İntikam benim soy adımdı. Bu işi bir an önce bitirmekte tek vazifemdi. Hem kendime hemde çevreme zarar geleceğini biliyordum. Bunun için tek savaşamazdım. Çünkü ben bir kadındım onca erkeğin içinde ne yapacaktım? Banada güçlü bir yanlı gerekiyordu. Ama bu yanlıyı nereden bulacaktım. Bulmak zorundaydım tabi.
Ailemi korumak benim görevimdi. Korumalıydım. Bu iş için bir tavsiye bulmalıydım. Ezgi nin bi anda yok oluşu ürpermeyi geçtim fazlasıyla korkutmuştu. Artık bu evde kaldıkça başıma birşeyler geliyordu. Ama ezginin cebinde bulunan nottaki adrese gitmeliydim.
Odama çıkıp üstümü hazırlandım. Aşağıya hızlıca indim. Saçımı düzelttikten ve gözlüğümü taktıktan sonra kapıyı açtım. Ayakkabılarımı giydim. Hemen aşağı tarafa yürümeye başladım. Ardından adresteki notu tekrar inceledim. Taksi gelmişti hemen bindim. Şoföre adresi verdim. Bana uzunca baktı ardından sürmeye başladı. Neden bakmıştıki onuda anlamadım ama yinede devam ettik.
Gitmek istediğim yere gelmiştim. Taksici;
-Ablacım hayırdır? Burda ne işin var?
-Bir arkadaşa bakacaktım. Neden sordunuz?
-Çok tenha yerler buralar yani şu taksicilik hayatımda buraya 2 kişi anca yetirdim. Dikkatli ol abla yani.
-Hımm küçük işim var zaten. Teşekkürler. Ücret ne kadardı?
-50 TL ablam
-Buyrun
-Eyvallah abla, kolay gelsin
-Teşekkürler
Adamın böyle konuşması beni ürpertmedi diyemem. Adreste ki blok burda yazıyordu. Sessiz sakin bi yerdi gerçekten. Hafif dumanlı sisli gibiydi. Gözlerimi ağrıtmıştı. Ezginin kaldığı yeri bulmuştm heralde. Korsan cd yazısı vardı. CD satılan bi yer diye düşündüm. İçeri adım attım. İçerisi çok değişik kokuyordu. Pisliktenmiydi, dumandanmıydı anlam veremedim. Giderek uzayan koridorun sonundaydın sadece bir giriş bölümü vardı o tarafa yöneldim. Koku gittikçe artıyordu. Gerçekten şimdi kusacaktım. Sanki asırlardır saklanan birşey gibi kokuyordu. Bir anda kırmızı kapı gördüm karşımda. ortalıkta dikkat çeken tek oda buydu. İçeri girmek istedim. Tedbir amaçlı biber gazı getirmiştim. Çıkardım. Ve sessize kapıyı açtım.
Aman tanrım oda neydi öyle!!
(Çığlıklar)
Yerde cansız bir beden duruyordu. Ve koku buradan geliyordu. Çok korkmuştum. Gidip cesede yaklaştım. Cesedin üstünde kırmızı kaban vardı. Kafasını çevirdiğimde oracıkta bayılacaktım. Bu ezgiydi. Ezgi ölmüştü. Bu inanılmaz bi duyguydu. İnanmak istemedim. Ama gittikçe korkum artıyordu.
Ezgiyi kollarımdan oracıkta attım. Kaçmak istedim hemen. Kapıyı açtım. Ayak sesleri geliyordu. Çok korkuyordum.
Ah lanet olası kafam neden gelmiştim buraya. Ezgiyi neden merak etmiştimki. Bişey gelecekti başıma.
Bende sessiz adımlarla odaya tekrar geçtim saklanacak biyer aradım. Dolap vardı altına gizlendim hemen. Dolabın altından ceset tam görünüyordu. Kabanın üstünde not vardı. O notu okumalıydım. Ama ayak sesleri gittikçe yaklaşıyordu.
(Kapı sesi)
[-Bu küçük domuzu saklayalım, polisler her yerde arıyormuş
-Bencede başkan gidip arka odadan taşıcıyı getirelim...]
Bu adamlar aralarında konuştuktan sonra hızlıca bişey düşünmeden yavaşça odadan çıktım ve çıkışa yöneldim. Hemen taksiyi aradım. Anında geldi ve beni eve bıraktı. Birkaç soru sordu ama cevaplayamadım. Dilim tutulmuştu. Ölmek istedim o an. Ölmek bile zor geldi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Ölüm
Mystery / ThrillerKorku bu kadar aşka yakıştımı ? Korkusuz insanlar aşkı yaşayabilen tek insanlardır. Sizde cesaret gerektiren bir aşkı yaşayın.. Korktuğunuzda o aşkı bir kez daha hissedin.. İşte o an başlayacaktır SESSİZ ÖLÜM... Not: !Sakin Olmadan Okuyun!