Şehzade Cihangir'in durumu iyice vahimleşir ve bir gece ateşler içinde ağlamaya başlar.Mahinur Sultan ne yaptıysa durduramaz küçük Şehzadenin ağlamasını.Onu bu halde gördükçe daha da perişan olur genç Sultan.Hemen hekim kadına haber yollatır ve kısa bir süre sonra hekim kadın saraya ulaşır.
Mahinur Sultan'ın dairesi
Mahinur Sultan:Yetiş hekim kadın oğlumun ağlamasını dindir.Sana yalvarıyorum onu iyileştir.
Mahinur Sultan günlerdir aç ve uykusuz olduğundan dolayı gözleri şişmiş ve ağladıkça kızarmıştı.Fatma Hatun perişan halde olan Sultanını daireden çıkarır.
10 dakika sonra durumu bildirmek için kapıya çıkar hekim kadın.Şehzade Cihangir'in fenalaştığını işiten bütün Sultanlar Mahinur Sultan'ın dairesinin kapısına gelmiştir.
Hekim Kadın:Sultanım başımız sağolsun Şehzade Cihangir hakkın rahmetine kavuştu.
Mahinur Sultan:Ne dersin sen hatun.O benim Şehzadem azrailin kollarına bu kadar çabuk nasıl teslim edersin?
Hekim Kadın:Sultanım inanın ben elimden gelenin fazlasını yaptım bu kadar yaşaması bile bir mucize zira siz de biliyordunuz durumun vahim olduğunu.
Mahinur Sultan'ın feryatları Sarayı inletir.Kimseyi gözü görmez Sultanın ve önüne gelini dağıtıp yıkmaya başlar.
Safiye Sultan:Metanetli olmaya çalış gelinim zira geride bir evladım daha var unutma ki o da daha pek küçük.Validesinin bu hallerinden hayli etkileniyor.
Şehzade Hasan olayları anlayamaz.Masum masum validesinin yüzüne bakar ve ağladığını görünce yanına gelip göz yaşlarını silmeye çalışır.Mahinur Sultan oğluna sıkıca sarılıp daha fazla ağlamaya başlar.
Sultan Ahmet gelir ve oğlunu son kez gördükten sonra oğlunu son yolculuğuna uğurlamak için hazırlıkları başlatır.
Kısa bir süre sonra tüm hazırlıklar biter ve herkes cenaze için toplanır.Bütün Sultanlar adalet kulesinde toplanmış ve Mahinur Sultan da zar zor Fatma Hatun ve diğer cariyelerin yardımıyla getirilir.Ağlamaktan göz yaşları tükenmiş olan genç sultan adeta hiç bir şey yokmuş gibi donuk gözlerle oğlunun tabutuna bakar.Ağzından kısık bir sesle yalnız şu sözler duyulur.
Mahinur Sultan:Bundan sonra herkes benden korksun.Cihangir'imi kaybettim lakin Hasan'ımı vermeye niyetim yok.
Küçük Şehzade son yolculuğuna uğurlandıktan sonra haremde Kur'an lar okunmaya helvalar yapılmaya başlanır.
Şehzade Cihangir'in ölümüne Mahfiruz Sultan dahi üzülmüştü.Nihayetinde o da bir valideydi.Osman'ına Beyazıd'ına Hatice'sine ve Hüseyin'ine bir şey olsa canından can kopardı.
Kösem Sultan ve Gevherhan Sultan Şehzade için yapılan duadan sonra kimseye gözükmemiş ve dairelerinde yeni planlar yapmaya başlamışlardı.Kösem Sultan' ın dairesi
Kösem Sultan:Ben böyle olsun istemedim kızım bir masumun canının girmesini zinhar istemezdim.
Gevherhan Sultan:Öyle demeyin Validem.Şehzade Cihangir zaten hastaydı bugün değilse de yarın hakkın rahmetine kavuşacaktı.
Kösem Sultan:Doğru lakin yaşayacağı ömrünü kısalttık belki o süre içinde bir mucize ile düzelebilirdi.Bilmiyorum kızım vicdanım hiç rahat değil.
Gevherhan Sultan validesinin bütün özelliklerini taşıyordu zira tek bir yönüyle ondan ayrılıyordu.Vicdan bu yönden biraz eksikti Gevherhan Sultan.Genç yaşına rağmen yanlış yapana zinhar merhamet etmiyordu.
Gevherhan Sultan:Validem evet bende üzüldüm sonuçta ölen bir can hemde her ne kadar validelerimiz aynı olmasa da benim kardeşim.Lakin vakti geldiğinde benim öz kardeşlerimin hakkı olan tahta oturmak istediğinde o zaman bu kadar masum olmayacaktı.Hem siz ne demiştiniz bir yola girdik bir kere zinhar geri dönüş yok her ne olursa olsun.
Kösem Sultan:Hakkın var kızım artık geçmişi değil geleceğini düşünmenin vakti.2 ay sonra
Şehzade Cihangir'in ölümü üstünden tam 2 ay geçmiş lakin Mahinur Sultan'ın acısı ilk günkü gibi aynı kalmıştı.Mahinur Sultan'ın dairesi
Fatma Hatun:Sultanım Şehzademiz öleli günler haftalar oldu siz o günden beri ne doğru dürüst uyudunuz ne de yemek yediniz.Yapmayın böyle.
Mahinur Sultan:Ne yapayım Fatma.Bırakayımda oğlum unutulup gitsin mi?Ben evladımı ,canımdan bir parçayı toprağa verdim.Sen gelmiş bana uykudan yemekten bahsediyorsun.
Fatma Hatun:Sultanım siz beni yanlış anladınız.Evet acınız büyük lakin sizin arkada kalan bir evladınız var canınızdan bir parça daha.En azından onun için güçlü olmalısınız.Zavallı Şehzademiz günlerdir ağlıyor Validemi isterim diye. Sizsiz ağzına tek lokma koymuyor korkarım o da bir hastalığa yakalanacak diye.
Mahinur Sultan:Ne! Bunu bana daha evvel niye söylemedin?
Fatma Hatun:Bağışlayın Sultanım lakin her geldiğimde sırası değil deyip geçiştirdiniz.
Mahinur Sultan:Tez bana Şehzademi getir bir de sofra hazırlat.
Fatma Hatun Şehzade Hasan'ı getirir ve cariyelerde hemen bir sofra hazırlarlar.
Mahinur Sultan:Hasan'ım benim aslan Şehzadem işittiğime göre yemeklerini yemiyormuşsun.
Şehzade Hasan:Validem siz yokken bir şey yemeyeceğimi söyledim ben Fatma'ya lakin beni dinlemedi.
Mahinur Sultan:Madem benim aslanım bensiz yemezmiş o vakit bizde beraber yeriz.
Şehzade Hasan:Yaşasın..Validem artık ağlamayı bırakıp benle ilgileneceksiniz öyle mi?
Mahinur Sultan:Öyle aslanım öyle.Artık her şeyim sensin.Senin için uyanıp senin için nefes alıcam zira bundan sonra yalnız ikimiz varız.Hadi şimdi yemeğimizi yiyelim.
Fatma sana da teşekür ederim zira benim aklımı başıma getirdin.
Fatma Hatun:Estağfurullah Sultanım o nasıl söz.Siz acılı bir annesiniz.Elbet gülüp eğlenecek haliniz yok.
Mahinur Sultan:Mesele o değil zaten mesele benim bir evladımın daha olduğunu unutmam.Lakin şimdi Şehzade Hasan'ımın canı Şehzade Cihangir'imin yaşayamadıkları için savaşıcam.
Mahinur Sultan artık kendini toplayıp kudretini göstermenin çabasına girmişti.Bu yönde de şansı açıktı zira Sultan Ahmet perşembe gecesi için Kösem Sultan'ı değil Mahinur Sultan'ı çağırtmıştı.Bunu fırsat bilen Mahinur Sultan en güzel kaftanını giyip Hünkarın doğum hediyesi olan zümrüt gerdanlığını takıp salına salına haremde yürümeye başlamıştı.Bu sırada Kösem Sultan cariyelerin yevmiyesini dağıtıyordu.
Mahinur Sultan:Cennet kalfa hamamı yaktır.Akşam için hazır olmam gerek.
Cennet Kalfa: Peki Sultanım.Tez yaptırırım.
Kösem Sultan:Bir dakika Cennet ne hazırlığıymış bu böyle?
Cennet Kalfa:Sultanım şey...
