(RİDDLE MALİKANESİ)
Salonda uzanmış, sıradaki hamlemin ne olması gerektiğini düşünüyordum. Unicorn kanına ve Basilisk dişine ihtiyacım vardı. Ayrıca unicorn kanının taze olması gerekiyordu fakat karanlık ormana operasyon düzenlersem, bakanlık harekete geçebilir ve Hogwarts'ın güvenlik önlemleri arttırılabilirdi, bunun riskine giremezdim. Aslında, unicorn kanı ile Basilisk dişini aynı zamanda alabilirsem, büyüyü daha hızlı gerçekleştirebilirdim. Hem de unicorn kanı taze olurdu, ki bu büyünün gücünü daha da arttırırdı. Ama burada asıl önemli olan konu, nasıl Hogwarts'a gireceğimdi. İşte asıl zor olan kısım buydu. Hogwarts'a bir ajan yerleştirmek de, bu konuda yardımcı olmazdı. Oraya kendim gitmeliydim çünkü kapı, sadece çatal dili ile açılabilirdi. Bu nedenle sadece ben, sırlar odasının kapısını açabilirdim. Acaba, babam gibi bende dolap kullanarak mı Hogwarts' a girmeyi denemeliydim? Bu hem zor hem de zaman bakımından beni zora sokabilirdi. Yeni, iki eş dolap yapmak ; zor fakat imkansız değildi ve rahatça girmemi sağlardı. Fakat dolabı nasıl Hogwarts'a yerleştirecektim. 'Ah ! küçük Malfoy bu konuda bize yardımcı olabilirdi.' Ne kadar da hoş, tarih kendini tekrar ediyordu.
Bella ile konuşmalıydım. Karanlık işareti kullanarak çağırdım onu. Bir dakika içerisinde gelmişti. Salon kapısının orada, hafifçe eğilmiş bir şekilde bekliyordu. Elimi müsade edercesine kaldırdım, hemen doğrulup yakınıma geldi ve ardından konuşmaya başladım;
"Bella, babam gibi, Hogwarts'a girmek için dolabı kullanmayı düşünüyorum. Sen ne dersin?"
Bella, onun fikrini sorduğum için şaşırmış görünüyordu ama hemen kendine çekidüzen verdi.
"Efendim, bana sorarsanız gayet güzel bir fikir. Fakat dolabın yeniden yapılması zaman alacaktır." Dedi.
"Ne kadar zaman?" diye sordum.
" Bir ay kadar ve bir ay sonra Hogwarts'ta dersler başlayacak, bu durum bizi zorlayabilir."
"Evet, biliyorum Bella. Fakat burada önemli olan babamın geri dönmesi ve bunun için gerekli olan şey zaman ise, beklemek zorundayız. Efendimizi geri getireceğiz."
Bella sırıttı. 'Manyak kadın' diye düşündüm, onun gibi bir hizmetkara sahip olduğumuz için şanslıydık. Diğer ölüm yiyenlerde onun gibi sadık olmalıydı.
"Dolapların yapımına başlansın." Dedim.
Draco ile görüşmeliydim, onu da aynı şekilde çağırdım.
"Ve Bella, bir şey daha..."
Bella yavaşça kafasını yerden kaldırdı;
"Dolaplar yapıldıktan sonra , bir tanesi parçalara ayrılacak. Böylece, Hogwarts'ta ki casusumuz dolabı yeniden birleştirecek ve bu şekilde Karanlık Lord'un dönüşünün önündeki tüm engelleri kaldırmış olacağız."
Bella, tam ağızını bir şey demek için açmıştı ki, Draco salonun girişinde belirmişti. Ona yanıma gelmesini söyledim.
"Draco Malfoy, sana önemli bir görev vereceğim. Bu görevi başarı ile gerçekleştirebilirsen, ki ben gerçekleştirebileceğine inanıyorum, bize olan sadakatini ispatlamış olacaksın. Fakat eğer gerçekleştiremezsen..." durdum.
Draco yavaşça yutkundu ve yeşil gözlerime baktı. Hafifçe sırıttım,
"Malfoy ailesini, büyücü dünyasından silerim." Dedim sertçe.
Ve devam ettim;
" Oğlun, Hogwarts' ta okuyordu öyle değilmi?"
Draco, kafasını evet anlamında salladı. Devam ettim;
![](https://img.wattpad.com/cover/67704296-288-k730074.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığa Giden Yol
FanfictionBen koskoca Slytherin varisinin, Lord Voldemort'un güçlü ve asil kızı Ravenna'yım ve onu geri getirmek benim görevimdi.