Bölüm 15

61 9 0
                                    

Ece'den

Oğuzla buluşmak için hazırlanmaya saat 6.00 da başlamıştım. Cidden çok heyecan yapıyorum şu iki gündür galiba her şey görene kadarmış. Nefret ettiğimi sanıp aslında hala çok seviyormuşum meğer. İçimden bir ses Oğuz'un doğru söylediğini söylüyor. Bir insanın her hareketi tatlı olur mu ya? İşte Oğuz'un hareketleri bana hep tatlı geliyordu. Ki dün farkettim hala öyle. Tamam bir hata yapmış olabilir ama insanları tek bir hatasına göre yargılayamayız sonuç olarak.

Hem Oğuz'un tarafından bakınca o kamera kayıtlarını bulmadan önce bende şüphelenirdim. Ama sormadan böylr yaparmıydım bilmiyorum. Sonuçta annesi Oğuz'un her şeyiydi. O üç yılı tek başına nerelerde geçirdi acaba.

Saçlarımı taramak için banyoya girdim. Daha sonra dolabımdan sabahtan beri denediğim kıyafetlerimin arasından kot rengi şortumu ve hafif salaş bluzumu aldım ve üzerime geçirdim. Fena değildim hatta iyidim bence. Bu sırada telefonum çaldı. Ekranda 'Birtanemm' yazıyordu. ''Ece'' ayy sese bak ya çok özlemişim cidden.''Ece orda mısın?''
''Heh evet evet burdayım.''
''Tamam. Ben yarım saate sizin kapının önüne gelirim. Dün gittiğimiz kafeye gideriz olur mu?''
''Olur tabii.''diyip telefonu kapattım.

Ama bir dakika şimdi Oğuz bana doğru söylediğini ispatlarsa ben ona nasıl davranıcam. Üç yıl önceki gibi mi? Yoksa her şeye baştan mı başlıyoruz? Neyse ben her şeyi akışına bırakayım.

Dilara'dan

Yemin ediyorum her şey üst üste geldi ya. Önce Berk'in anlattıkları şimdi Oğuz'un dönüşü. Berk'in annesine napmışlar öyle ya. Gerçi onların yarısınında doğruluğu kesin değil ama. Hayır yani babasına da inanamıyorum. Kadını aldatıyo üstüne onun yüzünden öldürülüyor son olarakta Berk'i burada tek başına bırakıp kaçıp Amerikalara gidiyor. Ne güzel ya. Gitmesinde sorun yok çünkü adamın yüzünü aynı sitede oturuyor olmamıza rağmen görmezdim. Ama bütün olan Berk'e olmuş. Bide her şeyi geçtim Berk bizimlede paylaşmamış acısını tek başına yaşamîş. Dört yıllık arkadaşız daha yeni söylüyor.

Şimdi gelelim Oğuz konusuna şimdi yalan yok Oğuz iyi çocuktu ve annesine çok düşkündü. Yani bence òyle düşünmesi normal. Büyük ihtimal Ece de anlayış gösterecektir. Ve bence doğru söylüyor. Bende biraz asabi davrandım ama napıyım düşünmeden oldu. Sakin kafayla düşününce Oğuz'a da hak verdim.

Asya'dan

Anılla hem arkadaş gibiyiz hem farklı gibi ama galiba biz arkadaş olamayız ya. Çünkü o da bana beni seviyormuş gibi davranıyor. Ben Anıl'ın Dilaraya böyle davrandığını görmedim. Eceyle kıyaslayamıyorum çünkü sonuç itibariyle kuzenler. Ben bunları düşünürken Anılların evinin önündeydim. Tam zile basacaktım ki yanıma Asıl geldi arkasından da Anıl. ''Naber Asya?''
''Iyidir senden''
''Bende Asılla oynurdum. Gelsene arka bahçeye.''
''Tamam''diyip Anıl'ı takip ettim. Bu sırada Asıl da tam arkamızdaydı. Asıl kendi evinin kulübesinde oynarken bizde bahçedeki yer minderlerine oturduk. Evin arka kapısından Anılların yardımcıları elinde iki limomatayla çıktı. Bizim önümüzdeki sehapaya bardakları bıraktı ve yeniden eve girdi.

