin, Lord Voldemort'un güçlü ve asil kızı Ravenna'yım ve onu geri getirmek benim görevimdi.