32' Ölümcül

372 11 0
                                    


  Bugünlerde çok yorgun olmama rağmen doğru düzgün uyuyamıyorum..."
10 gün önce bu sözleri kız arkadaşımdan duydum.
Dünden önceki gün bana hafifçe gülerek "Ne kadar da çok yorulmuşum. Dün yatakta uzanırken uyku felci geçirdim, vücudumu kıpırdatamadım bile." dedi. İnşaat işçisi olarak çalışıyordu. Onun işi benimkinden daha çok kas gerektiriyordu tabi.

Akşam 11'de beni arayan da aynı kız arkadaşımdı. Sesi cidden garip geliyordu.

"N (<--benim ismim)! Buraya gel, şimdi! Lütfen!"
Kendisi bir apartmanda oturuyordu. Arabayla benim evimden 10 dakika uzaklıktaydı. Yalnız yaşıyordu.
"Neyin var? Tamam, hemen orada olacağım."
Ben daha arabayı sürerken tekrar aradı. Fakat aşırı histerik konuştu.
"(Hıçkırarak) Neredesin? Acele et!! Lütfen!!"
"Neredeyse oradayım. Kapatıyorum."
Telefonu kapatmaya çalıştım ama konuşmaya devam etti "Kapatma! Lütfen eve varana kadar benimle konuşmaya devam et... (deli gibi hıçkırıyordu)"
"Ne oluyoruz? Böyle ağlamaya devam edersen dediğin tek kelimeyi bile anlamayacağım. Kabus mu gördün?"

Böyle böyle, ben evine varana kadar konuşmaya devam ettik.
Odası 7. kattaydı. Hemen asansöre bindim ve 7. kata bastım. Kapı kapandı ve asansör hareket etmeye başladı.__

"NE?"

Asansörün kapısının bir bölümü camdı. Böylece kapının diğer tarafını görebiliyordum; ve kız arkadaşımı kulağına telefonunu tutarken gördüm.
Panikleyerek tekrar tekrar "kapıyı aç" butonuna tıkladım ama asansör çoktan hareket etmeye başlamıştı. Tabi ki de kapı açılmayacaktı.


Sonradan açılmadığına sevindim.

2. katta: Kız arkadaşım kulağına telefonunu tutuyor, bana aşırı donuk gözlerle bakıyordu.
3. katta: Yine telefonu kulağında, bana dik dik bakıyordu.

6.kata gelene kadar her katta onu gördüm. Onu her gördüğümde suratında farklı bir ifade vardı.

Fakat benim telefondan duyabildiğim tek şey onun ağlamasıydı. Tahmin edebileceğiniz gibi, dilim tutulmuştu...
7.kata geldiğimde kimseyi göremedim.
Rahatladım, asansörden çıktım ve odasına gittim; hala ağlıyordu.
Ona neden ağladığını sordum. Nedeni şuymuş:

Dün (şimdi dünden önceki gün oldu) yatakta uzanırken, uyku felci geçirmiş ve yanında ona gülümseyerek "Seni öldüreceğim." diyen bir kadın görmüş. Kadın sonra yok olmuş.

Beni aramadan önce de (işte bu dün) tam ışıkları söndürdükten sonra "Erkek arkadaşını öldüreceğim!! Şimdi onun yanına gidiyorum, öldüreceğim onu!!" diye sesler duymuş. Sesler odada yankılanmış... (Şok olmuştum)

Bir sonraki güne kadar kız arkadaşımın yanında kaldım. Sonra çalışma saatim geldi, ilk önce eve gittim. Dış kapımda çok sayıda çizik fark ettim. Fakat acele içinde olduğum için pek kafaya takmadım. Sonra işten çıktım.

İş dönüşünde, kız arkadaşım beni aradı ve çok rahatsız edici bir şey söyledi...
"Bugün öğle vaktinde bana dik dik bakan bir kadın gördüm. Benden pek hoşlanmayarak yürüdü gitti."

Yüzümden soğuk terler aktı. Neden ben? Bu bir iki-ryo* muydu?

Şu an gerçekten yanına gidip ona yanlış kişiyi lanetliyor olduğunu söylemek istiyorum...

-----------------------------------------------------------------------
*Iki-ryo, hala yaşayan bir insanın ruhudur. Bu ruh, kişi bilinçsizken bedenden dışarı çıkar. (mesela uyurken)

Bazen, eğer içinizde birisine karşı büyük bir kin varsa, ruhunuz -siz anlamadan- bedeninizden ayrılır ve kin biriktirdiğiniz insana musallat olur.

Ya da ruhunuzu bedeninizden ayırıp kin biriktirdiğiniz insana saldırtmak için özel bir ayin yapabilirsiniz.

Teoriye göre, kız uyurken onun iki-ryo'su dışarı çıkıyor. Kız bunun farkında değil tabiki. Hikayeyi anlatan şahıs da asansörde her katta sevgilisini görüyordu. O, kızın iki-ryo'suydu. Büyük ihtimalle kız, ayin düzenleyerek ruhunu bedeninden ayırdı.

Bu da kız başından beri sevgilisine kin biriktiriyordu demek.  

Yaşanmış Korku Hikayeleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin