Yeşil gözler.
Bana doğru yaklaştı.
"Selam. " Saçlarımı geriye attım ve gülümsedim.
"Merhaba." Çok yakışıklıydı. Elini uzattı.
"Harry. " Asla sana bakmaz Jaga.
"Jagleen. "
"Bu okulda mısın? " Elbette, bebek.
"Evet. " Tanrım çok yakışıklı. !! Lanet olsun.
"Aynı sınıftayız. " Göz kırptı.
"Nerden biliyorsun? " Cilveli bir biçimde sormuştum.
"Listeler. " Arkamda bir yeri gösterdi.
"A, evet. Görmemişim. " Salak.
"Şimdi gördün. Her neyse, sınıfta görüşelim. "
Ben arkasından bakarken çoktan sınıftan çıkmıştı. Yürürken çok havalı görünüyordu. Ah Jagleen, o sana bakmaz bebeğim. Arkamı döndüğümde Amber 'ın seksi siluetiyle karşılaştım.
"Harry? Ha? " Garip bir şekilde gülümsedi.
"Evet. "
"Sınıfta görüşün o zaman. " Tanrım, kıskanıyordu. !?
"Görüşelim Amber. Görüşelim. "
Sınıfa girdiğimde gözlerim birini aradı. Harry. Yanı boş bir şekilde oturuyordu ve bana buraya -gel - bebeğim havasıyla baktı. Yanına giderken kafamda hiç soru işareti yoktu.
"Hoşgeldin. " Yanına oturmam için sandalyeyi çekti.
"Burayı mı seçtin? " Kaşlarımı çattım.
"Evet. Beğenmedin mi? "
"Burası zaten benim sıram, Harry. " Yüzünü ekşitti.
"Aman Tanrım. " Gülümsedim. Dersteyken Amber'ı görmemiştim. Buna alışkın değildim. Tam o sırada Dean bana çarptı.
"Ah Jaga, Amber seni tuvalette bekliyor tatlım. " Harry 'den ayrıldım ve ona beklemesini, hemen burada olacağımı söyledim.
Tuvaletin kapısına gittim ve orada öpüsen Amber ve yeni gelen çocuğu gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Waiting To Nowhere
Teen FictionKüçük odamdan sessizce çıktım ve merdivene yöneldim. Merdivenin başında duran ayakkabıları görünce minik yüreğim cız etti. İstediğim ayakkabılar. Benim değillerdi. Elbette kendi oğluna almıştı. Üvey kızına neden böyle bir şey yapsın ki ? Alt kattaki...