KARŞI KARŞIYA

29 4 2
                                    

"Bulamadınız dimi? Ah kafayı yiyeceğim nerede bu kadın?" sinirle arabanın tekerine vurup ellerimi saçlarıma geçirdim. Ya başına bir şey geldiyse aynı acıyı tekrar yaşayamam ben! Onsuz bir hayata tutunamam tekrar.

"Eve gidelim eninde sonunda oraya gelecektir. Levend sakin ol tamam bak ona bir şey olmaz. Bir yerlere gitmiş düşünüyordur." kafamı salladım. Ona bir şey olmaz Asıf haklı. Eve gidelim gelecektir oraya. Akın'ın arabasında oturan Uyar'la gözlerim kesişince suçlama hissettim bakışlarında. Benim yüzümden mi ortadan kayboldu? Ah cevapsız kalmaktan nefret ediyorum saçlarımı çekiştirip arabama bindim. Arka arkaya üç araba dizilip evin yolunu tuttuk. Yanımda ki adama kaydı gözlerim. Asıf'ın gözlerine bakıp sertçe yutkundum. Gözlerinde endişe vardı. Aklımdan çıkmayan soruyla benimde bedenime endişe yayılıyordu. Gelecek mi?

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Pencerenin önünden ayrılıp koltuğa çöktüm. Saatlerdir ortada yoktu. Önümde dikilen kişinin ayaklarını görmemle ellerimi kafamdan çekip kafamı kaldırdım.

"Battaniye var mı? Uyar için." sessizce fısıldamıştı evde çıt çıkmıyordu. Bu beni daha fazla germekten başka bir işe yaramıyor. Beynimin içinde dönüp duran sorunlar nefes almamı zorlaştırıyor. Derin bir nefes çektim sıkışan ciğerlerime. Oturduğum yerden yavaşça kalkıp yatak odasına ilerledim. Odaya adımımı attığım gibi burnuma dolan kokuyla gözlerimi yumdum. Kokusu tüm odayı sarmıştı acımasızca. Neredesin Siva? Bana kızgın olsanda diğerlerine haber ver bari. Of! Dolabın alt katında ki tanıdık battaniyeyi aldım. Kapının kapanma sesiyle hızla odadan çıkım.

=SİVA'NIN AĞZINDAN=

Kapıyı açınca bakışlarımı yerden kaldırıp salondaki kalabalıkla karşılaştım. Süper bir iki saat sonra toplansaydık daha iyiydi ama neyse. Kapıyı kapatmamla yatak odasından telaşla elindeki battaniye ile Levend çıktı. Ne oluyor bunlara be? Pufa oturup ayakkabılarımın ipini çözmek için eğildim..

"Neredeydin ne kadar merak ettik seni haberin var mı?" Levend'in bağırmasıyla kafamı ona çevirdim. Umursamadığımı daha nasıl belirte bilirim? Çıkardığım ayakkabıları portmantonun yanına fırlatıp ayağa kalktım. Gözlerinin içine sertçe bakarken usulca fısıldadım. Sadece onun duyabileceği bir seviyede.

"Seninle sonra konuşacağız şimdi sessizliğini koru zamanı değil!" yanından geçerek televizyonun karşısındaki üçlü koltuğa oturdum. Elindeki battaniyeyi Tamay'a uzatıp Asıf'la Ulu'nun yanına oturdu. Duş almak için koştur koştur eve gelmiştim ama anlaşılan karıştırdım. Bakışlarımı birazdan ikinci defa hayatlarının yıkımlarını yaşayacak olan adamların yüzlerinde gezdirdim. Dilim varmasa da cümlelerim dudaklarımdan firar etti. Tüm acımasızlığıyla.

"Ulu size bahsetmiştir Burkan'ı birileri depodan almış. Bende bunu duyunca Bayrı'nın yanına gittim." baba demedim diye şaşırdılar Asıf kaşlarını çatarken, Ulu'yla Akın ağızlarını açıp kapattılar. Yüzümdeki buruk gülümsemeyle devam ettim.

"Evet artık Bayrı(!) diyorum ona. Neyse, Burkan'ın adamları tarafından alındığını söyleyince hiç rahatını bozmadan sakince bana dönüp normal bir şey söylüyormuş gibi adamlarının değil bizzat kendisi tarafından alındığını söyledi." tekrar susup konuşmaları için onlara fırsat verdim. Uyar doğrulmaya çalışınca acıyla büzüşen yüzüyle geri yaslandı. Canı yanıyordu kardeşimin bakışlarımı ondan çekip telaşlanan Tamay'a diktim.

"İyi ama neden?" yüzümde ki sahte gülümsemeyle gözlerimi Uyar'a çevirdim.

"Oğlunu sahiplenmek yeni aklına geldiği için neden olacak başka!" öz oğlu olduğunu kast ettiğimi ilk fark eden Asıf oldu öfkeyle oturduğu yerde dikildi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 09, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SIR GİBİ KADINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin