YENİ BİR SULTAN DOĞUYOR

444 17 1
                                    

Mahinur hatun ve Bülbül Ağa Safiye Sultan'ın dairesine gelirler.
Safiye Sultan'ın dairesi
Bülbül Ağa:Sultanım.Emriniz üzre seçtiğimiz cariye bu.
Safiye Sultan:Demek sensin bize bu kanlı savaşta yardım edecek talihli hatun. Adın ne senin?
Mahinur Hatun:Mahinur ,Sultanım.
Aslen çerkezim ve 17 dime yeni girdim.
Safiye Sultan aslında sorusunu sormadığı cevapları almayı sevmezdi.Ama bu hatunun cesaretinin bir kanıtıydı. Bu yüzden bir şey demek istemedi.
Safiye Sultan:Alá.Aslında seni önce bir eğitime sokacaktım lakin gerek yokmuş onu gördüm.Zira tam benim istediğim özelliklere sahipsin.Gelelim asıl meseleye.Hünkar torunumun ikinci Hasekisi Kösem Sultan'ı biliyorsun her halde.
Mahinur hatun:Ne yalan söyleyim Sultanım en az sizin namınız kadar Kösem Sultan'ın isminide duydum geldiğim yerde.Hünkarımız ona olan aşkıyla bilinir.
Safiye Sultan:Doğru.Lakin asıl meselede bu.O kadını Hünkar torunumun aklından da kalbinden de söküp atmamız lazım.Seni de bunun için seçtik.Başka bir cariye olsa yaptığımız bu planı anlatmazdık lakin sen biz anlatmasakta anlayacaktın bu yüzden bizden duy istedim.
Mahinur hatun:Elbet haklısınız Sultanım.Hünkarın aklına girip Kösem Sultan'ı söküp atabilirim lakin beni de onun gibi yok etmeye çalışmayacağınız ne malum.
Safiye Sultan bu hatunun zekası karşısında şaşıp kalmıştı lakin bunu belli etmeden lafına devam etti.
Safiye Sultan:Akıllı hatunsun vesselam.Diyelim Hünkar torunumun aklına da kalbinede girip Kösem' i attın ve gebe kaldın.Bir de Şehzade doğurdun ve Haseki oldun.Bunları denemeden çöpe atmaya razı mısın?
Eğer öyleyse bize güvenme ve tüm bunları bırak git.
Mahinur hatun bunları düşününce gözlerinin içi parladı.
Mahinur Hatun:Haklısınız Sultanım. Kusura bakmayın.Size de saygısızlık ettim.Bağışlayın beni.
Safiye Sultan:Bağışlanacak bir durum yok.Sen canını sıkma.Yarın akşam için hazırlan halvete gideceksin.
Mahinur hatun:Peki Sultanım izninizle.
Mahinur hatun bu kadar çabuk ve kolay olacağı tahmin etmemişti hiç.Bunun vermiş olduğu gurur ve sevinçle taşlığa doğru yola koyuldu.
Bülbül Ağa:Sultanım her şey iyi hoş lakin nasıl sokacağız halvete hatunu.
Orası bende Bülbül.Yarın için herkese haber et sabah tez vakitte Edirne'ye Fahriye Sultan'ın yanına gidiyoruz.
Bülbül Ağa:Peki hünkarımız izin verirler mi?
Safiye Sultan:Ben onu çoktan hallettim. Fahriye gebeymiş ve onun bu haberini ben daha gelmeden önce öğrendim lakin kimseye bir şey demedim. Lakin bunu sırası çoktan geldi.Biz de onu tebrik etmek amacıyla Hünkar torunumuzun Haremiyle Edirne'ye gideceğiz.
Bülbül Ağa:Vallahi zekanız karşısında bir kez daha eğilirim Sultanım.Ben hemen herkese haber edeyim.
Safiye Sultan:Alá.Lakin sen gelmeyeceksin bülbül.Burda kalıp olan bitenden beni haberdar edeceksin.
Bülbül Ağa:Siz nasıl münasip görürseniz Sultanım.
Yarın sabah erkenden Edirne'ye yola çıkacağı haberi herkese duyurulur.
Kösem ve Mahfiruz Sultan' da aldıkları bu haber karşısında şaşırırlar ve her ikiside dairelerinde bunun ne amaçla yapıldığını anlamaya çalışıyorlardı.
Mahfiruz Sultan'ın dairesi
Mahfiruz Sultan:Esma sence Safiye Sultan neyin peşinde? Neden apar topar gidiyoruz sanki Fahriye Sultan ilk defa gebe kalmış.Kesinlikle bu işte başka bir şey var.
Esma Hatun:Bencede Sultanım.Eğer Safiye Sultan'ı biraz tanıdıysam bir iş çeviriyor.Allah verede size ve şehzadelerimize bir zarar vermesin?
Mahfiruz Sultan:Pek sanmam zira bize daha gelene kadar Kösem ve evlatları var evvela onların işini bitirmeden bize bir şey yapamaz lakin belli olmaz söz konusu Safiye Sultan ise tedbiri elden bırakmamak gerek.
Kösem Sultan'ın dairesi
Gülbahar Hatun:Sultanım daha yeni işittim Safiye Sultanla yarın Edirne'ye Fahriye Sultan' ın Sarayına gidiyormuşuz.
Kösem Sultan: Doğru işitmişsin Gülbahar.Lakin bu pek hayra alamet gelmedi bana zira bu acele işte kesinlikle bir terslik var.
Kösem Sultan:Biz ne desek ne yapsak boş.Bu Safiye Sultan.Kimseye benzemez biz ne dersek tersi çıkar. Belkide hiç bir şey yoktur gerçekten de Fahriye Sultan' ı tebrik için gidiyoruzdur.
Gülbahar Hatun:Sultanım o kadar iyi niyetlisiniz ki... Lâkin inşallah dediğiniz gibi bir şey çıkmaz. Malum geç oldu dilerseniz yatın ve dinlenin yarın herkes için yorucu bir gün olacak.

Sabahın ilk ışınlarıyla tüm harem halkı uyanır.Mahfiruz Sultan' ın, Kösem Sultan' ın ve Halime Sultan' ın hazırlıkları bitmek üzeredir.
Safiye Sultan ve Bülbül Ağa ise yaptıkları planı gözden geçiriyorlardır.
Safiye Sultan'ın Dairesi
Safiye Sultân:Her şey tamam değil mi Bülbül konuştuğumuz gibi.Hiç bir aksilik istemiyorum zira süremiz kısıtlı.
Bülbül Ağa:Ne kadar kalacaksınız sultanım.?
Safiye Sultan:2 gün kalıp döneceğiz dediğim gibi vakit az.İyi değerlendirmeliyiz.
Bülbül Ağa:Peki sultanım siz nasıl emrederseniz.
Tüm hazırlıkları biter ve vedaşmak için herkes taşlığa iner ve Sultan Ahmet 'de onların yanına gelir.
Harem Ağası:Destur Sultan Ahmet Han Hazretleri.
Sultan Ahmet herkesle tek tek vedalaşır ve yola çıkma vakti gelir.
Sultanlar ve çocukları yola revan olmuş ,Edirne'ye giderken Bülbül Ağa haremde hiç vakit kaybetmeden hazırlıklara başlar.

Harem Taşlığı
Tüm cariyeler akşama bir eğlence olacağı haberini işittmiş, Kösem ve Mahfiruz Sultan' ın yokluğu fırsat bilerek kendilerine pay çıkarmaya çalışıyorlardı.Lakin belliydi hasekilerin yeni rakibi.Bu sefer en az onlar kadar güzel zeki ve ihtiraslı olacaktı
Mahinur Hatun hamama gider yıkanır paklanır ve en güzel kokuları sürer.Sonra da Hünkar'ın en sevdiği renk olan Zümrüt yeşili bir kaftan giyer. Sonra da aynaya bakar Mahinur. İçindeki hırs ve dışının güzelliği birleşince böyle bir yansıma çıkmıştı.Değil Hünkar kim olsa böyle bir güzelliğin karşısında duramazdı.Sanki geleceği görüyor gibi dimdik durup bir sultan edasıyla zarif bir şekilde tebessüm eder.
Mahinur Hatun:Gidebiliriz Çiçek Kalfa.
Kalfa peki der ve belkide tüm Al-i Osman'ın kaderini değiştirecek o altın yoldan geçmeye başlarlar.

OSMANLININ MUHTEŞEM SULTANI:KÖSEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin