Kötü Çocuk?

53 3 0
                                    

-Her hikaye mutlu sonla bitmez... Benim hikayem daha yeni başlıyor...-

     Çok uzun zamandır evimde kalmıyordum. Bugün evde kalışımın sebebi tüm yaşadıklarımı tekrar düşünme isteğim dendi. Fakat içimde bir huzursuzluk vardı. O paltonun burada olması hepsi kafamı karıştırmıştı. Ama bütün gece çok düşünmüştüm. Bu başıma gelenlerin ezgi yüzünden olduğunu düşünüyordum ki o an aklıma bir şey geldi. Peki kapıdaki bana notu veren kişinin ezginin gerçek amcası olduğunu ner den bilecektim. Yada sadece korkunç masallardaki o amcaydı. Yüzü hala aklımdaydı. Bana biraz komik gelsede gerçekten çok ciddi ve korkunç birine benziyordu.

     Sabah kahvaltılarını sevmediğimden dolayı bir şey yemek istemedim. Ki zaten yesemde dolap bomboştu. Ev benim evim değil sanki bir yabancının eviydi. 7 yıldır bu evde yaşamama rağmen o her zamanki evim yerinde yoktu. Artık evde bir hırsız varmış gibi düşünürek kendimi avuttum. Böyle bişeylede insan kendini nasıl avuturduki...

Doktorlardan, ailemden, kimseden haber yoktu. Heralde evime gitme isteğimden sonra beni kendi halime bırakmış olmalılardı. Biraz dışarı çıkıp hava almak istedim. Her zamanki mor şalımı takıp, üstüme hırkamı alıp dışarı çıktım. Kapıyı sıkıca kapattım ve üstünden 3 kez kitledim. Artık evimi korumam lazımdı. Ardından yürüyüş yaptım. Bu yürüyüş gerçekten çok iyi geldi. Ardından yürürken çok tuhaf bir şey oldu. Eski sınıf arkadaşım üstelik eski iş arkadaşım Mert'i gördüm. Mert'den gerçekten gıcık kapıyordum. Eskiden hiç hoş anılarımız olmamıştı. ''Hatta bir keresinde beni öpmeye çalışmıştı. Benden eskiden hoşlanıyordu. Tabiki bende hoşlanıyordum. Okulun en yakışıklı çocuğuydu. Uzun saçları vardı. Hafif ela gözleriyle sürekli bana bakardı. Ama bunun bi önemi yok. Şuan yollarımız ayrı..''

Ardından Mert'e gittikçe yaklaştım. Ve mert bana selam verdi; (Bu arada adımı hatırlatıyım: Elif)

- Selam elif, görüşmeyeli epeyli zaman oldu.

-Selam mert. Sende bu süre zaafında gerçekten çok değişmişsin

-Sende öyle olmalı. Her zamanki gibi çok güzelsin

-Çok teşekkür ederim

-İşler nasıl gidiyor peki

-Şuan ara verdim. Ama fırsat buldukça gidiyorum

-Mükemmel. Birdakine tekrar buluşmalıyız. Gerçekten gerçek dost böyle olsa gerek. Seni çok özlemişim

-Bende seni herkezi özledim. Buluşmak isterim tabikide

-O zaman seninde müsait olduğun bir zaman haberleşelim. Telefon numaranı verirsen sana haber verebilirim

-Tabiki. Şuraya yazıyım

-Teşekkürler ben seni en yakın zamanda haberdar ederim,

-Peki

(Telefon çalar)

-Elifcim çok önemli bir işim çıktı. Haber vericem sana

-Tamam sorun değil iyi günler

-Sanada hoşçakal

    Ve gitmişti. Sohbeti eskisi kadar sıkıcıydı. Ama ondan gözlerimi alamadım. Gerçekten büyüleyici gözleri vardı. Sanırım özlemiştim. Mert'den başka kimse hayatıma girmemişti. Buda birazcık olsun bana yalnızlık duygusu uyandırmıştı.

Bu hayallerim bitince evimin yolunu tuttum. Ancak aklıma birşey gelmişti. Bu şey çok ürperticiydi. Mertle lisedeyken mert benden nefret ederdi çünkü başka çocuk bana asılmıştı. Mertin elinde soyunma odasına girerken kırmızı bir kaban vardı.

Yoksa Aşık olduğum adam intikam peşinde bana karşılık vermeyemi çalışıyordu.

Hayır bu olamazdı çünkü onu çok sevdiğimi fazlasıyla aşık olduğumu biliyordum. Hatta duygularımı onla karşılaştığımda hissettim. Peki peki bunun olma ihtimali varmıydı. O küçüklğündeki gibi kötü bir çocukmu olacaktı.

Olamazdı. Yada kendimi avutuyordum...

Belkide beni hiç sevmemişti...



(Merhaba okurlarım Yeni bölüm yarın Akşam geliyor) :) 

Sessiz ÖlümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin