Osman'ın Hayat'ı, Adem'in Elmas'ının devamıdır. Profilime girip okuyabilirsiniz.
Bu bölüm, gerçek aşkı bulanlara ithafen yazılmıştır.
Bir dolu gelinliği arasından geçtim. Her birini tek tek inceledim. İçimde çok güzel bir kıpırtı vardı.
"Havva! Havva! Havva! Şu gelinliği denemelisin!" Heyecanla konuşan Berna'ya doğru döndüm. Elindeki gelinliği koşarak yanıma getirdi ve incelememe bile izin vermeden beni kabinlerden birine tıktı. Tek başıma giyinemeyeceğim için bir kadın da benimle birlikte girip giyinmeme yardım etti. Daracık kabinde iki kişi olduğumuz için ter içinde kalmıştım. Saçlarımı açıp sağ tarafıma aldıktan sonra ağır ağır çıktım. Gelinlik giyinmek o kadar farklı hissettiriyordu ki insana, bu duygunun altından kalkamıyordum. Yüzümdeki gülümseme hiç eksik olmadan, kızların yığıldığı koltuğun önüne gittim ve elbiseyi göstermeleri için birkaç kez yürüdüm. Yan taraftaki aynanın önüne geçtim ve gelinliği inceledim. Sırtımın yarısı açıktaydı. Elbisenin kolları dantellerle kapanmıştı. Gelinliğin ön kısmında sıra sıra inciler dizilmişti. Eteği çok sönük değildi. Tam istediğim kabarıklıktaydı.
"Havva, bu, bu sen misin?" diye sordu Canan. Her biri ayağa kalkmış çevremde beni izliyordu.
"Ya bunların her biri çok güzel." Bakışlarım yüzüğüme kaydı. "Ama hala aileme söyleyemedim. Âdem bir suçlu. Ailem bunu öğrenirse evliliğimize izin vermez."
"Önemli olan mutlu olman." Diye atıldı Hayat. Onu onayladım ama ailem bu şekilde düşünmeyecekti.
"Havva, Âdem senin için suç işlemeyi bırakmadı mı?" diye sordu Berna ama yanıt vermemi beklemeden, "Bıraktı. Senin için çoğu şeyden kurtulabilir." Diye yanıtladı.
"Evet!" dedi Canan dans etmeye başlamışken. "Hem... O... Çok... İyi bir yalancı değil miymiş? Ne bileyim tatlı diliyle ikna etsin sizinkileri." Saçma bir öneride bulundu.
"Kızım bıraktı artık öyle şeyleri diyorum."
"Nereden biliyorsun?"
"Çünkü bıraktım dedi."
"Ya seni de kandırıyorsa?"
"Salak mıyım ben Canan! Çıldırtma insanı."
"Valla diğerleri de salak değilim diyorlardır da neyse."
Hayat'ın arkasındaki Canan'a atıldım. Saçını tutup çekmek istiyordum ama Hayat izin vermedi.
"Çocuklaşmayın." Deyince Hayat, dilimi çıkarıp Canan'a baktım.
Berna bizden uzaklaşıp elindeki telefon ve anahtarı masanın üzerine bıraktı.
"Ben de gelinlik deneyeceğim." Deyip eline bir gelinlik aldı ve kabine girdi.
Aynaya bakmaya devam ederken, telefonum çalmaya başladı.
"Hayat, telefonumu verir misin?"
"Tabii." Deyip çantamı açtı ve içinden telefonumu çıkardı. "Âdem arıyor." Deyip telefonu uzattı. Aramayı cevaplayıp kulağıma götürdüm telefonumu. Hala kendimi inceliyordum.
"Âdem-"
"Havva?" Sesi boğuk gelmişti kulağıma. Duraksadım bir an.
"Ne oldu?" dedim korkuyla.
"Çok az vaktim var." M harfini çıkaramıyordu. Bir paraşütle aklıma süzülen ihtimalleri kabul etmek istemedim.
"Sadece dinle." Anlaşılan n harfini de çıkaramıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Âdem'in Elmas'ı TAMAMLANDI
HumorThe Wattys2016 Yeni Sesler Kazananı Adem'ini arayan Havva'nın trajikomik hikâyesi. Beni bu bilinmezlik öldürdü. Beni sen öldürdün. ***** "Bu arada yeni yılın kutlu olsun Elmas." Dedi ağzının içinde geveleyerek. Dudaklarım iki yana kıvrılırken...