49' Dikilitaş

255 3 0
                                    


Bu hikaye Istanbul'un Besiktas semtinde bulunan Dikilitas'in hikayesidir. Bu dikilitasin Istanbul'a kimin tarafindan ve ne zaman getirildigi bilinmiyor. Bu konuda farkli yorum ve inanislar var. Bir kisim tarih bilimci onu Yavuz Sultan Selim'in Misir seferi ile birlikte, yapiti hem çok begenerek hem de zafer sembolü olarak baskente tasittigi, bu yolla Istanbul'a geldigini söylüyor. Bir kisim tarih bilimci ise; Romalilar'in o zamanlar sehirlerini süslemek için Misir anitlarini kullanmalarindan yola çikarak, Bizans Imparatorlugu döneminde I. Constantin'in istegi üzerine Constantinapolis'e getirildigini söylüyor.

I. Constantin bu yapiti çok begenmis ve onun tasinmasi için çalismalara basladigi sirada ciddi bir hastalik geçirmisti. Bunun bir isaret oldugunu anlayip, çalismalari birakmis ama bu dikilitasin Constantinapolis'e götürülmesini vasiyet etmisti. Bu vasiyeti yerine getirmek için çalisan ogul Constantin(II. Constantin) tasi Constantinapolis'e götürtmek üzere Iskenderiye'ye tasitmak istedi fakat bunu asla basaramadi. Daha sonra imparator Julianus tasi Iskenderiye'ye getirtmis ve Constantinapolis'e tasimak için büyük bir gemi yaptirmistir. Ancak o da bunu basaramamistir. Çünkü insa edilen bu kudretli gemi esrarengiz bir sekilde parçalanmistir. Gemide çalisan bazi köleler bile bu isareti anlamislardir ve gemide çalismak istememislerdir. Bu durum ile çikan küçük çapli isyanda ölen köleler olmustur.

Gerçek olan su ki; bu dikilitas Misir Firavunu III. Thutmosis'e ait olan dikilitastir. Misir'daki insanlarin bir kisminda olan bir inanisa göre, sadece piramitler firavunlari temsil etmemektedir. Piramitler firavunlarin ölümden sonraki hayatlarini yasayacaklari 2. evleri, dikilitaslar da kalplerini ve kudretlerini sembolize eden yapitlaridir. Firavunlarin kalpleri ise su ise yaramaktadir; Misir'in tehlike altinda olmasi durumunda, görevlendirilmis özel firavun elçilerinin bu dikilitas üzerindeki yazida bulunan özel harfleri(dikilitasin üzerinde bulunan harf ve kelimeler içinde özel olanlar-bunlar gizlidir, sirasi ve sifresi bilinmemektedir) okuyacak, böylece III. Thuthmosis'i ve onun ruh ordusunu serbest birakacaktir. Bu yüzden dikilitasin mutlaka Misir'da kalmasi gerekmektedir. Bu hükmü bozanlar er veya geç III. Thutmosis ile onun ruh ordusu tarafindan cezalandirilacaklardir ve sonsuza kadar ruhlari, soylari lanetlenecektir.

Efsanedeki diger bir söyleme göre ise; firavun elçilerinin görevi babadan ogula geçerek bu güne kadar gelmistir. Yani hala bu tas üzerindeki sifreyi bilen firavun elçileri(nin ogullari) bulunmaktadir...

Yaşanmış Korku Hikayeleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin