20. BÖLÜM

113 11 0
                                    

:Jeon Jungkook tarafından:

Ne anlatıcaktım ki? Bilmiyorum..

-Tatlım. Bak. Sana herşeyi anlatmak istiyorum ama inan çok az hatırlıyorum. Gerçekten. Bana inanmak zorundasın Melek.

-Peki ne hatırlıyosun.

Anlatmaya başladım..

- Yolda yürüyodum. Han nehrine gidicektim biraz kafa dinlemek için. Normal yolu kullanmak yerine ara sokaklardan gitmek istedim. Kafam biraz dağınık olduğu için gittiğim yeri şaşırdım.
Hiç bilmediğim değişik sokaklara girdim en sonunda. Yolumu bulmaya çalışırken birden başım döndü düşücek gibi oldum ve duvara tutunmak istedim. Ama tutunduğum yer duvar değildi. Bir adamın omzuna tutunmuşum. Değişik bi tipi vardı hatırlamıyorum tam. "İyimisin genç adam?" Dedi. Bana baktı ve güldü. İğrenç sırıtıyodu. Hayır anlamında başımı salladım ve nefes almakta zorlanmaya başladım. "Ambulans.. Ambulans çağırın.."
Adam bana bakıp gülmeye devam etti. "L-lütfen. Amblans çağırın!" Kendimi ayakta tutmakta güçlük çekiyodum.
Sonra adam bana değilde arkamda biri varmış gibi arkama bakıp birine işaret etti.
Tam arkamı dönücekken bacağıma kurşun geldiğini anladım. Sonrasını hatırlamıyorum çünkü kurşun geldiği anda bayıldım.
Bi ara uyandım. İki adam çöp bidonunun yanında konuşuyolardı. Az önceki adamlar olduğunu anlamadım ve onlara seslendim. "Hey. Yardım edin!"
Adamlar bana doğru geldiler. Adamlardan biri "Adın ne senin?" Dedi. Cevap veremiyodum. Nefes alabilsem konuşucaktım ama nerdeyse hiç nefes alamıyodum. Diğer adam elini bacağıma doğru götürdü ve "Bağırırsan canın daha çok yanar!" Dedi ve hafifçe bacağımı sıktı. Kurşunun daha çok içeri girdiğini hissedebiliyodum. Bağırmamak için kendimi zor tutuyodum ama daha fazla tutamadım ve gözümden yaşlar gelerek "yapmaaa!" Diye bağırdım. Sonra telefonum çaldı. Kapşonlumun cebinde olduğu için almam kolay oldu ama adamın biri elime tekme atıp telefonu fırlattı. Hâla çalmaya devam ediyodu. Adam sakinleşip telefonu açtı ve telaşlı telaşlı konuşmaya başladı. Sanki beni yerde böyle yatarken bulmuş gibi. Ne dediğini tam anlamıyodum. Gözlerim bi kapanıyo bi açılıyodu. Sonra adamlardan biri ambulansı aradı. Diğerine dönüp "Hadi gidelim."dedi ve hızlıca ordan kaçtılar. Arkalarından bağırdım ama ne dediğimi hatırlamıyorum. Sonra birileri beni ambulansa bindirirken uyandım bi. Bana soru soruyolardı..

"Beni duyuyorumusun?"

Konuşamıyodum ve 'evet' anlamında başımı salladım.

"Adın ne? Adını hatırlıyomusun"

Yine başımı salladım.
Ama cevap vermiyodum.

Başka biri yanıma koştu ve kolumdan dürtüp benim uyumama engel olmaya çalıştı. Kafamı sağa-sola sallayıp duruyodum.

"Kolye!.. Kolyesi var!"
"Bişey yazıyo. Ne yazıyo üstünde?"

Gülümsemeye başladım.

"Melek. Melek yazıyo üstünde" dedi biri.
"Melek kim?"
"....." cevap yok.
"Hey sana soruyorum! Melek kim?"

İsim korece olmadığı için biraz tuhaf söylüyodu.
"Adı.. Melek." Dedim gülerek. Başım çok ağrıyodu. Etraftaki ışıklar yüzünden daha da çok yorgun düşmüştüm gözlerimi açamıyodum ve konuşmak hiç kolay olmuyodu.
Mırıldanarak "svgilm" Dedim. Ve bayıldım.

Bir daha gözlerimi açtığımda yanımda 'sen' vardın.

"Ağhh Jungkook sana çok haksızlık ettim!"

Gözünden akan yaşları anlatırken fark etmemiştim. Daha sonra fark ettim.

"Ah bitanem seni üzmek istemedim. Gerçekten amacım bu değildi beni affet."

"Hayır. Hayır. Sen bişey yapmadın. Seni seviyorum kookie"
Dedi ve sımsıkı sarıldı.

Uzun zamandır yazmıyodum. Özür dilerim. Yeni kitap yazmaya başladım ama wattpad'de değil normal bastırıcam^^. O yüzden inanın hiç vaktim olmadı aklımda birsürü şey planladım. Yavaş yavaş yazıcam. Tekrar özür dilerim iyi okumalar. Yorumlarınızı bekliyorum..

FİGHTHİNG.. ^^

BTS HAYALİM   - *KORE'DE 3 SENE* -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin