Bölüm 16

98 5 1
                                    

Asya'dan

Kapı çaldıktan sonra Dilara'nın arkasından bende kapıya doğru ilerledim. Kapıdan dışarı baktığımda Oğuz'u ve bizimkileri yan yana görmemle içimden ' OHA 'dedim. Bunlar yan yana napıyo ya? Dilara da benimle aynı fikirde olmalı ki '' Lan siz böyle hep birlikte napıyonuz?''dedi kapıdaki vatandaşlara. Berk '' Ya Dilara bi çekilde içeri geçelim. Sonra da ne söyleyeceksen söyle şu herifle fazla aynı ortamda bulunmak istemiyorum zaten.''
''Bana bak Berk orda millete sinirlenip sinirlenip bana atarlanma.''diyip geri çekildi Dilara. Daha şimdiden havada gerginlik kokusu vardı. Bakalım günün ilerleyen saatlerinde ne olacaktı.

Ece'den

Allahım bizim erkekler cidden Oğuz'dan haz etmiyorlardı ama sonuç itibarıyle Oğuz benim sevgilimdi. Öyle ya da böyle buna alışacaklardı. Başka çareleri yok. Her neyse içeri geçip oturduğumuzda Anıl Berk ve Ozan, Oğuz'a kötü kötü bakmaya başladılar. Ege'de kenarda masum masum oturuyordu. Dilara Berk'e sinirli sinirli bakıyordu. Asya da Anıl'ı izliyordu. Oğuz ise bana bakıyordu. Mutluluğum her şeyim orda oturmuş bana bakıyordu.

''Ee millet nasılsınız?''dedim. ''Ece çabuk anlat işimiz var.''dedi Ozan.'' Tamam madem öyle direkt konuya giriyorum.''
''Dinliyoruz.''dediler Ege hariç hepsi.'' Biz Oğuzla sevgiliyiz.''
''Onu anladık zaten kuzen.''
''Ya ama direkt böyle atarlanırsanız olmaz ki. Ayrıca tam olarak olayı bile bilmiyorsunuz.''
''Anlatta bilelim o zaman Ece.''dedi Berk.'' Şimdi ne kadar o günden bahsetmek istemesemde Oğuzlara gittiğim gün Oğuz'un annesi yerde kanlar içinde yatıyordu. Bende başında öylece kalakaldım. Bu sırada eve Oğuz geldi. Dışardan her şey sanki Oğuz'un annesini ben öldürmüşüm gibi gözüküyordu. Oğuz'da olayı böyle sandı zaten. Sonra bir üç yıl Oğuz Amerikadaymış. Tabii bu sırada sizinde bildiğiniz gibi bizim sitedeki evleri satılıktı. Bu üç yıl boyunca evi kimse almadıda. Ancak bu yıl evin bi alıcısı olmuş ve de evi temizlerlerken gizli kameralar bulmuşlar. Bu kameralarda her şey apaçık belli. Yani bende izledim kamera kayıtları. Ve dışarıdan gerçekten sanki ben yapmışım gibi gözüküyor. Yani sonuç olarak Oğuz da % 100 haksız değil. Durum böyle olunca bende Oğuza bir şans daha vermeye karar verdim.''
''Ece'yi neden dinlemedin Oğuz?''diye sordu Dilara. ''Bak Dilara o sırada benim annem ölmüştü. Yani ben sağlıklı düşünemiyordum. Zaten annemi defnettikten sonra da hemen Amerika'ya gittim. Bu kamera kayıtları bulunana kadar da Ece'yi suçladım.''
''Bence mantıklı ve de ikna edici bi açıklama.''dedi Asya. ''Asya sen ne dediğinin farkında mısın?''dedi Anıl.''
''Evet farkındayım. Isterseniz sizde şu önyargılarınızı kaldırıp olayı tekrar gözden geçirin.''
''Ya tamam da bir insan bu kadar öküz olamaz ya. İnsan bi sorar nasıl oldu diye.''dedi Berk. ''Tamam Berk haklı olabilirsin sormam gerekirdi. Ama zaten direkt Amerikaya gittim ve burdaki her şeyi bir kenara bırakıp okuluma odaklandım. Zaten bir yıl gecikmem vardı. Onu kapattım. Her şeyi de o telefon geldikten sonra taşlar yerine oturmaya başladı.'' Ayy canım benim ya çok tatlı konuşuyor acayip özlemişim. Neyse şuan ortam gergin önce bi şy olayı atlatalım. ''Eveet arkadaşlar Oğuz da artık bizim okukda ve aynı sınıftayız. Kendinizi ona göre hazırlayın ve bence kaynaşmaya bakın. Ayrıca buradaki hiç birimiz sütten çıkmış akkaşık değiliz herkes hata yapar. Her şeyi geçtim onu ben affettim size noluyo? Ortalamanın üstünde tepki verdiğinizi düşünüyorum. ''
''Tamam Ece o zaman sen Oğuzcuğunla yürü git olur mu? Bize söz hakkı düşmüyorsa gerekte yok demektir. Hadi bana eyvallah.''dedi Berk. Resmen bi daha muhattap olmayalım dedi ya. Ozanda '' Durum öyle gibi. Bende Berk'e hak veriyorum.''
''Ben de hata yaptığını düşünüyorum kuzen. Bana da eyvallah.''
''Dışardan bakıldığında bizimkiler haklı gibi duruyor Ece kusura bakma.''dedi Ege. Ege bile onları haklı bulmuştu ya ben artık bişiy demiyorum. ''Tamam bitanem sakin ol. Onlarda zaten sağlam kafayla düşündüklerinde senden gelip özür dilerler olur biter.''
''İnşallah dediğin gibi olur.''
'''Ayy Asya şunlara bak çok tatlış değiller mi?''
''Dilara ya anın içine tükürdün resmen ya.''
''Çebemi tutamadım yine dimi?''
''Aynen öyle.''
''Dilara hiç değişmemişsin valla aynısın.''
''Tabii enişte ne sandın?''dedi Dilara. ''Neyse biz artık gidelim sizde bizimkilerle konuşup bana haber verin kızlar.''dedim. ''Tamam kankacım hadi görüşürüz. Kendiniz kendinizi uğurlarsınız artık biz Asya bestimle üşeniyoz. Dimi Asya?''
''Aynen ya hadi siz kendi kendinizi uğurlayıverin.''
''Delisiniz yemin ediyorum.''dedim ve evden çıktık. ''Oğuz.''
''Efendim.''
''Sen şimdi nerede kalıyorsun?.''
''Otel. Ne oldu ki ?''
''Öyle nerede kaldığını merak ettim de hep otel köşelerinde mi kalacaksın?''
''Yok ya sitedeki evlere bakıyorum.''
''Ee bulabildin mi bari? Benim bildiğim kadarıyla satılık ya da kiralık ev yok.''
''Bi tane buldum gibi ama sürpriz olsun sana.''
''Yaaa ama meraktan çatlarım ben.'' Ama benim bunun peşini bırakmayacağımı da biliyordu. Nası olsa ben bir şekilde ögrenirdim. Yani her türlü bende o iş. ''Ece canım iyi misin?''
''İyiyim noldu ki?''
''E sesleniyorum cevap vermiyosun? Kafayı hangi evi tutcağıma taktın dimi?''
''Evet aynen öyle hayır yani söylesen de sevgilini yormasan çok mükemmel olcak gibime geliyor. Sence?.''
''Sende sevgilini bu yolla kandıramayacağını hatırlasan çok mükemmel olcak gibime geliyor.''
''Ya ama benim kelimelerimle beni vuruyosun olmaz ki böyle.''
''Seninle atışmayı özlemişim küçüğüm benim. Neyse eve geldik şimdi dinlen mağlum iki gün sonra YGS miz var.''
''Off ya ben onu tamamen unutmuştum.''
''Aklın nerede sevgilim?''
''Bilmem sendeyse demek.''diyişimle sırıtması bir oldu. Ayy çok güzel sırıtıyor. ''Neyse ya gidiyim ben artık.''dedim ama insanın hiç mi gidesi olmaz benim yoktu. Hep böyle kalsak çok müthiş olurdu. Oğuzu öptüm ve kapıya doğru ilerledim. Bu sırada hala aynı parfümü kullandığını farkettim. Demek ki hala değişmeyen bazı şeyler var. Ne güzel.

Anneme geldiğimi haber verip odama doğru giderken bir ''Gelmeseydin Ececim'' sesi yükseldi evde. Ve kendi kendime geri basmam gerektiğini düşündüm ve hemen uygulamaya geçtim. ''Söyle anniş noldu ? Senin o tatlı canını kim sıktı?''
''Bak kızım iki gün sonra YGS sınavına girceksin ama maşallahın var çok güzel çalışıyorsun. Bu böyle olmaz ki.''
''Tamam anne haklı olabilirsin önümüzdeki iki günü çok iyi değerlendireceğim. Söz''diyip yine tam gideccekken annem yine ''Ece''dedi ve olduğum yere oturuverdim. ''Söyle anniş.''
''Oğuz mu döndü?''
''Aynen.
''E kızım o kadar olaydan sonra niye bindin onun arabasına?''
''Anniş ya valla bilmediğin şeyler var.''
''Anlatsana o zaman.'' Benim anniş şu hiç büyümeyip hep yirmili yaşlarında kalmış gibi davranan insanlardan. O yüzden onunla rahat rahat konuşabiliyorum. Ve annem olayı anlatamaya başladım. Ama herkese anlatmaktan da sıkıldım. Neyse anneme de anlatırım sonra bi daha bu olayı açmam.'' Bak şimdi anniş...

*********************

Dilara'dan

''Alo öküz.''
''Efendim Dilara.''
''Bak nasıl da biliyo kendini?''
''Dilara telefonu kapatırım yüzüne şimdi görürsün.''
''Ya bak. Neyse. Oğuzlar gitti sizde bi yarım saatliğine bize gelin.''
''Ya siz gelin hep biz geliyoz. Valla üşeniyoruz biz.''
''Üşenmek Asya ve bana mahsus Berk. Şimdi mızmızlanmayı bırakıp buraya geliyorsunuz.''
''Uff tamam ya geliyoruz.''dedi ve ben kapattım telefonu. Tabii ki de yüzüme kapatmasına izin vermeyecektim. ''Asya ne diycez şimdi biz bunlara.''
''Bilmiyorum valla büyük ihtimal bizi dinlemiyecekler.''
''Özellikle de Ozan dimi?''
''Aynen öyle. Neyse bi gelsinlerde.''
''En olmadı doğaçlama yaparız.''dedim ve kapı çaldı. ''Oha Anıllarmi geldi ki?''dedim Asya'ya. ''Olabilir de biraz hızlı oldu. Neyse hadi kalk kapıyı aç.''
''Ya Asya kalk sen aç.''
''Kızım sizin eviniz kalk aç şunu kırarlar yoksa.''
''Iyi tamam ya.''diyip kapıya yöneldim. Karşımda 4 büyükler duruyordu. Bunlar niye bu kadar uzun ya? ''Arabayla geldiniz dimi lan?''
''Tabii bide yürüyerek mi gelseydik. Sizin eve cehennemin dibinde.''
''Yalnız Ozancım bizim ev cehennemin dibinde değil çıkışa yakın asıl sizin evleriniz cehennemin dibinde her neyse şimdi bunu tartışmanın zamanı değil. Hadi gelin.''
''Çüş Dilara iyi ki tartışmaya girmediniz ha. Konuyu direkt hallettin.''dedi Ege.'' Olum sen daha bilmiyon Dilara'yı allah düşmanımı çirkef haline denk getirmesin.''dedi Berk.'' Tamam ya hadi girin içeriye.''diyip kapıyı iyice açtım. Hepimjz koltuklara yerleştik. Annem hafif(!)titiz olduğu için bizi büyük salona değil küçük salona alıp kendisi yine üst kata kitap okumaya çıktı. ''Ya bu Oğuz'a neden bu kadar taktınız? Çocuk bütün olanı biteni anlattı işte.''
''Bak Asya o çocuk hiç tekin durmuyor. Sonra Berk dedi dersiniz ama olan yine Ece'ye olur.''
''Sonuç itibariyle Ece'nin üzülmesini burada hiç birimiz istemeyiz.''dedi Ozan. ''Yani bizde istemeyiz üzülmesini ama Ece şuan hiç olamdıgı kadar mutlu. Onu şimdiye kadar hiç bu kadar mutlu görmemiştim. Onu hiç birimiz Oğuz kadar mutlu edemeyiz.''dedi Asya.'' Ama kimse onu Oğuzdan daha fazla da üzemez.'dedi Anıl. ''Bana bakın fazla öküzsünüz bu konuda ona göre. Hem çocuk elinde kanıtlarla konuşuyor. Siz boş konuşma durumundasınız şuanda. Ve de Ece sizin yüzünüzden boşu boşuna üzülüyor. Kızın en mutlu dönemi olması lazım şu sıralar.''
''Bal Dilara sen bizi anlamıyorsun bazen her şey belgelere dayanmaz. Biz bişiy hissediyoruz belki. En sonunda biz haklı çıkarsak Ece daha çok üzülcek bunu anlatamya çalışıyoruz.''dedi Anıl. ''Ege sen ne düşünüyorsun bu konuda?''dedi Asya. ''Yani bilmiyorum dışarıdan bakıldığında aradan üç yıl gçmiş sonuçta yani Oğuz'un olayı şimdi değil daha önceden sorgulaması gerekirdi bence.''
''Ya Ege bile bize hak verdi olayı dışardan bilem biri olarak. Asya ve Dilara bence gidin Ece'yle konuşun bu işin olmayacağını falan söyleyin.''dedi Berk.'' Berk sen kendini çok akıllı bişiy sanıyon heralde. Diyelim ki sizin dediğinizi yaptık. Oğuz varken Ece bizi dinlemez. Ayrıca hayatta her şey düşe kalka öğrenilir. Ece de sizin dediğiniz gibi olursa eğer düşer sonra toparlanır. Bizde onum bu toparlanma sürecinde full destek yanında oluruz. Olay bu. Siz niye bu kadar kasıyorsunuz.''
'' Dilara bunu ilk defa size sözel olarak söylüyorum büyük ihtimal siz anlamışsınızdır ama ben Ece'yi seviyorum. Ve bir gram dahi üzülmesini istemiyorum.''dedi Ozan. Yalnız cesarete gel bize söyledi resmen. Hayır yani gidip Ece'yr olan biteni anlatacağımızı bilmiyor gibi.

İki Dudak Arasında Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin