Fahriye Sultan Sarayı/Edirne
Akşam yemeği için Fahriye Sultan misafirlerine büyük bir eğlence tertip etmiş ve bir süre dinlendikten sonra bütün Sultanlar eğlence için taşlığa inerler.
Herkes birbirinin halini hatrını sorup yemeklerini yerken Safiye Sultan ise Mahinur hatunun ne yaptığını Sultân Ahmet'in onu kabul edip etmediğini düşünüyordu lakin bu sessizliği bozan kızı Fahriye Sultan olur.
Fahriye Sultan:Sizi pek düşünceli gördüm validem.Bir sorun yoktur umarım.
Safiye Sultan:Hayır lakin biraz yorgunum ondan yoksa bir derdim yok çok şükür aksine pek mesudum.Senden gelen hayırlı haber sadece beni değil herkesi mesut etti.Bu arada Hünkar yiğenin Sultan Ahmet te pek sevindi gelemesede iyi dileklerini iletti.
Fahriye Sultan:Sağolsun.Sayi Hünkar yiğenim nasıllar? O niye gelmedi onsuz pek bir eksik kaldık.
Safiye Sultan:Pek iyiler.Neden iyi olmasınlar ki? Gelemedi zira pek yorgunlar bizde istirahat etmesi için pek üstüne düşmedik.
Fahriye Sultan:Yorgunsa burda da dinlenebilirdi validem zira bu yoracak bir iş değil.
Safiye Sultan:İlahi Fahriye.Kösem üzülmesin diye söylemiyim dedim lakin sen de az ısrar etmedin.Hünkar torunumuzun yorgunluğunu alması için bir cariye yollattım.Ondan gelemediler.
Bunu duyan Kösem'in neşesi birden kaçar ve yediği yemekler boğazına dizilir.Üzüntüsünü düşmanlarına belli etmemek için Safiye Sultan'dan izin ister.
Kösem Sultan:Safiye Sultan Fahriye Sultanım müsadenizle ben daireme gideyim kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Safiye Sultan:Tabi ki lakin inşallah bizim laflarımızdan dolayı rahatsız olmamışsındır.
Kösem Sultan bir şey demez ve eğilip giderken birden başı döner ve bayılır.
Fahriye Sultan ağalarla Kösem Sultan'ı dairesine taşıtır ve hekim kadına haber verir.
Safiye Sultan ve Fahriye Sultan Kösem muayene olurken kapıda onu beklerler.
Fahriye Sultan:Ne oldu acaba birden neden yere yığıldı ki Validem sizin bildiğiniz bir hastalığı varmıydı?
Safiye Sultan:Ne olacak Fahriye.Hünkar torunumuzun başka bir cariyeyle halvete girdiğini işitince bayılır tabi.Mahfiruz Sultan:Acaba ne oldu yine gebe olmasın bu kadın Esma.
Esma Hatun:Allah muhafaza Sultanım.Hemen kötü düşünmeyin belki de bir hastalığı vardır ve Kösem Sultân'dan tamamen kurtulmuş oluruz.
Mahfiruz Sultan ve Esma Hatun Safiye Sultan ve Fahriye Sultan kendi aralarında konuşurken hekim kadın sonunda haberi vermek için dışarı çıkar.
Safiye Sultan:Söyle hekim kadın nesi var gelinimizin kötü bir hastalığı mı yoksa?
(Safiye Sultan bunu söylerken kendinden gayet emin ve kibirli bir şekilde söyler)
Hekim kadın:Allah korusun Sultanım aksine müjdemi isterim Kösem Sultanımız gebe.Allah'ın izniyle bir Şehzade daha gelecek hanedanımıza.
Fahriye ve Halime Sultan hariç kimse sevinmez.Mahfiruz Sultan'ın korktuğu başına gelmişti.Kendi şehzadelerine bir rakip daha doğabilirdi.Safiye Sultan'ın ise hayalleri başına yıkılmıştı.
Ertesi sabah tüm harem halkı İstanbul'a geri dönmek için yola koyulur. Kösem Sultan aldığı darbe karşısında büyük bir yıkılma yaşasada
evladının varlığı ona daha da güç vermişti.Şimdi ağlamanın değil saraya evine geri dönüp aşkına ve kudretine sahip çıkmanın zamanıydı.
Akşam olmadan saraya varılır.Kösem Sultan hiç vakit kaybetmeden Sultan Ahmet'e müjdeli haberi vermek için yanına gider.
Kapı Ağası:Hünkarım Kösem Sultan geldiler.
Sultan Ahmet:Al içeri gelsin.
Kapı Ağası:Sultanım hünkarımız sizi bekliyorlar.
Kösem Sultan:Alá
Sultan Ahmet:Kösem'im benim ay çehreli eşim gel hoşgeldin.Lakin erken dönmediniz mi? Bir sorun mu oldu yoksa.
Kösem Sultan:Hayır Ahmedim.Bir sorun yok aksine güzel bir havadisim var sana. Gebeyim Ahmet bir evladımız daha olacak.
Sultan Ahmet bu habere çok sevinir. Zira Kösem Sultan'ın her gebe kalışı ve doğumunda ayrı bir sevinir Hünkar.
Sultan Ahmet:Beni çok mesut ettin Kösem'im.
Ağalar akşama ziyafet sofrası kurulsun bütün Sultanlar ve Şehzadeler çağrılsın.Soframız bayram sofrası gibi olsun.Altınlar saçılıp lokmalar dökülsün. Bir de maytaplar fışkırsın tüm ahali bilsin işitsin ki Sultan Ahmet Han ve Kösem Sultan'ın bir evlatları daha olacak.
Harem Ağası:Emri ferman yüce padişahımızındır.
Kösem Sultan'ın gebelik haberi tüm cihanda ayrı ayrı kullanmıştı. Aslında bu gece bir daha halvete gidecek olan Mahinur ise her şeyden habersiz akşam için hazırlanıyordu.
Mahinur Hatun:Aşağıda ne oluyor Fatma hatun?
Fatma Hatun:Bilmem gel beraber inelim de bir bakalım ne oluyor.
(Mahinur hatun ilk geceden gözdeler katına çıkmayı başarmıştı ve hizmetine Fatma Hatun verilmişti. )
Cennet Kalfa:Al iç bak şerbetle lokma dağıtıyorlar.
Mahinur Hatun:Ver bakalım der ve lokmayı ağzına atar.
Neyse ben çok oyalanmayım zira Hünkar beklemez tez hamama gidelim Cennet Kalfa tam cevap vereceği sırada dışarıdan olayları izleyen Kösem Sultan lafa girer.
Kösem Sultan:Cennet sen daha söylemedin mi bu gece halvet malvet olmayacağını.
Mahinur Hatun:Ne demek yok Cennet Kalfa Hünkar dün gece beni bizzat kendisi istedi.
Cennet Kalfa:Ben de sana tam bunu diyecektim.Kösem Sultan gebe Sultan Ahmet'te bu gece yeni doğacak evladı için eğlence tertip etti.
Mahinur Hatun bu sözlerle yıkılır lakin karşısında en büyük rakibi varken bunu pek belli etmek istemez.
Mahinur Hatun Kösem Sultan'a dönüp :
-Hünkarımız ın pek hakkı zira bizim de evladımız olduğunda aynı şeyler olacak.Bu yüzden üzülmüyorum.Bugün değilse de yarın beni mutlaka isteyecek o zaman son gülen iyi gülecek.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
OSMANLININ MUHTEŞEM SULTANI:KÖSEM
Fiksi SejarahBen Anastasia yani Nasya yâ da Mahpeyker . Aslında bunların hiçbiri.Ben Kösem.İlk getirildiğimde cehennem olarak gördüğüm bu Osmanlı'yı kendi Cennetime dönüştürdüm.Evlatlarım için hep yaşadım. Aşkım için mücadele ettim.Ve bu zorlu yolculuğu gücüme g...