Âdem'in Elmas'ı TAMAMLANDI

Adem'i Bulma Çabam

Vaktini harcayıp bana bu güzel kapağı yapan Birsisebulut 'a teşekkür ediyorum ve bölümü ona ithaf ediyorum.

Mültimedyada şu sıralar bayılarak dinlediğim bir şarkı var. Bölümle alakası yok ama dinleyin.

Bu bölüm, hayallerine kavuşmak isteyen insanlara ithafen yazılmıştır.

Keyifli okumalar...

Her insanın bir hayali olur. Hey, sen, oradaki. Evet, evet, sen! Hayalinin olmadığını söyleme. Çünkü biliyorum, insanlara söylemekten sakındığın, içinde büyüttüğün çok güzel bir hayalin var. Nereden mi biliyorum? Çünkü benim de bir hayalim var! Ne mi? Gelin size anlatayım.

Çoğu insana göre saçma ve imkânsız bir hayal aslında. Ancak benim en çok istediğim şey. Biraz garip gelebilir ama... Şışşşşt! Yaklaş.

Ben Adem'ini bulmaya çalışan Havva'yım.

Başta garip gelmiyor ancak ayrıntıya inince, göz devireceğinizi kestirebiliyorum.

Gelin bakalım Adem'in özelliklerine:

*İsmi, Adem olacak.
*Inatçı olacak.
*Tuttu mu koparacak.
*Gözleri kahverengi olacak.
*Kaslı olacak (Bu maddeyi neden ekledim bilmiyorum. Sanırım kaslı erkeklerden hoşlanıyorum)
*Anlayışlı olacak.
*Alaycı olacak, her özelliğimle dalga geçecek.
* Duygusal olacak. Yeri geldiğinde ağlayacak!
*Ciddi düşünecek (Ne de olsa evleneceğim, ayol!)
*Hayal kurmayacak!
Ve son madde:
*Parfüm kullanmayacak.

Evet, yıllarca şehir şehir dolaşarak bu kriterlerdeki Adem'i aradım. Gelin size bir anımı anlatayım.

Bir gün, İstanbul'un yoğun trafiğinde, bir randevuya yetişebilmek için bir yandan makyaj yapıyor, diğer yandan araba kullanıyordum. Yoğun trafikte kornalar çalınıyor, küfürler savuşturuluyordu. Ben ise yetişebilme telaşıyla stresten saçımı karıştırıyordum. Evet, çok yanlış bir hareketti.

Aradan bir saat geçmişti ki, ben yeni varmıştım randevunun gerçekleşeceği mekâna. Gideyim de ne göreyim! Bizim Adem beni beklemekten sıkılmış olacak ki, başka bir kadınla yemek yiyiyor, gülüşüyordu. Tabii ben o sinirle fırladım Adem'in yanına. Küfürler savurdum, yakasına yapıştım. Son olarak da, "Benim gibi bir kız yerine, bu kızı mı seçtin?" deyip masanın üzerindeki suyu, suratına boşalttım.

Yapmaz olaydım!

Adem'i ve yanındaki kızı bir gülme tuttu, bir gülme. Ben de mosmor oldum. Hayır, yani neydi komik olan? Suratına suyu boşaltmam mı? Küfür etmem mi?

Gülmekten konuşamayan çift sinirlenmeme sebep olmuştu. Adem'ini boğazına yapıştım ve "Neye gülüyorsunuz be?!" diye ciyakladım.

Kendini durdurmaya çalışıyordu ancak başaramıyordu. Eliyle yüzümü işaret etti. Kaşlarımı çattım. Çantamdaki aynama gitti elim. Tereddütle aynaya baktım.

Allah'ım, sana geliyorum!

Arabadayken, saçımı kaşımam yüzünden saçlarım darma duman olmuş, kabarmıştı. Cin çarpmışa benziyordum!

Utanç içerisinde oradan ayrılmıştım.

Evet, bunun gibi bir çok olay yaşadım ve pes edip memleketime döndüm.

Tabii benim yaş olmuş yirmi dokuz. Hâlâ evlenmemişim. Tuttu annem beni, otuttu masaya ve "Artık evlen!" dedi. E haliyle ben de kabul etmek zorunda kaldım.

İlk gelen talip olan Kadir'in evlenme teklifini kabul ettim. Durun size anlatayım:

Bir gün ben yolda yürürken bir adam bana çarptı. Elimdeki kitaplar yere düştü. Eğilip cebindeki yüzüğü çıkardı ve "Benimle evlenir misin, Havva?" dedi. Bende kabul ediverdim.

Şaka yaptım. Öyle bir şey olmadı, ne yazık ki. Annen beni hamama götürdü. Talip bulabilmek için. Oradaki, çilli, saçındaki boya akmış olan kadın oğlu için beni istemeye geleceğini söyledi. El mahküm kabul etmek zorunda kaldım.

Kadir, yakışıklı, uzun boylu, kaslı biscolata reklamından fırlamış bir oğlan çocuğuydu.

Maalesef bu da bir şakaydı. Kadir, kısa boylu, göbekli, yarı kel bir adamdı. Ve koca bir burnu vardı. Ağzı da her daim sarımsak kokuyordu.

Neden kabul ettim bilmiyorum. Aradan bir hafta geçti. Nişan hazırlıkları başladı. E tabii yüzük seçmek için kuyumcuya gittik. Bir de neyle karşılaşayım? Yıllarca aradığım Adem, yarısıyla karşımda duruyordu. (Henüz tam olarak tanımadığım için yarısıyla.)

Ben istemeye istemeye yüzük seçerken, arada gözlerim Adem'e kayıyordu.

Neden karşıma şimdi çıktın zalım?

Biz yüzük seçerken, Kadir'in park halindeki arabasına bir hödük arabasıyla çarpmasın mı? Bizim diğer hödük -Kadir- de beni orada bırakıp yüzük seçmemi ve almamı söyledi. O gelene kadar da orada beklememi...

Başta hoşuma gitmese de daha sonra aklıma gelen çılgınca olmayan planımla hoşuma gitmişti.

Sen benimsin Adem!

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler? Gelecek bölümde ne yaşanabilir?

Görüşlerinizi belirtin lütfen. İyi günler!

VOTE VERMEYİ UNUTMAYIN!