Vincent'a 'eve tekrar dönebilecek miyim' diye sorduğumda bana 'burada çok fazla kalmayacağız, her an gidebiliriz' demişti. Ona 'bari eve gidip ailemle vedalaşayım ve birkaç eşya alayım' deyince 'git, ama en geç yarın burada ol, artık okula gitmeyeceksin, biz seni eğiteceğiz' dedi. Eve dönüşte bana Daphne eşlik etti. Daphne kısa boylu, çelimsiz ama görüneninden çok daha güçlü biriydi. Eve vardığımda kapıyı çalamadan annem kapıyı açtı. Hava kararmaya başlamıştı bu da eve gelme saatinin geçtiğini gösteriyor. Ama annemin yüzüne baktığımda sorunun bu olmadığını anlamıştım. Yüzünde keder-hüzün karışımı bir ifade vardı. Belli ki her şeyi ve daha fazlasını da gündüz şekerlemesinde görmüştü.
Kibarca "İçeri gel." dedi.
İçeri geçtiğimde babamın oturma odasında bizi beklediğini gördüm. Önemli şeyler konuşacağımız belliydi. Bu konuşmayı annemin zaten bilmesine rağmen ilk sözü o söyledi:
"Demek gideceksin?"
"Evet." dedim.
"Bize neden hiç bashetmedin?" dedi babam.
"Zaten yeni bir karar." dedim.
"Uyduğun topluluğu ve amaçlarını biliyoruz." dedi babam.
Nasıl bildiklerini merak ediyordum fakat sormadım.
Babam:
"Peki eğitimin ne olacak?" diye devam etti.Babam böyleydi işte aklı fikri eğitimdeydi.
"Onlardan her biri iyi olduğu dersi ona öğretecekler" dedi annem.
Annem benim gitmeme şimdiye kadar karşı koymadıysa demek ki gelecekte gördüğü kısımda başıma kötü bir şey gelmeyecek -henüz-. Bu bana biraz olsun ümit ve cesaret verdi.
"Şimdi izin verirseniz, odama çıkıp eşyalarımı toplamak istiyorum sonra gelip sizinle vedalaşacağım." dedim.
Odama çıktığımda önce kafamı dağıtmak için odamı bir güzel topladım. Ve yanıma almak istediğim şeyleri düşündüm. Nedense almak istediğim ilk şeyin anne ve babamın yatak odasındaki bir çerçevede üçümüzün birlikte olduğu küçük bir resim olması garibime gitti. Odalarına sessizce yürüyüp resmi aldım. Sonra odama geri dönüp kapımı kapattım. Odayı toplanmış halde görünce şaşırdım bu çok nadir bir şeydi hele de benim toplamış olmam. Gözüm masada olan, küçüklüğümde babam ve annemin doğum günümde ortaklaşa aldıkları oyuncak asker setine takıldı. Bunları her mutsuz günün sonunda ve sadece bu odada oynamıştım. Kutuya uzanıp içlerinden bir tane aldım. Sanırım hatıra olarak sadece bu ikisini alacaktım. Biraz odada oturup son kez etrafa bakındım, belki bir gün yine buraya gelecektim ama içimi anlatılmaz bir hüzün kaplamıştı. Aşağı indiğimde annem ve babam beni ayakta bekliyordu. Annemin gözü hafif dolmuştu. Önce babama sarıldım.
Babam:
"Cesur ol ve kendini bize özletme." dedi.
Başımla onayladım. Anneme sarılırken ağlamamak için kendimi tuttum. Ama dayanamayınca ikimizde bir süre ağladık. Bu, evden ilk ayrılışımdı. Sonra annem yaşlı gözleriyle gülümsemeye çalışarak sadece:
"Kendine iyi bak." diyebildi.
"Siz de birbirinize iyi bakın." dedim ve evden çıktım. Caddenin karşısında Daphne'yi görünce ona doğru yürümeye başladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heroes-Arayış
FantasyPhilip ve Annie özel güçleri olan, yeniden başka liseye geçmek zorunda kalan iki gençtir. Amaçları dikkat çekmeden yaşamlarını sürdürmek. Ancak ikisi de okul çıkışı kapılarında not bulurlar.Bu not onları birileriyle buluşmak için çağırıyordu. İşte h...