''Asya''
''Efendim''
''Seninle çok önemli bir konu hakkında konuşmam lazım.''
''Evet dinliyorum.''
''Ya aslında nasıl başlayacağımı bilmiyorum.''
''Istediğin gibi başla Anıl.''
''Asya be...'' dedi ve daha lafını tamamlamadan telefonum çaldı. Özür dileyen bakışlarla Anıl'a baktım. Anıl da 'önemli değil' der gibi elini uzattı. Arayan Dilaraydı. Hayır yani yarım saat sonra arasaydı ölürmüydü. '' Ne var Dilara?''diye açtım telefonu.'' Çüş ya kızım sen öküzlükte son nokta mısın? Öyle telefon mu açılır lan? Bide sana hiç yakıştıramadım. Her neyse nerdesin sen?''
''Anıllardayım. Noldu ki?''
''Şaşırmadım da kızım bugün Ece Oğuzla buluşcak. Biliyon dimi?''
''Biliyorum tabii. Ee nolmuş?''
''Sensin nolmuş alla alla. Ece gelcek bütün olan biteni bize anlatcak ya hani. Işte o yüzden ben diyorum ki bizim evde buluşalım. Yani sende bi yarım saate bizde olursan çok iyi olur.''
''Yaa Dilaaraa.''
''Ne Dilara ne?''
''Sizin ev biraz uzak kalıyor sanki şimdi çıksam anca sizin evde olurum.''
''E şimdi çık o zaman benim zeka küpüm.''
''Off tamam ya.''
''Hadi tatlım hızlı ol biraz gerçi Anılla aranıza giriyo gibi oldu ama ahahaha''
''Dilara''dedim uyarıcı bi tonda ve telefonu kapattım.

''Ya Anıl benim gitmem gerekiyor. Bilirsin işte Dilara ve gıcık işleri. Bu arada sen ne söyliyecektin?''
''Yok ya ben sonrada söylerim öyle çok önemli bir şey değil.''
''Tamam sen bilirsin. O zaman ben kaçıyım.''dedim ve bahçe kapısına doğru ilerledik. Dilaralara gidene kadar içim içimi yedi. Acaba Anıl bana ne söyleyecekti? Ikimizle ilgili mi ? Yoksa bambaşka bişiy mi? Allahım hep Dilara'nın yüzünden ya?

Ece'den

Kafeye oturalı neredeyse bir saat falan olmuştu. Bu sırada kamera kayıtlarına falan baktık. Tarih tutuyor. Yalnız o değilde ciddi anlamda eve Oğuz girdikten sonra bakıldığında sanki suçu ben işlemişim gibi gözüküyor. ''Tamam Oğuz sen doğru söylemışsin. Yani ben zaten doğru söylediğine emindim ama yine de bu kamera kayıtlarına bakmam gerekiyordu.''
''Sen haklısın Ece ne söyleyebilirim ki?''
''Ee şimdi nolcak?''
''Ece ben seni hala çok seviyorum. Bize bir şans daha ver lütfen. ''
''Oğuz sana tek bir şey soracağım bu üç yıl içinde neler yaptın?''
''Annemi defnettikten sonra ben Londra'ya gittim. Bir süre buradaki işleri orada idare ettim. Orada okudum. Yani senin anlayacağın iş ve okul. Üç yılım böyle geçti.''
''O zaman bize bir şans daha verebilirim. Verebiliriz.''diyip gülümsedim. Yerinden kalktı. Bende kalktım. Önce birbirimize sarıldık. Daha sonra ise küçük kafenin kapısına doğru ilerledik.