Mahinur Sultan: Dur Cennet senden değil benden işitsin Kösem Sultanımız.Hünkarımız beni akşam için halvete çağırtmış.Yoksa sizin haberiniz yokmuydu?
Kösem Sultan işittikleri karşında güçlü durmaya çalışır.
Mahinur Sultan:Ne oldu Sultanım bir şey diyemediniz.
Kösem Sultan:Yazık sana Mahinur.Bende seni akıllı biri sanardım.Ne dememi beklerdim? Sana herkesin önünde hakaret edip kendimi küçük düşüreceğimimi düşündün.Lakin sadece şunu diyebilirim sen basit cariyeler gibi bu tek gecen için sevin dur zira benim gibi bir Haseki Sultan zinhar olamayacaksın.
Kösem Sultan arkasına dönüp asil bir şekilde yürüyüp dairesine döner.
Mahinur Sultan ise suratının ifadesini hiç bozmadan sahte bir tebessüm ile oradan ayrılır.
Nihayet akşam olur ve Mahinur Sultan büyük bir heyecan ile altın yoldan geçer ve Sultan Ahmet'in önünde selama durur.
Mahinur Sultan:Hünkarım.
Sultan Ahmet:Gel Mahinur.Seni buraya mühim bir şey için çağırdım.
Şehzadem Cihangir'in vefatı hepimizi derinden yaraladı.Onun bizde açtığı kederi bir an olsun dindirmek ve Şehzademizin anısını hatırlatmak bir için onun adına bir cami yaptırmak isterim.
Mahinur Sultan:Hünkarım Allah sizden razı olsun.Zira onu benim kadar sizin de düşünmeniz beni çok mesut etti.
Sultan Ahmet:O nasıl söz Mahinur.O benimde evladımdı.Bunun için ne gerekiyorsa yaparım.Benim şimdi halletmem gereken işler var sen yat dinlen.
Mahinur Sultan yatağa uzanır ve yastığa sarılıp ağlamaya başlar.Sesi çıkmasada içi kan ağlıyordu Mahinur Sultan'ın zira bu geceyi böyle hayal etmemişti aylar sonra olan halvetenin böyle geçmesine mi üzülme yoksa biricik aşkı olan adamın başka bir kadına aşık olduğunu bir kez daha yüzüne vurulduğuna mı üzülse bilememişti.
Sabaha kadar Sultan Ahmet'in dairesinde kalan Mahinur Sultan kaftanını giydikten sonra dışarı çıkar.
Fatma Hatun ise Mahinur Sultan dan iyi havadisleri almak için kapıda bekler.
Mahinur Sultan:Ne oldu Fatma kötü bir şey yok değil mi?
Fatma Hatun:Hayır Sultanım sizden iyi havadisleri almak için geldim lakin yüzünüzden belli.Uzun vakitten sonra pek mutlusunuz.
Mahinur Sultan:Öyle öyle.Hadi gidelim.
Fatma Hatun:Sultanım Kösem Sultan taşlıkta isterseniz ordan geçelim.
Mahinur Sultan:Ala.
Mahinur Sultan ve Fatma haremden geçerler ve Mahinur Sultan Cennet Kalfa'nın yanında durup konuşmaya başlar.
Mahinur Sultan:Cennet kalfa tüm cariyelere altın dağıt ve lokmalar yaptır.Zira pek mutluyum.Hem nasıl mutlu olmayım ki...
Kösem Sultan:Sen bu son mutlu vakitlerini geçir zira bir daha halvete gidemeyeceksin.
Mahinur Sultan:Nedenmiş o?
Kösem Sultan:Bundan sonraki hayatın senden öncekiler gibi Gözyaşı Saray'ında nihayet bulacağı için.İşte o vakit senin ne ismin ne cismin hatırlanacak. Bakalım bunları düşünürken şimdiki gibi mutlu olabilecek misin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OSMANLININ MUHTEŞEM SULTANI:KÖSEM
Исторические романыBen Anastasia yani Nasya yâ da Mahpeyker . Aslında bunların hiçbiri.Ben Kösem.İlk getirildiğimde cehennem olarak gördüğüm bu Osmanlı'yı kendi Cennetime dönüştürdüm.Evlatlarım için hep yaşadım. Aşkım için mücadele ettim.Ve bu zorlu yolculuğu gücüme g...