Okuyun arkadaşlar, okuyun. Okumak iyidir.
Yangın hikayemin üzerinden üç gün geçmişti ve ben Aldora'yı yakasından tutup askıya asmıştım. Ne güzel. Bir de üstüne üstlük beni kimin kurtardığını öğrenmiş , sadece babam ve Trinity ile oturmanın, annesiz olmanın keyfini kısa süreli olsa da yaşamıştım. Sally- üvey annemin adı- bu akşam döneceği için keyfim bitiyordu. Ve bilin bakalım ne oldu ? Skyler. Bulundu. Hayatım ne kadar da kolaylaştı diye devinip duruyordum. Çöktü işte. Skyler gelirse hayatım resmen çöker. Hatta tören de yaparız. Hayatımın zorlaşması adına bir tören. Ne güzel.
İki gündür Amber'ı görmüyorum.
Trinity barlarda geziyor.
Harry evine gitti ve tek başımayım.
Skyler bulundu.
Ha, bir de Skyler bulundu. Bunu söylemiş miydim ? Kesinlikle bittim. Beni kimse kurtaramaz.
Verandada oturuyorum. Hava biraz soğuk. İçeriden Sally'nin seslerini duyuyorum. Geldi. Beş yıldır görmediği oğlunun yanından geldi. Hayatımı mahveden oğlunun yanından geldi. Yanıma oturdu.
"Şey, nasılsın Jagleen ?" Yüzüne baktım.
"İyiyim, merak etme. "
"O, çok üzgün Jagleen. Olanlar için çok üzgün. " Şaka mı yapıyorsun anne ?
"Saçmalama. O benim için asla üzülmez. Hem onu nasıl buldun ?"
"Bu uzun bir hikaye Jaga. Çok uzun. " Oturduğum yerden kalktım.
"Ben odama gidiyorum anne. " Ardımdan o da kalktı.
"Trinity nerede Jagleen ?"
"Bilmiyorum. Lanet olsun o kaç gündür evde değil anne. Bir daha bana soru sorma. " Koştum ve içeri girdim. Bu kadın, nasıl ? Nasıl Skyler 'ın benim için üzüldüğünü söyler ki ? İmkansız. O benim için üzülmez. Değil mi ? Üzülmez. Hayatımın içine eden birinin bunlar için üzülmesini bekleyemem.
Aşağıdan bir takım sesler duydum. Babamın ve Sally' nin seslerini. Merdivenin başına gittim ve onları dinlemeye başladım.
"Onu nasıl buldun Sally ? Nasıl ?"
"Şimdi, dinle Eddy. Ben... ben Jeremy'nin yaşadığını öğrendim. " O kim lan ?
"Sally, o yaşıyor olamaz. Birlikte mezarına bile gitmiştik. Nasıl ?" Jeremy kim ya ?
"Evet, gittik fakat o yaşıyor, Eddy. "
"Nasıl olabilir ? Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun ?"
"Bak Eddy. Üç ay önce bir fotoğrafçı tuttum ve onu Skyler' ın fotoğraflarını çekmesi için California' ya gönderdim. Skyler'ın neler yaptığını öğrenmek için. Fotoğraflar geldiğinde birçok kişi gördüm; bunların arasında en çok dikkatimi çeken kişi Jeremy oldu Eddy. Onu Jeremy aldı Eddy. Onu benden Jeremy aldı. " Ağlamaya başladığını duydum.
"Peki neden ağlıyorsun Sally ? Onu gördün, ona dokundun. "
"Jeremy onu görmeme izin vermedi Ed. Sadece ona bir kez sarılabildim. "
"Neden böyle ? Neden uzak durmanı istiyor ?" Babam telaşlı konuşuyordu.
"Onu buraya almamam için. Jeremy artık milyoner. Oğlunu da yanında çalıştırıyor. Sky hem üniversiteye gidiyor, hem de zorla onun yanında çalışıyor. Oğlumun hayallerini ve yeteneklerini mahvediyor Ed. " Skyler. Çalışacak. Haha. İmkanı yok.
Konuşmanın bittiğini anladığımda odama geri gittim. Aşağıdaki sesler hala devam ediyordu. Skyler'ın böyle bir şey yapacağını asla düşünmezdim. Tanrım, zaman insanı felaket değiştiriyor. Sally yanıma gelip Skyler'ın olanlar için üzgün olduğunu söyledi ya ! Var mı böyle bir şey.
Kapımın çalındığını farkettim. Aha şimdi kesin Sally gelmiştir, tekrar "Sky çok pişman Jagleen. " deyip durur. Onun konuşmasından rahatça kaçabileyim diye -eğer oysa- kapıya gidip kendim açtım. Sally değildi. Kolayca elde ettiğim - o anlamda değil tabiki- ve delicesine aşık olduğum çocuk gelmişti. Hani şu meşhur yeşil gözler.
"Skyler bulundu ha ? " İyi ki bir anlattım. Hemen dalga geçsin.
"Skyler' ı boşver. Kaç gündür hangi kızlara baktığını anlat sen. " Muzipçe gülümsedim. Aslında felaket kıskanıyorum, çaktırmayın.
"Ah, Jaga. O kadar güzel iki misafirimiz vardı ki, anlatamam. İki İngiliz hanımefendisi. İkisi de çok güzeldi. Hem benimle aynı yaştaydılar. Bir an onlara sevgilim yok demeyi düşündüm. Fakat sonra benim sevgilimin onlardan bin kat daha güzel olduğunu hatırladım. Şimdi de burdayım. Ama kızlara yazık oldu. " Üzülmüş gibi yaptı.
"Tamam, sen. İngiltere' ye geri dön. Kızlara yazık olmasın. " Gözlerimi devirdim.
"Şaka yapıyorum. Kızlar benden küçüktü. On yaşındaydılar. Yemin ederim ki onlarla sadece evcilik oynadım. Yemin ederim. " Gerçekten üzüldü bu çocuk. Boynuna sarıldım.
"Peki, sana inanıyorum. Bu arada Skyler geliyormuş. Benim bir sevgilim olduğunu duyunca çok sinirlenmiş, Harry. " Şaka sırası bendeydi. Hadi bakalım.
"Umurumda bile değil. Kız arkadaşımın üvey kardeşi onun ne yapacağına karar veremez. "
"Ah, bilemiyorum. Belki de beni istiyordur, ha ?" Başını öne eğdi.
"Sadece şakaydı Harry. Küçük bir intikam almak istemiştim sadece. Hadi ama. "
"Aslında sana bir şey söylemem gerekiyor. Yani biraz kızacaksın ama. "
"Evet ? Söyle. " Ne olabilir ki yani ?
"Bugün okula gitmem gerekiyor... " Ee ?
"Ve sende geliyorsun Jaga. " Hayır ya, olamaz. Gözlerimi devirdim.
"Ne oldu peki ? " Başını bana çevirdi.
"Bak, kandırıldın Jagleen. " Ne diyosun ya sen Harry, ha ?
"Kim tarafından ?" Kaşlarımı kaldırdım.
"Sanırım en iyi arkadaşın. " Amber ? Olamaz.
"Kaç gündür ortalarda yok Harry. " Gülümsedi ve başını omzuma yasladı.
"Bana para teklif etti Jagleen. " Başını tutup omzumdan kaldırdım ve gözlerinin tam içine baktım.
"Bu sürtük neyin peşinde ? " Kaşlarımı çattım. Sanırım Harry sinirlendiğimi hissedebiliyor. Bir adım daha yaklaştı çünkü.
"Parayı senden ayrılmam ve kendisiyle ilişkiye girmem için teklif etti. Bil bakalım ne oldu ? Tam o sırada Blake geldi ve icabına baktı. Okula gel, herkesin Amber' dan uzak durduğunu göreceksin. Ve sen. Benim onaylamadığım kişilerle görüşmeni istemiyorum. En yakın arkadaşın ( ! ) sandığın kişi bile bir orospu çıktıysa Jagleen, bana itaat etmek zorundasın bebeğim. " Eğilip dudaklarıma bir öpücük kondurdu. " Bir de şu Skyler denen ucubenin de işini bitirirsek tamamdır. "
Okula vardığımızda sadece programdan gelen kişiler vardı. Boş olması doğaldır, okulun bitmesine birkaç ay kalmıştı ve üniversite başlayacaktı. Üniversite. Mükkemmel. Ben üniversite hayalleri kurarken bacaklarıma sarılmış, ağzı burnu dağılmış, ağlayan Amber' ı farketmem uzun sürdü. Ne mi yaptım ? Onu umursamadım ve sadece bacağımı salladım. Sonrasında ise herkesin gözü yerde yatan Amber'a takıldı. Başlıyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Waiting To Nowhere
Teen FictionKüçük odamdan sessizce çıktım ve merdivene yöneldim. Merdivenin başında duran ayakkabıları görünce minik yüreğim cız etti. İstediğim ayakkabılar. Benim değillerdi. Elbette kendi oğluna almıştı. Üvey kızına neden böyle bir şey yapsın ki ? Alt kattaki...