İşte mutluluğun şekil almış hali gibiydik. Şu son yıllarda hiç heyecanlanmadığım kadar heyecanlanmış hiç mutlu olmadığım kadar mutlu olmuştum. Açıkçası Oğuz duygularını pek dışarıya aktarmaz ama onunda mutlu olduğunu az çok tahmin edebiliyordum. Yalnız Oğuzların eski evlerinin yeni sahiplerine gidip teşekkür etmemiz gerekli. Eğer onlar olmasaydı biz şu anda bu durumda olmazdık büyük ihtimal. Her neyse onlara sonra teşekkür edebilirdik. Arabaya bindikten sonra Dilara'yı aradım. ''Dilara.''
''Söyle aptal aşık.'dedi ikimzide güldük.''Ya şimdi Oğuzla size geliyoruz haberiniz olsun. Arayın bizimkileri de bahçede bi toplanalım.''
''Ovv şimdi ben Asya'yı zaten çağırdım da erkekler beni kasar gibi ya.''
''Sen yaparsın Dilara. Senin yapamayacağın hiç bir şey yok. Hadi.''
''Ya bak beni hep böyle gaza getiriyorsunuz ama.''
''Hadi işte ya.''
''Tamam tamam.''diyip telefonu kapattı. Bu kız gerçekten değişikti. Ee tabii boşuna değişik demiyordum ben ona.

Dilara'dan

Asya çoktan gelmişti. Şimdi sırada erkekleri çağırmak kalmıştı. İşin en zor kısmı zaten bu da neyse. ''Asya sen Anıl'ı arayıp buraya çağır. Olur mu? ''
''Tamam o iş bende.'' Bende hemen telefonu elime alıp Berk'i aradım. ''Berk bizim eve gelmen lazım.''
''Olmaz.''
''O niyeymiş.''
''Daha bana aşkını itiraf etmedim. Ayrıca evlenmeden olmaz.''
''Ne diyon sen ya. Manyak mısın sen? Tedaviye yanıt vermeyen umutsuz vaka mısın?''
''Tamam ya sana da şaka yapmaya gelmiyor ha. Her neyse neden siz geliyorum?''
Off Berk ne çok konuştun gelince anlarsın allahım yarabbim ya.''
''Iyi ya tamam.''diyip telefonu kapattı. Şimdi en zor kişi Ozan. Yani aslında Ozan'a bunu yapmak istemem ama mecburum yani yapacak bişiy yok artık diye düşünüp rehberden Ozan'ı bulup aradım. ''Şey Ozan.''
''Kızmam gerken bişey mi söyliyeceksin Dilara?''
''Yani tam bilmiyorum diyelim. Sen Ege'yi de alıp bize gelsene.''
''Sen daha doğrusu siz bişiy karıştırıyorusunuz ama neyse. Geliyoruz.''
''Tamam.''

Bugün varya kıyamet kopmasa iyi. Şimdi tahminlerime göre Ozan saçma sapan bir sebepten dolayı Oğuz'a dalmaya çalışacak. Ee haliyle Anıl Ege ve Berk'te Ozan'ın arkasında olacak. Ece araya girmeye çalışcak. Sonra biz araya girmeye çalışcak. Artık annişkom bu karışık duruma ne der bilmiyorum. Kesin bana kızcak ya valla bütün olaylar bana patlıyor artık yeter. Ben böyle kendimle konuşurken zil çaldı. Veee işte o an allahım ölcem galiba. Kapıyı açtığımda karşımda Oğuz Ece Ozan Ege Berk ve Anıl vardı. Galiba olmayan şeyleri falan görüyorum ya. Bunlar hemde hep beraber. Ben nasıl bişeyin içine düştüm ya? ''Lan siz böyle hep birlikte napıyonuz?''

Oğuz işleri karıştıracak gibi duruyor ama bakalım. Neyse lütfen oylamayı unutmayın.

İki Dudak Arasında Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin